Asıl özgürlük senin yanında olabilmekmiş
Nefes alırken böylesine rahat olduğumu hiç hatırlamıyorum
Kolların dünyadaki en rahat yastık ve en güvenli anahtar
Gözlerine baktığımda ise daha önce hiç görmediğim dağları, nehirleri, okyanusları, çiçekleri görebiliyorum, seyahat etmek için hiçbir sebebim yok
Dünyanın en güzel yemeğini seni izlerken yiyorum, tadı o kadar güzel ki adeta afyon almış gibi uçuyorum
Parfüme ve çiçekleri koklamaya ihtiyacım yok, çünkü benim en güzel parfümüm senin kokun üstüme sindiği zaman ortaya çıkıyor ve senin kokun yanında tüm çiçekler haltetmiş
Okuduğum en güzel kitabın en güzel kahramanı sensin
Sonsuza kadar yanında kalmama izin verirsen zaman kavramımı yitiririm ❀
G
ünlerin hızla geçip gitmesine rağmen ikisi içinde zaman çok yavaş ilerliyordu. Tik tak... Tik tak..
Ilsan da kalmaya karar vermişlerdi. Namjoon trendeydi. Jin hyungunu aradı.
"Alo"
"Vaav dostum, nerelerdesin yahu"
"Ilsan'daydım hyung, şimdi Seul'a geliyorum vaktin var mı görüşelim"
"Aslında bugün pek müsait sayılmam, nede olsa artık buradasın başka bir gün görüşsek olmaz mı?"
"Şey hyung.. bu akşam geri dönüyorum. Ilsan'a taşınıyoruz, birkaç eşyayı almak için geliyorum"
"Vay vay vay neler olmuşta benim haberim yook"
"Aslında sana anlatmak istiyordum, bu arada neredeyse yarım yıldır arayıp sormadığım için kusura bakma"
"Ne demek dostum, sonuçta bende seni arayıp sormadım, o zaman şey ben burayı Hoseok'a emanet edeyim"
"Hyung istersen bende sana yardım edeyim işin bitince konuşuruz, bende artık koaförlük yapabilirim eheuheuu"
"Nasıl yani, benimle kafa mı buluyorsun? Sana sadece birkaç hafta ders verdim ve onları hatırladığını ve koaförlük için yeterli olduğunu mu düşünüyorsun?"
"Hayır, bunca zamandır ne yapıyorum zannediyorsun hyung?"
"Ne yapıyordun"
"Koaförlük öğrendim işte kursa gittim"
"Etkinlendim.."
"Artık kendi adıma bir dükkan bile açabilirim"
"Tamam trenden inince soluğu burada al o zaman"
Namjoon, Jin'in beklediğinden daha müthiş bir performans sergilemişti, hem çevikti hem dikkatli, saç keserken adeta ahenkle dans ediyordu, ıslak saç tutamlarına değen makas sesleri uyumlu bir melodi oluşturuyordu.
"Vuav ovuav adamım sen neymişsin beh"
Namjoon'un bu işte duyduğu ilk iltifatlardı ve beyninin en güzel köşesine kazınmışlardı bile.
Derken işlerini bitirmiş bir kafede oturmuşlardı. Namjoon olanları ayrıntıları ve kendine has yorumlarıyla tek seferde anlatmıştı. Şimdi konuşma sırası Jin'deydi.
YOU ARE READING
freedom ; kim namjoon ✓
FanfictionNamjoon sadece bana sarılabilir misin? *AU, Het* mi series | kim namjoon