Rhydian Öldü

526 40 6
                                    

Bölüm 2

Dışarısı can sıkıcı denecek kadar güneşliydi. Çalıların arasında çalışmakta olan bahçıvanın yüzüne bakılırsa ısı dayanılmazdı ve güneş acımasızca dünyayı kavurmaya devam ediyordu. Buna rağmen adamın yanındaki karaltı sakindi.

Bahçedeki bir taşın üzerine tünemiş olan gölge oturduğundan beri hiç kıpırdamamıştı. Bedeni kopkoyu bir toz bulutunu andırsa da dikkatlice bakıldığında insansı formu anlaşılıyordu. Vada'nın gözleri yıllardır görmeye alışık olduğu gölgelerin tüm ayrıntılarını ayırt edebilecek kadar deneyimliydi. Onlara bu ismi taktığında sadece beş yaşındaydı. Yine de neredeyse bir saattir onu dış dünyaya bağlayan büyük camın önünden çekilmemiş; hareketsizce karaltıyı izlemişti.

Gölgeler onun hayatının bir parçası olsa da insan formunda dolaşan bir gölgeyi bu kadar yakından ve bu kadar uzun süre izleyebilmek sık yaşamadığı bir olaydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gölgeler onun hayatının bir parçası olsa da insan formunda dolaşan bir gölgeyi bu kadar yakından ve bu kadar uzun süre izleyebilmek sık yaşamadığı bir olaydı. Kendini gözleri önündeki erkek bedenini andıran siyah bulutu süzmekten alamıyordu. Sanki yeterince bakarsa kendinde ne sorun olduğunu çözebilirdi. Derken karaltının ani hareketiyle dikkati dağıldı. Emin olmak imkansızdı; ama Vada'ya panik gibi gelen bir duyguyla yerinde sıçrayan gölge hızla her zamanki formuna; bahçıvanın bileğinde siyah, belli belirsiz bir halkaya dönüşmüştü.

Onu neyin harekete geçirdiğini merak eden Vada tavana kadar uzanan görkemli camın önünde huzursuzca kıpırdandı ve cama biraz daha yaklaşarak kadife perdelere tutundu. Her şey normal görünse de birkaç saniye içinde bahçıvan da başını kaldırıp bakışlarını eve uzanan yola dikmişti. Şimdi Vada da uzaktan yaklaşan arabayı görebiliyordu. Şüphesiz gelen Bhavin'di: çok yakın bir aile dostu, Vada'nın özel öğretmeni ve kıza ucubeymiş gibi davranmayan tek insan...

Vada hayatının çok büyük bir kısmını bu evde kapalı geçirmişti. Elbette bahçeye çıkmasına izin vardı; ama insanlardan uzakta, bir tepenin üzerinde tek başına dikilen bu evin bahçesi sosyalleşmek için pek iyi bir alan sayılmazdı. Sık sık seyahatlere giden ailesi, evdeki yaşlı hizmetkar çift ve Bhavin bu evde görüp görebildiği yegane insanlardı. Tabi bir de Rhydian vardı; hizmetkar ailenin oğlu ve bir daha asla göremeyeceği en iyi arkadaşı... Kısacası bu ismi konmamış bir sürgün hayatıydı ve Vada bunun için kendinden başka kimseyi suçlayamazdı.

On yedi yaşındaydı ama çocukluğunu daha dün gibi hatırlıyordu. Ailesi gerçekten denemişti. Normal bir hayatları olması için verdikleri onca çaba için Vada onlara karşı minnettardı, ama Vada'nın durumunda normallik pek mümkün görünmüyordu. Kendini bildiğinden beri farklı olduğunun farkındaydı. Baktığı her insanın yanında gölgeler görüyordu. Çoğu zaman insanların bileklerini çevreleyen ince siyah bir halka gibi görünürlerdi; ama ender olarak bu sabah izlediği gölge gibi insan formunu alırlardı. Asla konuşmaz, hiçbir şeye müdahale etmezlerdi. Onlar bağlı oldukları insanları gözlemleyen sessiz bekçilerdi ve Vada kendinden başka onları görebilen biriyle hiç karşılaşmamıştı.

GÖLGE ŞEHRİ - GÜNDÖNÜMÜWhere stories live. Discover now