Geçmiş

990 57 10
                                    

İşte Fethi'nin içindeki yarasının ortaya çıktığı bölüm!!! Umarım bölümü beğenirsiniz!!!! Oy vermeyi UNUTMAYIN! Düşüncelerinizi yorum olarak paylaşırsanız sevinirim! Hepinize iyi okumalar!!!



Fethi'den Devam: Gözlerimi açtığımda ipek saçları gördüm ilk olarak. Dayanamayıp yanıma uzanmıştı demek. Elimi götürdüm saçlarına. Usul usul onu uyandırmadan okşadım. Sırf ben rahat olayım diye yatağın kenarına sığınmıştı büzülerek. Kıyamadım bu haline. Bundan sonra kalmasına izin vermeyecektim. Kalktığında ağrılarının olacağından emindim. Başımı kaldırıp yanağına küçük bir öpücük bırakmak istedim ama karnım kasılınca gelen ağrı ile inleyerek uzanmak zorunda kaldım. Sese kalkan Eylem gözlerini ovuşturarak bana baktı.

"Ne oldu? Ağrın mı var? Doktoru çağırayım mı?"

Sorularını art arda sıralayınca elini tuttum. "Kalkmak isterken canım acıdı."

İki eliyle sıktı elimi. Üstündeki çizikleri görünce o anlar geldi aklıma. Yaşam ile ölüm arasındaki o çizgide gerçekten büyük bir savaş vermiştim. Şehit olarak ölmek değildi beni korkutan, arkamda sevdiklerimi bırakmaktı mesele. Karnımdaki bombayı hissetmek istercesine dokundum ama sadece sargı vardı.

"Fethi kendine gel! İyi misin?" Eylem'in telaşlı sesi kulaklarıma dolunca açtım kapattığını fark etmediğim gözlerimi. Toparladım kendimi.

"İyiyim, sadece yorgun hissettim o kadar."

Elimi bırakıp ayağa kalktığında soru sorarcasına kaşlarımı kaldırdım.

"Seni rahatsız mı ettim uyurken? Ben gideyim en iyisi sen böyle rahatça uzan-"

Devam etmesine izin vermeden sesimin çıktığı kadar bağırdım.

"Eylem, dün gece hayatımda geçirdiğim en huzurlu gecelerden biriydi. Benim huzurum gözlerin, ellerin. Rahatım senin yanın."

Gözleri doldu biraz, sonra toparladı kendisini. "Ben doktora haber vereyim, birazdan gelirim."

O çıktıktan sonra hastane elbisesinin içinden gözüktüğü kadar yarama bakmaya çalıştım. Kalın sargının altı pek iyi hissettirmiyordu. Durumumu öğrenip bir an önce iyileşmeliydim. Askerlik hayatıma zarar gelmesini istemiyordum. Komutanım, arkadaşlarım geldi aklıma.

Kim bilir nasıl üzüldüler benim için. Hafız dualar okumuştur benim için, Keşanlı o pisliklere sövmüştür her an, Çaylak korkmuştur ölürüm diye, Aşık sessiz sessiz çekilmiştir bir köşeye, Ateş defalarca volta atmıştır daracık yerde, komutanım güçlü durmaya çalışmıştır diğerlerini dizginlemek için. Gülümsememe engel olamadım. Kardeşlerim,abim, sevdiğim kadınım vardı benim. Yalnız değildim. Ailemdi onlar.

Aile... Düşünmek istemesemde aklıma geldi işte. Haber verdiler mi acaba anneme? Merak etti mi beni? Babamı düşünmemek için çok zorladım. Onun ne düşündüğü umurumda bile değildi. Derin konulara girmiştim yine. Kapı açılınca derin nefes aldım. Şimdi bunları düşünmeyecektim.

Doktor ve Bahar tam karşımda durunca gülümsedim.

"Fethi bu Doktor Arslan. Ameliyatını birlikte yaptık."

"Fethi Bey kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

"Hareket ettiğim zaman karnımdaki sargılardan ağrı başlıyor."

"Bu gayet normal. Geldiğinizde yaranız büyüktü, çok kan kaybetmiştiniz. Ameliyatınız uzun ve zorlu geçti. 1 hafta içinde ağrı geçecektir."

Eyfet Savaş ve AşkNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ