Bölüm 12 / Part -2

30.9K 2.1K 439
                                    

Sizler için çok güzel bir hafta olsun. Sınav dönemleri yaklaşıyor. Başarılarla bezeli bir sınav dönemi olmasını dilerim. İnanıyorum ki siz ne yaparsanız en iyisini yaparsınız. Seviliyorsunuz 🐣

Keyifli okumalar dilerim💕


Bu bir rüya olmalı çünkü merdivenleri aheste bir biçimde çıkarak bana doğru gelen Mehmet gerçek olamayacak kadar güzel. Üzerine tam oturan siyah takım elbisesi cebindeki beyaz yaka mendili aynı renk gömleğiyle çok sıradan bir görüntüsü mü var sandınız? O zaman yanıldınız. Tarihte ilk takım elbiseyi o giymişçesine farklı benim gözümde.

Sadece o ve ben varmışçasına istikrarla bana ilerledi. Tek eliyle belimi kavrayıp, yanağıma dudağıma çokta uzak olmayan bir öpücük kondurduğunda. Kalbimin sesini duymasından korkmaya başladım. Hızlı atıyor desem yavaş kalır.

Yanağıma değen dudaklarının sıcaklığı kanıma karıştı buz kesmiş tüm uzuvlarım can buldu bu vesileyle. Tenime değen sıcak nefesi ise bana kan oldu. İlk kez bir erkekten hoşlandım belki çok daha fazlası. İşin gerçeği, bu hisse alışılmış kalıplardan en uygununu bulmak için kendimle yarışmıyorum. Mehmet benim hayattaki ilk kalp teklemem bunun adı sizin nezdinizde aşk, sevda, ya da hoşlantı mı olur bilemem ama ben anı yaşamayı tercih ediyorum.

Şu an her ne kadar yaşadığım şokun etkisiyle nefes almayı unutup yaşama eylemimi riske atsam da yapmaya çalıştığım şey tam olarak o. Fakat çok uzun süre keyfini süremedim bu güzel anın. Çevredeki uğuldama beni kendime getirmeye yetti. Büyü bozuldu. Sadece o ve ben yokuz bizle birlikte fakülte dolusu öğrenci var çevremizde. Biz demesi bile ne kadar iyi geliyor çırpınan kalbime bir bilsen azizim. Arkadaşlarım şokta benden bir açıklama bekliyor. Şaşırdı garipler tabi.

4 yıl boyunca gelen sayısız teklifi değerlendirmeden, bir şans vermeden geri çevirince, benim kız kurusu bir feminist olduğuma inanmaya başladılar. Kadın erkek konularındaki görüşüm malumunuz. Bu da insanların beni yaftalaması için yeterli bir etmen. Anlamıyorum feministler evde kalmaya mahkumdur isimli bir kararname var da ben mi bilmiyorum?

Bu arada ben feminist değilim. Feminizm kadın erkek eşitliğini savunan bir ideolojidir ama ben zannedildiği gibi kadınla erkeğin eşit olduğuna inanmıyorum.

Kadın her daim üstündür. Çektiği çileye, gördüğü ikinci sınıf muameleye, önüne koyulan engellere rağmen mucizeler yaratabilen başka bir canlı söyleyin bana, ondan sonra üstünlük kısmını tartışırız. Bak yine aynı şey oluyor azizim. Gerilince konudan konuya geçiş yapmaya başlıyorum.

En başa dönecek olursak sırf dikkat çekmemek için sınıftan koşarak çıkmadığıma beni pişman ediyor çikolata gözlüm. Dikkat çekmenin bunun yanında masum kalacağı bir şekilde üzerine sahne ışığı vuran karakter gibi dikiliyorum okulun bahçesinde.

Bu saatte fakültenin önünün ne kadar kalabalık olduğunu tahmin edemiyorsan şöyle anlatayım. Hep birlikte kavgaya gitsek işler çığırından çıkar ve tek başımıza 3. Dünya Savaşın da bir taraf olabiliriz. Mehmet öğrencilik yıllarını epey geride bırakmış olduğundan, bu detayı atlamış olsa gerek. Öyle düşünüyorum.

Bu esnada benden açıklama bekleyen arkadaşlarıma yapabildiğim tek açıklama 'Görüşürüz inş.' oldu. Mehmet'in eli belimdeyken, beni arabaya yönlendirirken nasıl mantıklı bir şey söylememi beklersin sevgili okur?

Binmem için yolcu kapısını açan Mehmet kısa elbisemle frikik vermeden oturabilmem için mahale tam anlamıyla yerleşene kadar kapıdan ayrılmayarak diğer insanların görüşünü kapattığında ben de elimi yüzüme kapatıp ağlamak istedim. Bu kadar ince fikirli olmak zorunda mı? Bir gün beni çileden çıkarıp diğer gün kendine daha çok bağlamak insanlığa sığıyor mu Mehmet Asaf?!

İstanbul MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin