İstanbul Masalı

Bölüm 30 / Part -1

Saat sekiz gibi atmayı planlıyordum ama maalesef olmadı. Hala evde değilim. Sadece bilgisayarımı evden getirttirdim. Bölümün son kısmını tamamlayamadım. En kısa zamanda o kısımı tamamlayıp cumayı beklemeden yayınlayacağım.

Aslında bugün yayınlama imkanım sıfıra yakındı ama size söz verdiğim için bir şekilde oldurmaya çalıştım umarım beklediğinize değer.

Her zamanki gibi beğenilerinizi ve yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım. Satır aralarında görüşmek üzere sizi seviyoruum.

"Uyuyan güzel, prensi tarafından öpülünce uyanıyordu. Doğru prensesi öpmüyor muyum acaba?" Şu an kollarıma ve bacaklarıma bağlanan hayali ağırlıklar beni uykuma geri dönmek için zorluyor ama gel gör ki Mehmet sempatizanı yüreğim bir saniye fazladan güzel gözlerini görmek için tüm yorgunluğumu hiçe sayıyor.

Adamla evleneceksin Beliz, ömrünü sana adadı. Bugün uyusan dinlensen de yarın sevmeye devam etsen ne olur yani?

"Doğrusunu bulmak için herhangi bir prenses kılıklı çakma külkedisini öpersen seni ebedi bir uykuya uğurlarım. Azrail bile öpse uyanamazsın." Ne demişler en tatlı sabahlar cinnetle başlar.

El alemin sevgilisi romantik kahvaltılar hazırlar ağzında gül bahçesi tutar benim ki ne yapıyor? Kendini öldürtmek amacıyla sağa sola sıçrayıp duruyor. Neyse haddini bildireyim de uykuma geri dönerim.

"Masal diyarının KPSS sonuçlarına göre sana atanan prenses benim çikolata gözlüm. Hadi yat uyu," dediğimde Mehmet'in sakalları boynumu gıdıklamaya başladı. YA AMA EVLİLİK BÖYLE BİR KURUMSA BEN TEKRAR DÜŞÜNCEM! Uyumak istiyorum ya az ötede sev beni lütfen.

"Annemler akşam bizi yemeğe bekliyor." LAN! Ben kaç yıl uyudum? Ne oldu biz evlendik de Pazar günleri ilk kimin ailesine gideceğiz kavgasına mı başladık?

"Sebep?" gözümün biri açık böylece Mehmet'i kontrol ederken diğer gözümle uykuya dönmeyi garantiliyorum. Yine harika çözümler üretiyorum.

"Gelinleriyle kaynaşmak istiyorlarmış." Gelin, ben, yemek?! Ay kolumu ov müstakbel kocacım! Kolum! Yüzüğüm! Mehmet'in vücudunun altında kalan kolumu bir anda çekip elimi kontrol ettim yok! Nerede annesinin canavarı?! Yataktan bir anda kalkıp çevreme bakındım.

"Kıymetli yüzüğünü dün duş yapmak için çıkarmıştın. Sonra da maazallah saç kurutucusu parıltısına zarar verir diye kutusuyla birlikte komedine koydun." İşte gerçek aşk. Kocanız sizi tamamlamalı. Bundan sonraki konuşmalarımızda Mehmet'i koca ya da müstakbel vasfında görürseniz şaşırmayın. Artık resmi olalım dimi?

Yatağın üstünde ayakta duruyor olmam hele de üstümde Mehmet'in t-shirtü varken alttan hoş bir manzara yaratmış olabilir. Amacım, yattığı yerden tepesinde dolanan bana bakan Mehmet'e doğru eğilip dudaklarına küçük bir öpücük kondurup gitmekken kollarıyla beni, kendine doğru çekti.

"Ben yüzük alarak hata yaptım galiba?" Neler saçmalıyorsun sen aşkım? Beni sevmekten sonra yaptığın en doğru işlerden biri yüzüğümü almak!

"Hatalarınla seviyorum ben, seni." Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup, "Hadi bırak beni çikolata gözlüm. Sena'nın dolabından giyinecek bir şeyler bulmam lazım," dedim. Küçük itirazlar, oflamalar falan oldu ama ben kazandım.

Saat olmuş 12 ben ne ara gideceğim de hazırlanacağım kız whatsapp grubuma yüzüğümü gösterip detayları anlatacağım?!

"Daha erken ya sekiz gibi gideriz." Ya sen koskoca iş adamısın yakışıyor mu sana dudak sarkıtmak kalbime ters takla attırmak falan?!