Bölüm 23 / Part- 2

26.5K 1.8K 544
                                    


Geç kalmış güzel bir haberi sizlerle paylaşmak istedim 110 Bin olmuşuz🎉🎊🎈💃🏻

Bölüm sonuna sizler için medialar bıraktım. Onlara göz atmayı unutmayın😏

Bölümle ilgili yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin. Satır içi yorumlarınızın hepsine tek tek cevap vermeye ve merakınızı gidermeye çalışıyorum. İstediğiniz gibi sorular sorabilirsiniz 😉

Sizi seviyorum, keyifli okumalar💕

Bu bölümü merakla bekleyen minnoşuma ithafen💋

Kapının önünde Sincanlı oturuşu yaparak biraz daha zihnimi zorladım. Mehmet Neslihan Hanım'a dair neler anlatmıştı, düşün Beliz diye kendime telkinler verirken küçük çaplı bir aydınlanma yaşadım ve koşmakla kalkmak arası bir hareketle evin girişine boylu boyumca uzanmak suretiyle düştüm. Harika! Bugün ihtiyacım olan en son şey bile sakarlık değilken düşüyorum, muazzam!

Tepemde durup bana şaşkınca bakan canı arkadaşım Bihter'in beni kaldırmasına gerek kalmadan kalktım ve koşarak giyinme odasında Amerika alışverişim sırasında aldığım ama daha kutularını bile açmaya kıyamadığım bebeklerimin önünde durdum.

Ey rabbim, görüyor musun bu kulun ne fedakar ne cefakar, bu kutlu dava için nelerimi gözden çıkarıyorum? Rica edeceğim sen kaybettiklerimin yerini doldur, o kaynanam olacak kadının içine de az biraz Beliz sevgisi ekle. Küçük bir not daha: kayınbabamı da azıcık sevgiyle şey edersen sevinirim.

Bu yakarış bu ağıt neden diye merak ediyorsunuz değil mi? Çünkü gidiyor gönlümün efendisi yani takmaya kıyamadığım canım yeni ipek fularım.

Mehmet'e Amerika dönüşü, aldığım bir çok şey gibi kutusunu açarak, timsah göz yaşları dökerek aldırttığım, canım fularımı da gösteriyordum ki çikolata gözlüm annesinin de fularları çok sevdiğini boynuna ve çantalarına aksesuar olarak takmaktan büyük keyif aldığını söylemişti.

Şimdi o güzel ipek fuları, en az benim kadar ona iyi bakacağını düşündüğüm müstakbel kaynanama hediye edeceğim. Allah'ım ne büyük acılar bunlar! Kutuyu açıp içini kontrol ettikten sonra taşıma çantasına yerleştirip odadan çıkıyordum ki Bihter'in bana şaşkınlıkla baktığını gördüm.

"Gucci fularını mı hediye edeceksin?" şoka girdi kız, normal zamanda kuru temizlemeye bile vermeye kıyamadığımı ellere vereceğim. Krem rengi klasik Gucci baskıların üstüne yağlı boya efekti verilerek aktarılmış gülkurusu, pembe ve beyaz tonlarında çiçekleri olan kenarları pudra pembesiyle çevrelenmiş fularıma mazlum bakışlar atarken

"Mehmet, annesinin ipek fular sevdiğini söylemişti. Bu koleksiyon hala Türkiye'ye gelmedi güzel bir hediye olur diye düşündüm." Dedim ama ağzımın ne konuştuğunu boş verin. İçim acıyor Bihter, evladımı koparıyorlar benden, yaramı deşip durma.

Metanetli olmalısın Beliz, Allah kısmet ederse ilerde Mehmet'in olacak, fular da neymiş...

Evden çıkıp arabaya doğru yürürken hiç etrafıma bakmadım. İnşallah otoparktan çıkan bir araba bana çarpar da bu buluşma sonraki zamana ertelenir diye umut ettim ama normal zamanda göktaşı düşürmeye yetecek şansım bu sefer işe yaramadı. Neden ya neden?

Arabaya bindiğimde bana gülen gözlerle bakan sevgilime ters ters bakmaya başladım.

"Ne yaptım da yine seni sinirlendirdim?" Yine sinirlendirdiğini bilmen çok hoş. Bu ara Mehmet'te bir yaramaz velet potansiyeli var ki sormayın. Her gün benim sinir kat sayımı arttıracak bir şeyler bulmayı illa ki başarıyor ve inanır mısınız? Bu konuda çok yaratıcı, hiç kendini tekrar etmiyor.

İstanbul MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin