Bölüm 15

33.9K 1.9K 242
                                    

Sevgiyle kalın, keyifli okumalar.

Gülümsüyorum sadece. O kadar yoğun yaşıyorum ki her şeyi. Gözlerim dolu, sözlerim uçtu gitti. Dünya üzerinde sadece o ve ben varız sanki. Hiç bitmesini istemediğim nadir anlardan ama her güzel şeyin gibi bunun da sonu var. Telefonum çalıyor. Utanıyorum ve hızla açıyorum telefonu. Tabii ki Bihter arıyor.

"Neredesin aşkım, sana bir sürprizim var." Dediğinde bilmiyor ki midem de kelebekler uçuşuyor, hayatımın en güzel sürprizini az önce yaşamışım.

"Geliyorum. Yakınlardayım." Diyebiliyorum sadece Mehmet bana bakarken. Telefonu kapattığım da açıklama yapma ihtiyacı hissediyorum ama düzgün konuşacağımdan emin olmadığım için kısaca birkaç kelime getiriyorum yan yana.

"Bihter, evde beni bekliyormuş da." Dediğimde başını yavaşça salladı ve arabaya çalıştırdı. Site'nin önüne gidene kadar sustuk. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum çünkü. 'Şimdi gerçekten sevgili miyiz biz?' Diye sorup rezil olmaktan korkuyorum. Evin önüne geldiğimiz de arabayı durdurup kısa bir an daha devam ediyoruz sessizliğimize. Bana döndüğünde yine tutuyorum nefesimi.

"Yarın işten kaçta çıkıyorsun?" dediğinde bunu bekliyor gibi hemen

"18.00 civarı." Diyorum. başını sallıyor. Uzanıp yanağıma uzun bir öpücük bırakıyor. Gözlerim kapalı nefesim tutulu bir şekilde tadını çıkarıyorum Tabii ki.

"Tamam iş çıkışı alırım seni. İyi geceler." Dediğinde başımı aşağı yukarı sallayıp "Sana da" deyip iniyorum arabadan. Ben siteden içeri girene kadar bekliyor, içeri girdiğimden emin olduktan sonra uzaklaşıyor kapının önünden. O anda içimdeki çocuk ortaya çıktı ve kimin ne diyeceğini umursamadan seke seke yürümeye başladım eve doğru. İçimde şenlikler var.

Evin kapısını bana açan Bihter'e mayhoş bir gülümsemeyle karşılık verip aynı şekilde içeri geçiyorum. Salon sehpasının üzerine kurulu masa keyfimi daha da yerine getiriyor. Bihter bilmeden benim için rakı masası hazırlamış en sevdiğim mezeler meyveler önümde duruyor. Telepati yoluyla da iletişim kurmamıştık hal bu ki. Nereden anladı acaba?

"Neyin var senin?" bendeki bu yersiz mutluluğu garipsedi Tabii. Bu kadar huzurlu bir şekilde ancak alışveriş yaptıktan sonra gülerim. Az önceki anlar aklıma gelince onların sabun köpüğü gibi geçici mutluluklar olduğunu anlıyorum. Gerçek mutluluk buymuş.

"Artık bir Mehmet'im var." Diyorum tüm neşemle.

"Ne? Ciddi misin sen? Doğru anlıyorum dimi?" dediğinde gülümseyerek onaylıyorum. Tam o anda çığlık atarak yerinde tepinmeye başlıyor. Sıkıca bana sarılıp en az benim kadar mutlu olduğunu hissettiriyor bana.

"İnanmıyorum Belo, çok sevindim. Hemen nasıl oldu anlatıyorsun ya da dur kızları arayalım hepimize aynı anda anlat. Allah'ım çıldıracağım mutluluktan. Yıllardır beklediğim şey gerçek oldu. Artık bir manitan var. Bunu hemen kutlamalıyız." Diyerek bilgisayarı getiriyor. Kızlara gruptan acil durum sinyali verip görüntülü arıyoruz.

Dilan ve Ayça karşımızdaki ekranda belirdiğinde Bihter hızını alamadan konuşmaya devam ediyor.

"Yüz yılın en bomba haberini duyacaksınız. Ayaktaysanız oturun hemen." Dediğinde kızlar 'Gerilim yaratma Mimarus' diyerek azarladılar garibimi.

"Biz Mehmet'le sevgiliyiz." Dediğimde kısa bir an görüntü dondu sandım. Çünkü ne bir ses ne bir haber gelmiyor artık senden dizeleri tadında bir sessizlik var. Daha sonrası ise tahmin ettiğiniz gibi çeşitli danslar, bolca çığlık ve hemen eski pozisyona dönerek gelişmeleri dinleme hali.

İstanbul MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin