Haber

997 50 0
                                    

Arkadaşlar yeni bir hikaye yazmaya başladım, tanıtımı okuyabilirsiniz. Tabiki Eyfet yazmamı etkilemeyecek!!! Ama diğer hikaye benim kurgum ve çok heyecanlıyım!! Onu okuyup yorum yapabilirsiniz!!! Okuduktan sonra beğenmeyi söylemek istedikleriniz varsa yorum yapmayı unutmayın!!! İyi okumalar!!




Yavaş hareket etsene"

"Eylem iyiyim dedim ya."

Nihayet hastaneden çıkıyordum bugün. Arabaya binene kadar Eylem ile tartışmıştık. Beni düşündüğünü bilsem de sabrım taşmıştı sonunda. Askeriye'ye giderken içim huzurla doldu. Kendi odama gidiyordum nihayet, bana ait olan yere, benim ait olduğum yere. Arabada Ateş, ben, Eylem ve Yavuz komutan vardı. Uzanıp Eylem'in elini tuttum. Bakışları bana çevrildi.

"Çıkıştığım için üzgünüm."

Elini yanağıma koydu. "Önemli değil, abarttım biraz."

Tam cevap verecekken telefonunun çalmasıyla ayrıldık. Arayan kişiye baktığında yüz ifadesinin değiştiğini fark ettim. Açıp dinlediğinde bir şeylerin ters gittiği belliydi. Telefonu kapattığında askeriyenin kapısına gelmiştik.

"Yavuz komutanım konuşmamız gereken çok önemli bir konu var."

"Ne oldu Eylem?"

"Büyük Bey mühimmat ve bilgi göndermiş. Çolak ve adamları gece adrese gidip teslim alacakmış emanetleri."

"Yeri belli mi peki?"

"Evet, adresi birazdan mesaj atacaklar bana."

Yavuz komutan Hafız'ı ararken bizde arabadan inmiştik. Birlikte toplantı odasına gidecekken komutan beni durdurdu.

"Sen odana gidip ilaçlarını alıyorsun Avcı."

"Ama komutanım-" İtiraz etmeye çalışsam da sözümü kesmesiyle susmak zorunda kaldım.

"İtiraz istemiyorum. Hemen odana gidiyorsun."

Arkasını döndü ve Ateş ile içeri girdiler. Eylem bana gülümsemeye çalışarak peşlerinden girdi. Ellerimi yumruk haline getirip odama doğru yürümeye başladım. Beni bu şekilde devre dışı bırakmalarına katlanamıyordum. Üstelik daha 3 hafta vardı önümde.

Kim bilir bu zaman içerisinde kaç operasyon, kaç toplantı, kaç bilgi kaçıracaktım. Yatağıma oturduğumda hissettiğim ağrıyla ilaçlarımı çıkardım. Bir an önce iyileşmek için neler vermezdim. Sırtımı yatağın başlığına dayayıp beklemeye başladım.

Karnımın ağrısını hissettikçe çaresiz kaldığım anlar geliyordu aklıma. Ne yapacağımı bilmeden kukla gibi bekliyordum o kamyonun arkasında. Başımı salladım görüntülerden kurtulmak istercesine.

İlaçların uyku yaptığını göz kapaklarımın ağırlaşmasından anladım. Ama toplantı bitmeden, neler olduğunu öğrenmeden uyuyamazdım. Her an çıkabilirler operasyona. Her ihtimale karşı vedalaşamayabilirim. Yavaşça ayağa kalkıp lavaboya gittim.

Elimi yüzümü yıkayıp serinledim. Uykumu açmaya ihtiyacım vardı. Karnımdaki sargıyı tutarken odadan çıktım. Hala beni uykuya iten zihnime karşı inanılmaz bir savaş veriyordum. Toplantı salonunun önüne geldiğimde içerisinin boş olduğunu öğrendim.

İçim telaşla sarsılırken açabilmiştim uykumu. Saate baktığımda iki saat geçtiğini gördüm. Hava kararacaktı birazdan. Neler olduğunu anlayamadım. Zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğini anlayamasam da helikopterin havalandığı alana doğru gitmeye başladım.

Eyfet Savaş ve AşkWhere stories live. Discover now