BİNLERCE HİS

18.1K 1.2K 77
                                    

Ricco'nun cenazesi olmamıştı, onun için dua etmeye gelen kimsede olmamıştı. Dediği gibi soğuk ve acımasızca ölmüştü. Arkadaşının kanlı cesedini üç kat aşağıdan yukarıya tek başına sürünerek taşımıştı. Kemikleri acıyordu, ona bunu yapanlarından intikam alacağın için her basamakta Ricco'ya yeminler etmişti. Her 50 basamakta bir yeminler daha fazla artmıştı. Sonunda mahkumların kaldığı yatakhanelerin olduğu -1 kata geldiğinde terden ve öfkeden ses kesilmişti.

"Kim yaptı bunu!" dedi bir gardiyan.

"Bilmiyorum" dedi Pedro. Kedinin üç adamı onu uzaktan izliyor ispiyonladıkları anda ensesine bineceklerdi. Zaten Pedro'nun kediyi ispiyonlama gibi bir gayesi yoktu, kendi işini kendisi görecekti.

"Nerde buldun onu, hey! Rafella burada bir çocuk var yanında da ağır yaralı-"

"O öldü" dedi Pedro, "Soğuk bir ölümdü.."

İki gardiyan onu hızlıca hastane tarafına götürdüler, doktorlar Ricco'nun kalbine yakın bir damarın sızısından öldüğü söylediler. Hapishanenin baş gardiyanı onu sorguya çektiğinde suçsuz olduğu çok çabuk anlaşıldı. Çocuğun söylediği hücreyi kontrol eden gardiyanlar yerde buldukları izlerde Pedro ve Ricco'nun haricinde dört farklı ayak izi bulmuşlar bu da Pedro'nun suçsuz olduğunu desteklemişti. Zaten Ricco ve Pedro'nun en yakın arkadaş olduğunu bilmeyen yoktu.

Gardiyanlar Ricco'yu oldukça eski bir tabuta yerleştirip ailesine teslim edeceklerdi ama .ona almaya kimse de gelmeyince isimsiz bir mezar taşına sahip kimsesizler mezarlığına gömülmüştü. Pedro iki gardiyana oldukça iyi para verip dostunun nerde def edildiğini öğrendi.

"Şimdi ne yapacaksın?" dedi gardiyanlardan biri.

"Yapmam gerekeni .."

İlk iş olarak o şişkonun parasını kesti, Stanfion'u onu yemekhanede yakalayıp parayı istediğinde adamın ağzına sert bir yumruk indirdi. Gardiyan onu tehdit etmeye kalktığında yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.

"Benim kaybedecek kimsem yok, başgardiyan arka bahçede dönen bokları bilmiyor bunun sorumlularını içeren bir liste verirsem indirimli cezadan yararlanırım. Hem otların arkasında senin diğer domuzları öğrenirse neler olur bir düşün:"

"Beni tehdit etme demiştim!"

"GARDİYAN!" Diye bağırdı Pedro. Masaların arkasında nöbet tutan iki genç gardiyan ona baktı. Stanfion çocuğun ciddiyetini geç de olsa fark etti.

"Kapa lanet çeneni!"

"Neler oluyor orada!" dedi gardiyanlardan biri onlara doğru yürüdü.

"İzle ve gör" dedi Pedro gülümseyerek.

"Hey Stanfion, bir sorun mu var?"

Pedro gardiyanın küçük dilini yutmuş bir zavallı gibi ona bakışını seyrederken keyfi yerine az da olsa gelmişti. Ricco'nun ölümünden sorumlu herkesi tuzla buz edecekti. İşe önünde ki otları koparmakla başlamıştı.

"Y-ok.. Hiçbir sorun yok." Dedi korkak tavuk.

"Bence var" dedi Pedro. Gardiyanın cebine elini uzattı, Stafion cebinden çıkan otla hayrete düştü.

"Bana bunu satmaya çalıştı"

"Y-ALAN! YALAN SÖYLÜYOR-"

"Yüce tanrım, Hey! Allore git baş gardiyanı çağır"

"DU-RUN! ASIL O SATIYOR OTUYOR- BIRAK KOLUMU!!"

Stanfion'u yaka paça sürükleyen gardiyanlar güçlükle yemekhaneden onu çıkardı. Şişkonun cebine iki paket yerleştirmesi zor olmamıştı. Bakalım kaldığı odayı aramaya kalktıklarında bulacakları 15 paket otla neler yapacaklardı. Pedro 19 yatakhanede kalan bücüre teşekkürlerini oldukça bonkör davranarak ödedi. Çocuğun dediği gibi girmeyeceği delik yoktu.

O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)Where stories live. Discover now