32

2.7K 205 31
                                    

Mi psikolojik tedavi almaya başlamıştı. Uyku düzeni yerle bir olmuştu ve hamile olduğu için ilaçta alamıyordu. Namjoon ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Onu bu
denli kötü etkileyecek ne olmuştu ki? Ne kadar çok düşünse de cevabına ulaşamıyordu.

Evlerinin kaba inşaatı bitmişti. Boya, parke, fayans mutfak ve yatak odası dolapları, camlar, tezgah, kapılar.. Bunun dışında da Seul'den gelen eşyalara birkaç şey daha eklemeleri gerekiyordu.

Namjoon şehir merkezinde bir koaför açmıştı. Gününün büyük kısmını orada geçiriyordu. Kalan kısmını ise Mi ile ilgilenerek.

"Namjoon"

"Efendim canım"

"Abarttığımı düşünüyorsun değil mi?"

"Neyi?"

"Bu durumu, psikolojik tedavi ve uykusuzluk"

"Bazen buna sebep olan şeyi düşünüyorum ama kasten yapmayacağını yada abartmayacağını biliyorum"

"Ben uzun zamandır düşünüyorum. Geceleri uyuyamadığım zaman ve gündüzleri... Anne olmaktan korkuyorum, bunu az çok tahmin etmişsindir zaten. Günün birinde onu bırakıp diğer dünyaya gideceğim ve burada kalıp acı çekmesi düşüncesi dehşet verici."

"Sevgilim, hepimiz bir gün bu dünyadan gideceğiz. Senin yaşadığın acı şeyleri onun yaşamasını istememeni de anlıyorum ama akışına bırakalım. Kimin daha önce dünyadan ayrılacağı belli olmuyor ve insanlar acı ile yoğurulur, ikimizde öncesinde acı çektik ve sonrasında da çekeceğiz. Dünyaya gelecek olan çocuğumuz da insan ve bunları yaşaması gerekiyor"

"Anlıyorum, haklısın sanırım bu olanlar elimde değil kendimi teselli etmeye çalışacağım"

Namjoon kalkıp Mi'nin yanına oturdu ve kafasını kendine doğru nazikçe çekip ğöğsüne koydu. Saçlarını okşamaya başladı.

"Kendi kendini teselli etmene gerek yok sevgilim, ben her zaman yanında olacağım"

.
.
.

Durum eskisinden çok farklı olmamıştı ama Mi en azından dışarıya daha fazla çıkar olmuştu ve güldüğü anlar artmıştı. Böylece hamileliğin 3. ayını da geride bırakmıştı.

Kendi evlerine taşınmışlardı ama Namjoon'un annesi sık sık gelip Mi'ye yardım ediyordu. Uykusuz olduğu için evde ruh gibi dolanıyordu çoğu zaman.

Diğer günlere nazaran bugün yataktan kalkmak bile istemiyordu. Oysaki en azından yataktan kalkıp elini ve yüzünü yıkar, günlük kıyafetlerini giyinirdi.

Öğlenden sonra kalkıp su içti ve tekrar uyumak için yatağına girdi. Grip mi olmuştu yoksa başka bir şey mi vardı anlayamıyordu. Namjoon'a yada annesine haber vermek istemiyordu. Onları uzun zamandır süren hastalığı sebebiyle yeterince yormuştu, basit bir soğuk algınlığı -en azından o böyle olduğunu düşünüyordu- için insanları telaşlandırmak istemiyordu.

Kabuslar ardarda geliyordu, sırılsıklam ter olmuştu ama ayakları ve bedeni ona ihanet ediyordu, bir türlü doğrulup yataktan çıkamıyordu. Gözlerini zor açıyordu ve tavan etrafında dönüyor gibiydi. Bu yüzden gözlerini kapalı tutmaya karar verdi. Biraz sonra tekrardan uykuya dalmıştı.

Bir bebek ağlıyordu kabusunda. Mi kendi bebeği olduğunu düşünüp etrafa bakınıyordu ama bir türlü sesin kaynağına ulaşamıyordu. Uzun süre koştu durdu, aynı yerlerden geçiyordu. Bir zaman sonra labirentte olduğunu anladı. Hava kararıyordu, bebeğin sesi iyice azalmıştı hırlama şeklinde ağlıyordu artık.

freedom ; kim namjoon ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin