28

3.1K 251 79
                                    

Namjoon, Park Jimin'in numarasını Mi'ye verip vermemekte kararsızdı. Mi'yi kıskanıyor olduğu su götürmez bir gerçekti ama Park Jimin'e haksızlık yapıyormuş gibi hissediyordu. Sonuçta Mi'yi merak etmişti..

Çok yorgun olmasına rağmen sabaha karşı zor uyumuştu. Park Jimin'in numarasını Mi'ye verecekti. Sonuçta hepsi yetişkin insanlardı ve Mi de ne yapacağını çok iyi bilirdi.

"Namjoon, Namjooon"

"Efendiğm"

"Saat 12 oldu haydi uyan"

"Biraz daha uyumak istiyoruuğm"

"Peki o zaman sadece bir saat daha"

"Mii, seni seviyorum"

"Chh, bende seni seviyorum uykuna devam et haydi"

Mi gidip mutfağı kontrol etti, yemekler neredeyse bitmişti ve Namjoon'un babası öğlen yemeği için eve geldiğinde tencerelerin dibi görünürdü. Kocasının sevdiği bir şeyler yapmak istiyordu, uzun zamandır yemek yapmamıştı. Namjoon'un annesi enfes yemekler yapıyordu ve Mi'nin mutfağa girmesine pek izin vermiyordu. Bu iyi bir fırsattı.

Mutfaktaki iki saatlik uzun boğuşmadan sonra masayı dahil hazırlamıştı. Namjoon hala uyanmamıştı ve uyurken yuvarlak suratı acayip tatlı görünüyordu ◕‿◕
Namjoon'un yüzünü yumuşturmak isteğiyle yanına gitti ve yatağın bir köşesine oturdu.

"Namjoooon" dedi kısık bir sesle. Namjoon duymamıştı, Mi'nin de isteği buydu zaten. Yemekler soğurdu belki ama Namjoon'u doya doya izleyebilecekti. Ellerini tuttu, bu eller Mi'yi birkaç beden büyüktü ama yine de onları sarmaya çalıştı. Namjoon'u çok seviyordu, onun da kendisini sevdiğini biliyordu.  Dünyadaki en değerli şey iki insanın birbirini sevmesi ve birlikte olmasıydı Mi'ye göre. Hiçbir şeye sahip olmasalar bile birlikteyken her şeyi yapabilirlerdi. Neyse ki böyle zor şeylere katlanmalarına gerek yoktu, Namjoon'un ailesi yeterince destek oluyordu.

"Miğğ, saat kaaaç"

Namjoon'un gözlerini açmasıyla saati sorması bir olmuştu, Mi şaşırmıştı odalarında saat yoktu ve telefona bakması gerekiyordu. Namjoon'un elini aniden bıraktı ve saate bakmak için ayağa kalktı. Namjoon saati merak etmişti tamam ama Mi'nin yanından ayrılmasını istememişti bu yüzden kolundan tuttu ve "Merak etmiyorum artık" dedi.

Mi ne yapacağını şaşırmıştı, kalktığı yere geri oturdu.

"Beni mi izliyordun"

"Yok canım sende! Seni uyandırmaya çalışıyordum"

"Ellerimi tutarak mı uyandırmaya çalışıyordun ◕‿◕"

"O mu, şeyy.. Evet uyanmak istemiyordun bende her yolu deniyordum"

"Uyanmak istemiyorum hala" dedi ve yanağını işaret etti.

O kadar tatlıydı ki bu hareketi Mi'yi gülümsetmişti.

"Çok fenasın Namjoon" dedi ve Namjoon'un omzunu yalandan yumrukladı.

"Haydi artık çık şu yataktan, yemekler soğuyacak"

Namjoon kafasını iki yana salladı ve yanağını işaret etmeye devam etti.

"Çok kötüsün Namjoon" dedi ve onu hızlıca yanağından öpüp hemen odadan çıktı.

Mi'nin bu hali onu gülümsetmişti. Hemen yataktan çıkıp elini yüzünü yıkadı ve masaya oturdu. Envai çeşit yemek vardı ve hepsi de çok lezzetli görünüyordu.

"Hepsini tek başına mı yaptın"

"Evet ◕‿◕"

"İnanamıyorum, şuan duygulandım gel buraya seni öpmek istiyorum"

freedom ; kim namjoon ✓Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon