Bölüm:144 seni seviyorum

5.6K 311 269
                                    

Öncelikle sizi beklettiğim için özür dilerim. Yarışmayı Kazanan @ElifHaldz lütfen hediyen için bana mesajlardan ulaş.

Tom'un gözünden

Arayansa deal'dı.

Hemen telefonu açtım ama gelen ses deal ın değildi. bu bir kadın sesiydi. Çok telaşlıydı. ve söylediği tek şey şuydu:

"deal çok kötü durumda hemen attığım konuma gel."  

Konuma baktığımda kadının dediği yerin şehrin içinde olduğunu fark ettim. kurt içgüdülerim korkunç şeyler olacağını söylese de gitmek zorundaydım. zorundaydık. hemen stajyeri aradım ve acilen buluşmamız gerektiğini söyledim. 

------

Deal şehrin içinde! diye bağırdı belinda. stajyerin yüzü telaşlıydı. Allison tırnaklarını yiyor luke ve calum yerinde duramıyordu. Jenny [vampir hemşire] oturduğu yerden kalktı ve konuştu.  

 "Onu kurtaracağız, şimdi".        

Onlar hazırlanırken emily'nin yanına gittim, hala gözleri kapalıydı. Bu benim hatam diye geçirdim içimden, benim yüzümden böyle. Onu hala sevsem de izin veremezdim. Daha fazla incinmesine izin veremezdim. Eğilip alnından öptüm. Saçlarıyla oynamaya başladım. kokusunu son kez içime çektim ve son kez kulağına eğilip fısıldadım:

"seni seviyorum."

Aşk bana göre buydu. O mutlu olsun diye mutsuz olmaktı, o gülsün diye ağlamaktı ,  o yaşasın diye ölmekti ve ben eğer o deal la mutlu olacaksa kendimi mahvetmeye hazırdım.

Yanından kalktım ve  belinda ların yanına yöneldim. Artık gitme zamanı gelmişti.

Deal'ın gözünden

Aptal sherrif bizimkileri tuzağa düşürecekti ne yapacağımı bilmiyordum. eğer onlar buraya gelirse öleceklerdi hatta okuldakiler bile öleceklerdi ama şehir de sadece bir vampir olduğunu düşünürlerse diğerleri tehlikeye girmezdi. Ölecektim. Ölmeliydim. Vücudumdaki yaralar iyileşiyordu. Vampir olduğumu artık tamamen anlamıştılar, Vampir arkadaşlarımın olduğunu da ama bu kadar kolay değildi. Bu kadar kolay bitmeyecekti.

------

Aptal sherrif, john bozuntusu ve diğerleri pusuya yatmıştı. Şehrin içindeki bir depodaydık. Ellerim zincirler ve kelepçeler ile öyle bağlanmıştı ki açmak değil oynatmanın yanından geçemiyordum.En küçük hareketimde kazık saplayacaklarına emindim ya da kafamı kopartacaklarına. İlk defa bu kadar çaresizdim bu kadar korkak ve bu kadar yalnız. İlk defa ruhum ölmeye meyilliydi ve bu duygu tom un kapıda gözükmesiyle daha da alevlenmişti. Ölme duygusu. Tom kapıdan girdiği gibi sherrif ona bir kazık saplamıştı. Kazık onu öldürmezdi ama yaralardı. Tom acıyla kükrerken çoktan bir kurta dönüşmüştü. ama tüylerini geçip onu vuran mermiler tekrar normale dönmesini ve daha da acı çekmesini sağlamıştı. Sonra gelenler ise bizimkilerdi. Acıyla bağırdım. 

"HAYIR!"

Onlarında bacaklarına ve kollarına tahta mermiler sıktılar. Tahtanın yapısındaki zehir kalplerine ulaştığında öleceklerdi. Acıyla yere düşerlerken bir şey unutulmuştu. Allison. O tahtadan etkilenmezdi.

John "ölüm perilerine de meraklıyımdır" dedi ve allison tam bir çığlık atarken john gümüşten bir mermiyle onu vurduğunda çığlığı acıyla yankılandı. Calum kazığa rağmen john a saldırdı ama ona bir kazık daha geçirdiklerinde yapacak bir şey kalmamıştı.Bunlar benim yüzümdendi. Sırf ben kan içtiğim için arkadaşlarımı öldürecektim. Kendimi alsa affetmeyecektim. Onları da benim gibi zincire vurdular. Aptal sherrif ve john bozuntusu zaferle gülerken ben hariç herkes beter durumdaydı. Onları benim gözümün önünde öldürüp bana işkence edeceklerdi. sonra da beni öldüreceklerdi.  aklımda ki tek şey emily'ydi. gözlerimi kapattım. ona ulaşmaya çalıştım. son kez veda etmek için. 

Emily'nin gözünden

Kendime baktım. Tenim griydi. Mor tişörtüm bile renksizdi. Ölü gibiydim. Ölüydüm. Telaşla etrafımda döndüm. Deal ı gördüm, teni grileşmeye başlamıştı renklerini yitiriyordu. bana acıyla baktı. 

"Seni seviyorum emily, seni her zaman seveceğim. affet beni sevgilim. affet..."

 Arkasından "Deal!" diye bağırdım ama beni duymadı ve bir anda yere düştü dealın yanında başkaları da belirdi. Yüzüstü yatıyorlardı. Bir depodaydım. Bana tanıdık gelen saçlardı. birini çeviridğimde belinda olduğunu gördüm. Acıyla bağırdım. "hayır hayır hayır hayır!"  luke, calum, allison,jenny,stajyer ve v-ve TOM! Hepsinin cansız bedenleri yerede yatıyoru. Birden keskin kahve kokusu boğazımı yaktı.O kadını gördüm. bana yardım eden kadını. O benim aksime beyaz bir ışık gibi parlıyordu. "Emily" diye fısıldadı. Korkuyla baktım. 

"Onların sana ihtiyacı var emily. Uyanman gerekiyor! Onlar ölüyor emily! Uyan! Emily uyan! Uyan!"                                                                                                                                                                       Sonra çok güçlü bir şekilde haykırdı. Ve beyaz bir ışık  içime girdi.

UYAN!

Birden nefes nefese uyandım. Sanki boğulmuştum ve nefese muhtaçtım. Hızlı bir şekilde nefes alırken o depoya gitmekte son derece kararlıydım.





Vampir Okulum 2 Where stories live. Discover now