«14»

154 8 0
                                    

Playist: Akon- like money

Nisa'dan

Saat 11'e gelirken aşağıdan kapı sesi duydum.Nazlı böyle bir kız hiç olmamıştı.Berkayla çıktıkları zamanlarda devamlı Nazlılara gider gelirdim fakat sabah çıkıp gece yarısı geldiklerini hiç hatırlamıyorum.Laptopun kapağını kapatıp dışarı çıktım.Ses yapmak gibi bir niyetim yoktu.Zaten annemler yorgunluktan sızmışlardı.Nazlı'yı zor durumda bırakmak istemezdim. Onu hâla seviyordum.Ama davranışlarımı sırf o istiyor diye de değiştiremezdim.

Merdivenlerin köşesine geldikten sonra basamaklara oturdum.Telefonu çıkartıp saate baktım. 23:07 idi. İnce kazağımın kollarını dirseklerime kadar çektim.Konuşmaları fısıltıda olsa duyuluyordu.

-Sana söyledim.Amacım o değildi.

Bunu söyleyen Nazlı'ydı.Güçsüz çıkan bir sesi vardı.

-Amaç?

Kısık bir kahkahadan sonra konuşmaları net duymak için merdivenleri geçip mutfağa girdim.

-Kolumu acıttığını biliyorsun.

-Nazlı!Konuları saptırma.Ablamın yanında niye öyle hareket ettin?

Ailesiyle mi tanıştırmıştı Nazlı'yı? Belki de tahmin ettiğimden daha ciddiydi ilişkileri.Elimde olmasada kıskanmıştım. Nazlının hep kıskandıracak türden ilişkileri oluyordu.Bu ne yazık ki benim başıma henüz gelmemişti.

-Biraz kolumu gevşetir misin?

-Yaptıkların her defasında cezasız kalamaz.

-Yanlışlıkla bir hata yaptım.Üzgünüm demekte yetmiyorsa senden nasıl özür dileyeceğim?

Pek soru sorar hali yoktu Nazlı'nın.Bu yaptıklarıda kavga gibi değildi. Tuhaf bir ilişkileri olduğunu daha iyi kanıtlayamazdılar.

-Yarın öğlen seni alırım.Şimdi git yat.

-İyi.Dikkatli git.

-Çabuk ol.

-Anladım.

Kapı sesi duyunca Rüzgar'ın gittiğini anlamıştım.

Kapının arkasına iyice sokuldum.Nazlı'nın yukarıya çıkacağını ummuştum. Ama o aksini yapmıştıa.Mutfağın kapısı aniden açıldı.Ardından da sonuna kadar kapatıldı.Bu kızın ne yapacağı belli olmuyordu. Şaşkın ve yorgun gözlerini üzerimde gezdirdi.

-Burada ne arıyorsun?,diye sordu.

-Sizi dinlemiyordum,diyede cevap verdim.

-Bizi dinlemiyorsan birisiyle konuştuğumu nereden duydun o zaman?

-Mutfağa girerken yanlızca sevgilinin sesini duydum.

-Her neyse.Annemler yattı mı?

-Evet yorgunlar,diyerek masaya oturdum.Siyah masa örtüsünün üzerindeki sürayiden bardağa su doldurdum.

-Çok mesafelisin.

Nazlıya bakıp ne demeye çalıştığını anlamaya çalıştım.

-Yani eski seni bilirsin.Çok sevecen birisiydi.Yeni sen ise oldukça garip.Sabah Rüzgar'ın üstüne atlayacak gibi baktın.

-Keremi hatırlıyorsun değil mi?

Gözlerini sözlerinden ayırıp bana baktı.Kafasını sallayarak onayladı.

-Nisa'nın platonik aşkı,diyerek birlikte kahkaha attık.

-Onunla çıkıyoruz.

-Ne dedin?O tüm Antalya'nın tanıdığı Keremle mi?

-Aynen.Onu ne kadar sevdiğimi biliyorsun Nazlı.Ve artık o da benim avcumun içinde. Bırakamam.Tek hareketim değişirse bırakmasından o kadar korkuyorum ki.

-Nisa en azından buradayken benimle iyi geçin.Seni ne kadar özledim bilemezsin.

-Bende seni özledim.

Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım.Nazlı da ayağa kalkınca sıkıca sarıldık.Her sarıldığımızda saçını çekmeyi çok özlemiştim bunu fark ettim.

°Nazlı'dan°

Nisa'nın bu soğuk tavırları umarım bir son bulurdu.Arkadan saçım çekilince çoktan beyaz bayrağı çektiğini hissettim.Ona daha sıkı sarılarak zaferimi de kutlamayı unutmadım.

Belki de Gitmelisin..Where stories live. Discover now