«5»

269 12 0
                                    

Ellerimin titremesi yüzünden çeneminde titrediğini geç fark etmiştim.Etrafım kalabalık olsada, çok yanlız gibi hissediyorum.Sınıfa doğru ilerlerken titremem dikkat çekiyor olmalı ki koridorda bir kaç göz bana çevrilmişti.

Adı galiba Rüzgar olan çocuk az önce beni öpmüş müydü yani?

Daha neler başına gelecek Nazlı?

-Bu kadar çok titrersen okul çıkışına ancak sınıfına gidersin.

Arkamı döndüğümde Rüzgarla karşılaştım.Eli yavaşça belime gelirken titremem 9.5 şiddetinde bir artış göstermeye devam etti.Sesli bir şekilde yutkunmuş olmalıyım ki gözlerini devirip bana baktı.

-Ne var?, diye sorduğumda durdu ve beni izlemeye başladı.

-Sakın bana ilk kez öpüştüğünü söyleme, dedi.

-Bu o kadar tuhaf mı?

-Yani ilk miydim?, derken gülmeye başladı.

-Maalesef değilsin.Hem bana bak sen bana aşık falan mı oluyorsun?

Olumsuz yanıtım suratını somurtmasına davetiye çıkarmıştı.

-O ne alaka?

-Durduk yere öpmen hiçte iyiye işaret değil.

-Şu ana kadar bu okul mevcudundan daha fazla kız öptüm.Sence bu durumda aşka inanan bir tip miyim?

-Cevap belli.Zaten aşkını kaldıracak bir tipte ben değilim.

-Hangi sınıftasın?

-10/L Edebiyat.Sen?

-11/F Sayısal.İşte bir şok daha ya!Senden büyükmüşüm.Sana boşuna küçük kız demiyorum.

Yanımdan hemen uzaklaştı ve ilerlemeye devam etti.

-Benim bir adım var tamam mı?,diye bağırsamda duymamış gibi yaptı.

Arkasına bakmadan ilerlemeye devam etti.Yanıma dönüp gidecekken duvara yaslanmış Berkay'ı gördüm.Beni ondan kurtaran birisiyle olduğumu görünce sinirlenmiş gibi bir hali vardı.Umursamayıp -ki ne kadar yapabilirsem- yanından geçip gitmeye karar verdim.Hızlıca hareket etmeye başladığımda birisi bileğimden durdurup gitmeme engel oldu.Baktığımda Rüzhar'ı görünce eğilip tekrar beni dudağımdan öptü.Yumuşak dudakları çeneme doğru kaydığında ellerimle engelledim.Bu çocuk okulda olduğumuzu unuttu mu ne?Gözlerim yuvalarından fırlayacak şekilde açık olduğu için Berkay'ın yaklaştığını görebiliyordum.Rüzgar geri çekilip

-Bu da derste beni düşün,diye mırldandı.Biraz daha geç söyleseydi anlamayacaktım.Berkay gelip yakalarından tuttu ve yüzüne yumruk atınca Rüzgar biraz sendelesede dengesini geri toplayıp ayağa kalktı.Berkay'ın önce çenesine sonra göz altına yumruk attı.

Ben olanlara şaşırmıştım.Arkamdan Naz -Yakın hatta çok yakın arkadaşım-

-Ne oluyor?, dedi.Kafamı sallayıp,

-Bilmiyorum.Berkay gelip yumruk attı.

-Sadece bu mu yani?

-Tamam Rüzgar beni öpünce geldi ve vurdu.

-Kızım salak mısın?Senin için kavga başlıyor ve sen seyirci gibi izliyorsun.

-Hıh?

Cevap vermemle beni oraya itmesi ve Rüzgar'ın kaslı sırtına çarpıp yere düşmem bir oldu.Naz yeniden yanıma gelip elini uzatarak beni kaldırdı.

-Cidden safsın sen,diye azarladı bir de.Asıl saf olan o.Tekrar popomum üstüne düşünce iyice sinirlenicem haberi yok.

Allahtan bu sefer dengemi sağlayıp işe yarayan ayaklarımın üstünde durmayı başardım.Ne güzel ki bu sefer kimseye de çarpmadım.Berkay'ın bir elini tuttup çektim.

-Ne yapıyorsun?,diye sinirle sordum dişlerimin arasından.

-Karışmaman senin yararına Nazlı.

-Eğer şimdi gitmezsen, asıl senin zararına olacak Berkay.

Omzumdaki eli hissedince arkama döndüm.

-Gitsen iyi olur Nazlı.

Bunu söyleyen Rüzgardı.Anlamaz gözlerle bakmaya devam ettim.Kolumu birisi tutup beni oradan uzaklaştırırken hızlı adımlardan çok koşmaya başlamıştık.Neler olduğunu bile anlamıyordum.Anlamamakta ısrar eden beynim aynı zamanda olanlarıda pek hatırlamıyordu.

Rüzgarın dudakları,Berkay'ın yumrukları,Nur'un itmesi ve gizemli bir çocukla koşmak ne kadar mantıklıydı?

Sonunda sabah ki kızarıklığına biraz daha tuz biber olmuş kolumu kurtardığımda çocuk beni biraz daha çekeledi.

-Bıraksana bir kolumu!

Dediklerimi anlamayacak kadar salak olamazdı değil mi?Bunun kadar basit bir cümle daha önce hiç görmedim.

-Bırak!,diye üstelediğimde hızlıca bıraktı kolumu.

-Zaten yeterince uzağız,gibi saçma bir şey mırıldandı.

-Ne?

-Kolun?

-Ne var kolumuda?,diye sorduktan sonra kızarmaktan çok-

Ben daha iç dünyamadan tam olarak ayrılamamışken o konuşmaya başladı.

-Kanıyor aptal!

-Bir dakika.Sen kimsin ki aptal diyorsun bana!

-Bak.Seni orada tutsaydım en iyi ihtimal 5 kez daha kıçının üstüne düşerdin.

-En iyisi bu mu?

-Aynen.

-En kötüsü ne olur?,diye yutkunarak sordum.

-Rüzgar'ı tanımıyorsun.Sinirlenince neler yapabilir en ufak bir fikrin var mı?

-Yok.İyi de o az önce-

Lanet olsun yine sözümü kesti.

-Evet.O az önce seni öptü.Ama senin için değildi.Aklında öyle bir düşünce varsa dil.

"Bu çocuk gay falan mı ki kıskanır gibi bir hali var?"desede bir yanım, diğer yanımsa "Yok canım tipe bakar mısın daha neler."diyordu.

-Şu an yanlızca aklımı karıştırıyorsun.

-Bak sana hepsini anlatamam.Bu benim haddime değil.Ama bilmen gereken en ufak bilgi Rüzgar ve Berkay senin sayende tanışmadı.

Belki de Gitmelisin..Where stories live. Discover now