İstanbul Masalı

Bölüm 23 / Part-1

Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bölümleri düzenlerken bile bu kadar ayrı kalmadık. Sizleri çok özledim ama sağlığım el vermediği için buralara gelip sizlerle hasretimize son veremedim, kusuruma bakmayın🙏🏻

Bu dönem beğenilerde ve yorumlarda ciddi bir düşüş var. Bunun sebebi artık sizi eskisi kadar memnun edemiyor olmam mı yoksa hikayeye karşı ilgisizleşmeniz mi bilmek isterim.

Sizlerin beğenileri, yorumları güzel benim bir şeyler ortaya çıkarabilmemde büyük destek sağlıyor.

Keyifli okumalar dilerim, sizleri seviyorum💕

"Kızım siz beni duymadınız herhalde? Annesiyle, babasıyla tanışacağım diyorum!"

"Ay duyduk yeter! Otur artık başımız döndü Beliz." Kimse anlamıyor beni, ne demek otur ne demek sakin ol! Sakin falan olamam efendim. Neden sakin olacakmışım ayrıca!

"Ya beni sevmezlerse ya 'yok bu kız olmaz.' Derlerse."

"Kendileri kaybeder aşkım." Diyen Bihter'e yandan ters bir bakış attım. Dün nasıl içtiyse artık hala konuşurken alkol kokusu yayıyor etrafına neyine inanayım ben bunun!

"Yok, ara Mehmet'i şey de 'Beliz çok hasta. İnce hastalığa tutuldu çok uzunca bir süre karantina altına alındı. Karantina süresi bitince biz sana döneceğiz' de."

"Oldu hanımefendi. Şey de deyim ister misin? 'Mehmet kusura bakma bu pozisyon için başkası seçildi biz seni başka birine yönlendirelim.' İş görüşmesi mi kızım bu! Ne demek biz sana döneriz!" Diye bağıran Bihter da haklı tabii. Yaklaşık bir litre kolonyayı üstüme boşalttım hala baygınlık geçirme istediğimden vazgeçmedim.

"Dilo, şuna bir şey söyle. Yemin ediyorum balkon atacağım aşağıya!" derken bir yandan bileklerimi ovuyor. Kıyamıyor tabii kardeşine.

"Beliz, kuzum sakin ol. Hepimiz bu yollardan geçtik. Tamam, yalan söyledim hepimiz değil sonuçta bu iki kazma sürekli sevgili değiştirdiği için o raddeye gelemediler hiç ama bak bana." Daha anaç bir tavırla devam etti konuşmasına

"Ben, Abdullah'ın dört kız kardeşi ve beni 'bizde söz namustur gelin.' Diyerek karşılayan annesiyle tanıştım. İnan bana benim ki kadar kötü olamaz." Zavallı Dilan. Kız haklı kimsenin aile tanışması onun ki kadar kötü olamaz.

Zavallı kızı Antep'in köyüne götürdüler tanışmak için. Ben en azından Anadolu kavağı gibi nezih bir semte gideceğim, akşamında evime döneceğim zavallı Dilan gibi o elektrik hattı gerilimine sahip evde kalmayacağım.

"Bizi gömmeseydin daha iyi olurdu ama Dilo haklı Belo. Kimsenin aile tanışması Dilan Doğan kadar kötü geçemez o bile sağ çıktıysa sen hayli hayli altından kalkarsın." Diyen Ayça yine Dilan'dan dayak yemek suretiyle saf dışı bırakıldı.

"Diloşum, elimde değil lanet olası sivri zekam sürekli sonu kötü biten kurgular yaratıyor. Hepsinin sonunda kaynanam olacak kişi yüzüme tükürüp beni evden kovuyor" Gerçekten de öyle ne zaman belki öyle olmaz diye güzel bir hayale başlasam sonu daha da kötü bitiyor.

"Saçmalama aşkım, neden tükürsün yüzüne. Öyle bir şey yaparsa ben sıktırırım topuklarına. O kimmiş benim minnoş piranama kötü davranacak aklını alırız onun. Biz senin arkandayız, korkma." Çok yardımcı oldun Diloş.

"Sen Beliz Denizsin aptallık etme." Diyen Bihter'in başarılı Firdevs Yöreoğlu taklidiyle hepimiz gerginliği unutup gülmeye başladık.

"Tamam sakinim, şimdi taktik verin." Dememle hepsi eteğindeki bilgi birikimini döktü. Bihter'in bile bu konuda bilgisi var Allah'ım sen nelere kadirsin.