AYICIK

11.6K 993 62
                                    

Dudağında ki metali çekiştirerek barın arka kapısının önünde elindeki sigaraya bakıp duruyordu. İçmesi için o kadar neden vardı ki. Bok gibi bir hayatı, kollarını kaplayan yara izleri, sırtında ki acılar..

Önce bir nefes alıp verdi, dudağına yerleştirdiği sigaradan bir kere çekip öksürük krizine girmeden geri bıraktı. Beceremediği gibi ciğerleri de buna izin vermiyordu. Öksürük krizi geçene kadar sürekli göğsünü yumruklayıp durdu. Barın açılması sadece on sekiz dakika vardı yerde duran su şişesine uzandı. Bir yudumda bütün suyu bitirip elinde ki sigarayı yere atıp üzerini çiğnedi.

"Kusacağım" diye inlediği duyan barmen arkadaşı gülüyordu şimdi.

"Beceremiyorsan zorlama güzelim"

"Bana güzelim demeye devam etme!"

"Dudağında ki yeni mi?"

Yeni taktığı pirsingi anımsamış gibi dili dudağının üzerinde gezindi.

"Seni ilgilendirmez" dedi sert bir tutumla. Saçlarını ıslak görünüm vermek için bir dünya şey süren çocuk bu gece saçları küçük bir at kuyruğu yapmış kulağın arkasına da bir tutam saçını sıkıştırmıştı.

"Dün gece ki çocuk senden ne istiyor"

Clake dün gece ki yeşil gözlü çocuğu daha önce okulda ve birkaç gece öncesinde görmüştü. Çocuk onunla inatla konuşmaya uğraşıyordu.

"Bilmiyorum, bilsem bile bu seni ilgilendirmez" deyip kestirip attı. Clake siyah demir kapının kolunu çeviremeye yakın çocuğun güldüğünü duydu.

"Hey Clak! Sen o çocuk kim biliyor musun?"

"Bilmiyorum dedim ya!" Kızın sesi öfkesinden iki tık daha yüksek çıkmıştı.

"Bilseydin böyle tepki vermezdin, Atina'nın en güçlü ailesinden o. Niko Atos."

Ah evet dün gece de ona Atos saçmalığını anlatmıştı. Canı daha fazla sıkılmıştı şimdi. Mekan yeni açıldığı için insanlar sürü halinde mekana geliyordu. Uçlarını daha yeni boyadığı saçlarını sımsıkı bağlayıp arkasına attı. Daha fazla Atos saçmalığı duymak istemiyordu.

"Neredeydin?" dedi patron, Clake adama aldırmadan barın arkasına geçip tezgahın üzerini temizledi. Titiz çalışırdı, buzlarını kontrol edip dolapta ki karışıklığı topladı.

"Hey biz üç tane votka versene?"

Bardağa bıraktığı buzların hemen arkasından içkileri ayarlayıp bar masasının üzerine bıraktı. Çocuk içkileri alıp ona gülerken Clake çocuğun yüzüne ne var der gibi somurtuyordu. Müziğin ses artık kulak zarına zarar veriyor, midesine bir şeyler atmadığı için karnı ağrıyordu. Garsonların bir tanesinden tepsiyi alıp özel müşteriler için hazırlanmış atıştırmalıkları midesine indirdi.

"Ama onlar müşterinindi!" dedi çocuk. Clake yeni çocuğa doğru eğildi.

"Yenisi hazırla o halde"

"Patron kızıyor-"

"Sen ona aldırma, kıçını soktuğu odasından çıkamaz o" Clake birkaç atıştırmalığı çocuğa uzatıp gülümsedi.

"Aç kalma, sende ye"

Çocuk biraz tereddüt ederek uzandı.

"İyi öğreniyorsun" dedi Clake.

Yol boyunca kavga eden ikilinin hemen arkasında ilerliyordu. Niko Pedro'yu uyarırcasına bininci kez planı anlatmış. Pedro da her seferinde olmaz der gibi itiraz etmişti. Geldikleri barın önünde Pedro ikiliyi durdurdu.

O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin