Sana Hasret

954 51 0
                                    

Arkadaşlar yarın akşam Söz başlayacak!! Heyecanım dorukta ve saatler geçmek bilmiyor!! Reytinglerin tavan yapacağından eminim! Herkese iyi okumalarrr! Okuduktan sonra  oy vermeyi, söylemek istedikleriniz varsa yorum yapmayı unutmayın!

Herkes gider ben kalırım demiştin,
Şimdi sende herkes gibisin...

(Bölümü okurken Mustafa Ceceli- Es dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.)
Gözlerim kapalı ama uyuyamıyorum işte. Birden gelip yanıma otursan, elimi tutsan ben şaşırırken, gözlerime değse gözlerin, sonra bir sarılma. Kalbin kırık, gülüşün buruk da olsa kabulümsün. Resmi bir şekilde tokalaşsak mesela, elim değse soğuk eline. Titretsen beni tek bir hareketle, kendi yansımamı bulsam gözlerinde.

Başını çevirip gidebilirsin yanımdan. Kırgınlıklarını dile dökmeden bile yüzüme vurabilirsin hatta. Gerekmedikçe konuşmasan benimle, sert mizacın geri dönse bana karşı. Şikayet etmeden çabalarım seni kazanmak için.

Uçaktan inip valizleri aldık. Nasıl ayarlandığını bilmesemde bizi bekleyen 2 arabaya, ayrılarak bindik. Otelin önüne geldiğimizde duygular sarmaya başladı bedenimi. Farkında bile olmadan burada başlamıştı aşkımızın kıvılcımı. Ben,salak heyecanlar uğruna ölüme gitmesine sinirlenirken ; o hayatıma karışmaya çalışan bu tip kim derken başlamıştı.

2 kişi kalacaktık odalarda. Yavuz Komutan ve hafız, Keşanlı ve Çaylak, ben ve karabatak, Aşık ise buradan tanıdığı bir arkadaşıyla. Nazlı ise tek kişilik bir odada kalacaktı. Odaya çıktığımızda ikimizde kendimizi yatağa attık. Aynı sebepten izliyorduk tavanı, aynı sebepten acıyordu canımız.

Hazırlandıktan sonra komutan Ateş'in Nazlı ile birlikte yanımıza gelmesini istemişti. Onu Erdem Yarbay'ın emriyle yanımızda getirmiştik. Yarın operasyona çıkmadan önce burada olacaktı zaten. Pozisyonumu bozmadan konuştum.

"Ne konuştunuz anlat bakalım?"

Derin bir nefes aldığını duydum. Ekibin çapkını diye dalga geçtiğimiz adam kalplerini kırdığı kadınlar yüzünden çarpılmıştı işte. Fena aşık olmuştu hemde. Duvara toslamak gibiydi komutanın kızını sevmesi. Bizim ve onun arasında kaldığında ise tercih falan kalmamıştı ortada.

Benim yaptığım ve hepimizin yapacağı gibi kardeşlerini, görevini seçmişti. Adı gibi yanıyordu işte, adı gibi yakıyordu içini.

"Kızgın dayıoğlu, hemde çok kızgın. Ne olduğunu anlat diyor her konuşmak isteyişimde. Nasıl anlatırım bilmediğimden susuyorum. 'Boşver' diyor bitiriyor konuşmayı."

"Aslında haklı kardeşim. Ama anlatsan Güler Hanım'a kızar, onların araları bozulur. Böyle bir durumun sebebi olmak istemezsin."

"Koskoca 3 ay Fethi. Üç ay boyunca görmedim onu. Tatile çıktım, kızlarla takıldım, eski Ateş gibi çapkınlık yaptım. Her gece başka bir eğlence olacak dedim. Yaptım da, ama şu kadar bile eğlenmedim. Biraz bile içten gülmedim. Aklımdan çıkmadı bir türlü, bırakamadım, unutamadım. Ben bu sınavdan geçemedim."

O kadar iyi anlıyordum ki onu. Cümleleri o kadar tanıdık geliyor, kelimeleri öylesine yaralıyordu ki beni. Ayağa kalkıp pencerenin önüne gitti. Bakışları dışarıyı izlerken beklediğim soruyu yöneltti bana.

"Senden ne haber?"

"Biraz medcezir, yanına sarhoşluk. 2 kadeh var önümde. Biri kaybolmuşluk, diğeri mahvolmuşluk."

Başını çevirip baktığında gülümsedi.

"Devam etmeme gerek var mı?"

"Yok kardeşim, eyvallah."

Eyfet Savaş ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin