19. Bölüm

1.1K 88 35
                                    


Selam okurlar!

Söyleyecek bir şey olmadığına göre...

Let's start!

--------------

Hyun Jae'nin ağzından

Jungkook kucağında Hyun Jung ile birlikte araca bindiğinde biz çoktan arka koltukları yatırmış geniş alanı sağlamıştık.

Hyun Jung'un kolu hiç iyi durmuyordu ve zaten narin olan yapısı bununla epey zedelenmişti. Onun bu halini görmemle kendimi tutmayı bırakıp sinirden akıtacağım göz yaşlarımla gözlerimi kapattım. Ellerimi saçlarıma daldırdım ve yumruklarımı sıktım.

Bana sarılan kollarla karşımdaki göğse başımı yasladım. Kulaklarıma dolan Jin'in sesiyle kafamı kaldırdım.

- Kolu derin. Dikiş gerektiriyor. Hastaneye gitmeliyiz.

Namjoon arabayı çalıştırdı ve hızla sürdü. Jungkook sinirle soluyor ve tahminimce sinirden göz yaşları döküyordu. Bense başımı Taehyung'un göğsüne yaslamış düşünüyordum.

Bunu ona yapan kimdi?

Bu düşünceyle karşıma çıkan şıklar arasında gidip geldim.

Öncelikle bu bir kızdı. Hoseok adındaki adam olamazdı. Ya da Hyun Jung'un çok sevgili(!) abisi Jo Won.

Dolayısıyla elimizde iki şık kalıyordu.

Dae ve Hee Ji.

Miras bakımından düşününce bu Dae olmalıydı. Sonuçta Jungkook mirasa sahip diğer vasisti. Dae'den daha büyük bir parçaya sahip olmalıydı.

Peki ya "sevdiğim adam" mevzusu? Dae Jimin'i sevmiyor muydu? Hee Ji olma ihtimali her türlü daha düşüktü ama göz önünde bulundurup konuşmamız gerekiyordu.

En sonunda hastaneye geldiğimizi fark ettiğimde Jungkook kucağında Hyun Jung ile ilerliyordu. Hep birlikte peşleri sıra gittiğimizde Jin'in, Hyun Jung'un bacağına ve yüzüne pansuman yaptığını ve bacağını sardığını gördüm. Hareket eden arabada zorlanmadan hızlıca halletmişti.

Jin tanıdığı bir arkadaşına durumu belirtti ve Hyun Jung'u ona teslim etti. Hepimiz operasyon odasının önünde Jung'un çıkmasını beklerken konuşan kimse yoktu.

En sonunda doktor gelip onu görebileceğimizi söylediğinde hızla hep birlikte odaya doluştuk. Hyun Jung uyuyordu, henüz toparlayamamış olması doğaldı. Dediğim gibi, o narin bir yapıdaydı.

Jungkook hızla yanına gitti ve elini tutup sıktıktan sonra yanaklarını öpücüğe boğdu. Başımı sağa sola sallarken burnumu çektim ve istemsizce sırıttım.

Jungkook geri çekildiği esnada kızlarla hızla yanına gittik.

- Neden uyanmadı?

Jungkook'un sorusuna biraz endişe biraz korku hakimdi. Onu rahatlatmak adına gülümsedim ve cevapladım,

- Henüz yeni dikiş atıldı ve kan kaybı da yaşadı. Hyun Jung'un yapısı narindir ama yinede güçlüdür. Uzun sürmez uyanması.

Derin bir nefes aldı ve başını sallayıp gözlerini kapattı. Oradaki koltuklara kızlarla kendimizi bıraktık ve Yi Ryeon başını omzuma koyarak orada uyuyakaldı. Jungkook hariç çocuklar odadan çıkmıştı. Solumdaki Gong Shil de bana yaslanıp orada uyudu. Ben de kendimi tutamadım ve başımı Yi Ryeon'a yaslayarak uyudum.

Orada ne kadar uyuduk bilmiyordum. Uyandığımda kızları da uyandırdım. Jungkook eli Hyun Jung'unkine kenetlenmiş, başını da Jung'un yanına koymuş bir şekilde uyuyordu. O sırada içeri giren doktor önlüklü gence kaşlarımı çatarak baktım.

LOSTحيث تعيش القصص. اكتشف الآن