Bölüm 20 / Part -1

28.1K 1.9K 674
                                    


20. Bölüm benim en severek yazdığım bölümlerden biriydi. Umarım siz de aynı keyifle okursunuz. Yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin🙏🏻

Sizi seviyorum, keyifli okumalar dilerim😘❣️


"Bizimkiler Cumartesi trafiğinde sürünmek istemedikleri için bugün burada kalalım diyorlar. Siz ne dersiniz?" Bu nasıl soru sevgilim ben tabi ki kalırım ama yanımdaki bu saatli bombayı ne yapacağız? Bunun libidosu IQ'sundan daha yüksek!

Bizim Bihter'le birbirimize baktığımızı gören biriciğim yine kibarlık yapıp 'telefon görüşmesi yapmam lazım' bahanesiyle bizi yalnız bıraktı.

"Belo, kalamayız. Bunun Kazanova kuzeni benim yeminimi bozdurtur." Elime yapışıp şirinlik yapman söylediklerini masumlaştırmıyor seni küçük sinsi.

"Bana bak cep şeytanı, o yemin bu çevrede bozulmayacak anladın mı?! Sakın Mehmet'in çevresinden biriyle gönül eğlendirmeye kalkma! Seni lime lime ederim. Bak, uyarmadı deme sakın." Kolunu cimcirdim ki dikkati bende olsun. Yoksa bu salak beni takmaz yine bildiğini okur.

"Aman iyi be tamam, şirret kadın. Kalalım ama benimle uyursun ona göre. " Allah'ım ben çocuk bakıcısı olmak için sence de fazla genç değil miyim?

"Ya beni bir sal da! Ben sizin sevgilileriniz varken böyle mi yapıyordum?" Şu an Bihter'i saçından sürükleyerek yakınlardaki bir kulübeye kapatacak kadar sinirliyim. Bunların sevgilisi olduğunda ve hep birlikte tatile gittiğimizde ben yan odayı bile tutmuyordum. Keşke sen de biraz nezaket gösterseydin konsantre insan!

"Belo, üzgünüm ama durum ciddi. Tövbe ettim diyorum, ne var kardeşine biraz destek olsan. Ben iradesizim anlasana." Çizmeli kedi bakışlarını atmasan iyi kızsın aslında Bihter.

"Tamam Allah'ın cezası tamam." Neyse Beliz, bu ilk ama son değil. Başka zamanlarda da sevgilinle böyle bir yere gelip birlikte tatil yapabilir, güzel anılar biriktirebilirsin sonuçta... Kendimi teselli etmeye çalışmak ne kadar da zor ya! İnsan kendi kendine yalan söylerken çok yoruluyor.

Mehmet geldiğinde ona bizim için bir problem olmadığını söylediğimde kafasını salladı ve bizi bekleyen golf aracına binmemize yardımcı oldu.

Tesisin konaklamak için kullanılan görkemli evine vardığımızda Bihter hala 'bak söz verdin unutma' diyerek beni çileden çıkartıyor.

Odalar rezerve edilirken Mehmet bana dönüp 'birlikte mi kalmak istersiniz?' dediğinde yerin dibine gire gire 'Evet' dedim. Galiba Mehmet'te bu cevabı beklemiyor olacak ki şaşırdı garibim ama yine de bir şey demeden odaların ayarlanması için gerekli prosedürleri gerçekleştirdi.

Birlikte lobiden ayrılıp restorana doğru yürürken Mehmet yanıma gelip beni başka bir yöne doğru çekiştirmeye başladı.

"Beliz, eğer benim sana zarar vermemden-" yer yarılsa da yerin dibine girsem şu an! Ayrıca, teessüf ederim güzel gözlüm ben senin bana zarar vermenden neden korkayım asıl sen kork.

"Hayır, hayır gerçekten seninle bir ilgisi yok. Sorun Bihter. Kendisinin yabancı yerlerde tek başına uyumakla ilgili sıkıntıları var da." Yine yalanlar ve entrikalar kraliçesi koltuğumu devralmak üzereyim. Sevgilime bunun için yalan mı söyleyecektim ben, rabbim sen beni neyle sınıyorsun? Çok şükür, Mehmet yaptığım açıklamayı makul bulmuş olacak ki anlayışla başını sallayıp bana sarıldı.

"Ben, bir an seni ürküttüğümü zannettim. Benim yanımdayken sana, ben dahil kimsenin zarar vermesine izin vermem." Ponçiğimi böyle konuşmak zorunda bıraktığın için ABV* BİHTER.

İstanbul MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin