«25» Final

214 7 0
                                    

Playist:Lucy Hale-You sound good to me

Odama çıkmak gibi bir istek vardı içimde ama hareket etmeden gizlice Rüzgar ve Berkay'ı izliyordum.

Rüzgar etrafını unutmuş, sanki buradan tamamen sıyrılmışta başka bir boyuta geçmiş izlenimi veriyordu. Berkay tepkisizdi. Ne düşündüğünü bilir gibi.

Evde yalnızca duvardaki saatten gelen tik tak sesleri vardı ve ben bunu hiç sevmemiştim.

Daha ne kadar sürebilirdi? Daha ne kadar böyle duracaktı Rüzgar?

Rüzgar bir iki adım sendeleyince dikkatimi ona verdim. Ağzından "Beril " lafı çıkına kadar ortaya çıkıp ona sarılma isteğim vardı.

Daha ne kadar aptal yerine koyulacaktım Allah Aşkına! Yaptığı her hareket beni deli ediyordu.  Demek ki donup kalmasının sebebi Beril'le olan o güzel anılarıydı. Madem unutamamıştı bana niye ümit gibi saçma birşeyi aşılıyordu. 

Duvar dibinden ayrıldım ve Berkay'ın karşısına geçtim.

-Git. Daha sonra gel. Ama lütfen şimdi git.

Önce bana bakıp sonra Rüzgar'a baktı.

Kafasını salladı ve yere attığı deri ceketini alıp evden çıktı.

Arkasından derin bir nefes alıp verdim. Etraf biraz dağılmıştı.

Önce yerdeki beyaz kilimi düzelttim.

Hemen solumdaki krem rengi uzun lambada düşmüştü. Onu da kaldırınca toplanmıştı.

Ama bu seferde burnuma hiç iyi kokular gelmiyordu.

-Ateş!

Hemen mutfağa girip ateşteki tavayı lavaboya bıraktım ve suyu açtım. Mutfak camlarını ve aspiratörü çalıştırdım. Mutfaktan çıktığımda Rüzgar aynı yerinde dikiliyordu. Tek farkı gözündeki yaştı.

Bu manzaraya ne kadar katlanabilirim bilmiyordum. 

-Rüzgar. İyi misin?

Odaklandığı yere öylece bakıyordu.

-Sana iyi misin diye sordum.

Gözleri yalnızca bana çevrildi. Onun dışında aynıydı. Cevap vermiyordu. Sanki beni duymuyordu.

-Böyle yaparak beni endişelendiriyorsun! Cevap vericek misin?

Nefes alış-verişleri bir anda hızlandı.

İşte şimdi çok korkuyordum. O böyleyken elimden bir şey gelmediği için de kendime kızıyordum.

Rüzgar'a daha çok yaklaştım.

Yüzünü ellerimin arasına aldım. Nefesleri yüzüme daha yakından değerken, gözlerini bu şekilde görmek kalbimi binlerce parçaya ayırıyordu.

Neden benim yanımda bu durumda olmak zorunda? Bu halde olamaz demiyorum ya da Beril'i bu kadar çok sevmek zorunda değil demiyorum. Fakat benim önümde olmasın.

Onu sevmem için önümde hiç bir engel yokmuş gibi davranmasının ardından yalnızca yarım saat geçmişti ve şimdi önümde başka bir kız yüzünden göz yaşı döküyordu.

Bana fazlasıyla haksızlık ediyordu. Ama ben bunu ona söyleyemiyordum bile.

Onun bana yaptığı haksızlığın iki katını şuan ben kendime yapıyordum. Ya aptal aşıktım ya da aklımı kaçırıyordum.

-Rüzgar! Beni deli etmeye başladın.

Nihayet nefesleri düzene girmeye başlamıştı.

-Beni hiç önemsemiyor musun? Seni sevdiğimi biliyorsun ve önümde Beril denilen daha önce hiç görmediğim bir kız için ağlıyorsun. Sencede bana yaptığın fazla adice değil mi? Neden hep kendin için haraket etmek zorundasın! Yeter artık buna katlanmak zorunda değilim.

Ne yaptığımın ve dediğimin sinirim yüzünden farkında değildim. İleride, hatta 1 saniye sonrasında ne yapacağında kestiremiyordum.

Bıraktığım yüzünü tekrar ellerimin içine aldım ve onun aksine yavaşça dudaklarını öpmeye başladım.

İlk kez Rüzgar'ı ben kendi isteğimle yapıyordum.

Yani diğer öpüşmelerimizde de istemiştim ama ilk haraketi yapan hiç ben olmamıştım.

Rüzgar üçünçü saniyede karşılık vermeye başlamıştı.

Bu çocuğu uyurken bile öpseniz hiç kaçırmaz karşılık verirdi sanırım.

Her ne kadar şuan rahatlamış hissetsemde naz en iyisidir der bitiririm.

Geri çekilince galiba biraz şaşırmıştı.

Bir anda toparlandı ve ayağa kalktı. Bu halleri bende şok etkisi yaratacak seviyeye ulaşmıştı.

Boğazını temizledi ve bana döndü.

-Bu olaydan birisine bahseder-

-Ne olur? Ayrıca birisine bahsetmiyecektim. Onun yerine gazeteye haber vericektim.

Ben kendi yaptığım espiriye gülerken Rüzgar hiç gülmüyordu.

-Eğer bahsedersen iyi şeyler olmaz Nazlı.

-Bahsetmemem için bana bir iyilik yapmalısın.

-Nasıl bir iyilik? diye sordu kaşlarını kaldırarak.

-Hayatımın hep bir parçası olmalısın.

Kaşları yavaşça aşağıya inerken, kalbim red etmemesi için dua ediyordu.

Onu ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha anlıyordum.

Belki de Gitmelisin..Donde viven las historias. Descúbrelo ahora