İstanbul Masalı

Bölüm 13 / Part -1

Okunma sayılarının gittikçe artıyor olması beni çok mutlu etti. Kaç bölüm oldu ki şurada 600 e yaklaştık diye sevinç nidaları attığım? Şimdi ise 1500 olmuşuz. Teşekkür etmekten başka ne desem bilemiyorum. Belki sizin bana söylemek sitedikleriniz vardır hepsini merakla ve hevesle bekliyorum 🙏🏻

Seviliyorsunuz💕

Keyifli Okumalar Dilerim🐣

İçimdeki ikilemden bir haber benden bir yorum bekleyen Mehmet'e dürüst olmaya karar verdim. Beğenmediğimi bilmesi gerekiyor. Umarım beni aşk acısı çekmek zorunda bırakmayacak bir cevap verirsin güzel gözlüm.

"Mehmet yanlış anlamanı istemem ama burası senin evin olacak. Burada yaşayacaksın artık ama sanki siz burada insandan çok bir tarih yaşıyormuş izlenimi vermeye çalışıyorsunuz." Ellerimle sanal dizaynların döndüğü ekrandaki görseli gösterip

"Genç bir adamın evinde altın varaklı bir oturma grubu çok komik duracaktır. Eğer gerçekten böyle bir dizayn istiyorsan ben sana yardımcı olamam. Bu tarz bana çok uzak." Kelimelerimin altında yatan alt metni anlamış gibi düştü omuzları. Başını salladı ve önündeki görsellere bakmaya devam etti.

"Bizim profesyonel fikirlerimiz sizi tatmin etmiyorsa, siz bir öneride bulunun hanımefendi." Beni bakışlarınla ve ses tonunda ki imayla amatör olmakla suçlamanı cehaletine veriyorum sarı yılan.

Benden size bir tavsiye, böyle kendini bilmezlere kendinizi izah etmek için asla alttan almak gibi bir hata yapmayın. Verebileceğiniz en iyi cevap sizi küçümsediği konuyla alakalı bilgilerinizi yüzüne çarpmak ve onu kendi silahıyla vurmak olacaktır. Bende bu taktiği kullanarak atağa kalktım.

"Modern şıklıkta mobilyalar, minimalist bir anlayışla konumlandırılmalı. Seçilecek renklerin çok açık renkli olmamasını tercih ederim gerek temizlik gerekse alanın büyüklüğü sebebiyle. Mobilyalar için nötr renkler tercih etmeliyiz ve gri katılmış tonlarıyla aynı skaladan devam edebiliriz." Görüyorum ki şaşkınlıktan şaşkınlığa savruluyorsun solucan. Daha bitmedi son hamlelerimi sona saklıyorum.

"Duvarların rengi bence ideal daha açık bir renk salonu olduğundan büyük ve boş gösterecektir. Bunun da karşılaşmak istediğimiz bir durum olduğunu sanmam. Aksesuarlar içinse tercihi sizin değil Mehmet Asaf'ın yapması daha doğru. Burası bir ofis değil ve buraya kendini ait hissetmeli. Otel odası gibi döşediğiniz bir yerde nasıl rahat etmesini beklersiniz anlamıyorum." Evet sona kadar baya iyi idare ettim. Sonra içimde bastırılmış ergen gün yüzüne çıktı ve tüm akışı bozdu. Off havalı olmak istiyorum anlıyor musunuz? Soğuk bir duruşum olsun istiyorum ama benim Cennet Mahalleli benliğim buna müsaade etmiyor.

"Mimar mısınız?" Sanırım bilgili olmam seni şaşırttı tatlım. Bilgin olsun anakonda ben dersime yıllardır çalışıyorum. Bihter'le sabahlara kadar peyzaj mimarisinden tutunda mobilya tarihine kadar her dersin projesini yapmışlığım var. Onu geçtim ev dizmek için illa mimar mı olmak gerekiyor? Zevk sahibiysen illa bir mimara ihtiyaç duymadan da iyi bir iş çıkarabilirsin bence. Bu dediğimi Bihter bilmese iyi olur. Aksi halde beni uykumda boğabilir.

"Hayır, bu konulara ilgim var sadece o kadar." Tabi ki savaşta ki gizli silahım olan Bihter'i söyleyemem. Daha onu kullanarak ne işler başaracağım ben, bir bilsen sevgili okur. Yani tabii eğer Mehmet altın günündeki teyzeler gibi gösteriş sevmiyorsa...

"Anlıyorum ama bakın bu evin dekorasyonu tamamlandığında oldukça ünlü bir ev yaşam dergisine kapılarını açacağız. Basit bir tasarım yapının tüm ihtişamını gölgeleyecektir." Gerçekten tüm derdin bu mu çıngıraklı yılan? Cemiyet insanlarının evlerinde manikür yaptırırken göz ucuyla bakacağı dergi için mi bozuyorsun Mehmet'imin rahatını?