«12»

202 6 0
                                    

Playist: Akon- So blue

Multimedyada Nisa var.

°Rüzgar'dan°

Beni sözde yanlız hissettirmeyecek ev sahibimiz şimdiden 10 dakika öylece oturmama sebep olmuştu.

Daha fazla dayanamayıp giriş kapısına doğru yöneldim.4 basamaktan oluşan merdivenlerden inerken duyduğum ses karşısında duraksasamda yürümeye devam ettim.Arka tarafını gördüğüm Nazlı'nın önce beline elimi koydum.Bir an irkilsede benim olduğumu görüp derin nefes aldı.

İkiside birden susunca garipliği sezdim.

-Masa hazır Nazlı.Yemeğe geçelim.

-Konuşmamız gereken bir kaç ufak konu var.Sen geç ben geliyorum.

-Ben buradaysam onunla irtibat kesilecek, diye mırıldandım.Kapıyı içerdekilerin duymayacağı sertlikte kapattım.

Nazlı'nın sırtını duvara yaslayıp, sol elimi hemen yanına koydum.

-Çocukça düşüncelerinden arınmayı öğrenir misin, yoksa bir şekilde rol mü yaparsın bilemem. Ama ben senin böyle oyunlarına vakit ayıramam.Bu işe girdiysek beraberiz tamam mı? Sen sağdan ben soldan deyip bırakamayız. Bunu düşün.Büyüyememiş bir çocuk gibi davranmayacağına karşı bana söz ver.

Sinirli baksada bana hak verdiği belli oluyordu. Gözlerine son kez bakıp içeri geçtim.Herkesin masada oturduğunu görünce bende Nisa'nın annesi Funda hanımın karşısına oturdum.Çok geçmeden Nazlı da geldi ve yanıma oturdu.Onun karşısında Nisa vardı.

Yemek neredeyse bittikten sonra peçeteyle ağzımı silip Seçil hanıma döndüm.

-İzniniz olursa Nazlıyla dışarı çıkmak isterim.

Boğazını temizleyip bana döndükten sonra bakışlarını Nazlı'ya çevirdi. Ben de merakla Nazlıya çevirdim. O da merakla bize bakarken Seçil hanım tekrar söze başladı.

-Bunu Nazlı'ya sormalısın.O tamam derse bana da uyar.

Bu sefer Nazlı'ya baktım.Ağzındakini çiğneyip yuttuktan sonra arkasına yaslandı.Şimdi bana istemiyorum derse hiç şaşırmazdım. Bende inat değil miyim? İstemezse Nisa'yı alır çıkartırdım.

-Olur.Çıkalım.

Sandalyeyi geri çekip ayağa kalktım.Nazlı'nın elini tutup kalkmasına yardımcı olcakken. Nisa lafa atladı.

-Ben de gelicem.3 senedir çıkmadım. Çok değişmiştir.

-Sen burada kal Nisa.Onları rahatsız etme.

Üzerine az öncekinden son derece farklı bir  otoriterlik oturmuş olan Funda hanım'a kaydı gözler.

Nisa itiraz edecekken Nazlı beni çekmeye başladı.Anlaşılan o da istemiyordu kuzenini.

Dışarı çıktığımızda üstündeki ince elbiseyi fark ettim. Üstümdeki siyah ince deri ceketi uzatıp ona verdim. Önce biraz göz devirsede sonra akşam serinliğini fark edip aldı.

-Bu kadar karmaşık olmak zorunda mısın?

-Açık konuş.

-Bir yanın kibar diğer yanın oldukça kaba. Nasıl başarıyorsun?

-Bu özelliğim sadece senin yanında devreye giriyor.

-Hah!Çok komik.

Arabanın kapısını açıp içine atladı.Kapısınıda sert bir şekilde kapattı. Arabanın önünden dolanıp koltuğa oturdum.Emniyet kemerini takıp arabayı çalıştırdım.

Ortamda tam bir sessizlik vardı.Büyük bir tepe kenarına arabayı çekip aşağıya indim.Arabanın önüne geçip yaslandım. Nazlı'nın da inmesini bekledim.

Kapı sesi duyulunca başımı çevirip arkama baktım.Nazlı'nın ağır ağır geldiğini görünce doğrulup önünde geldim.Omzundan tutup kendime çektim.Sırtına ellerimi yerleştirip sıkıca sarıldım.Araya biraz mesafe koymak ister gibi biraz çekilmeye çalışsada, en sonunda kollarını boynuma doladı.Kalbinin ne kadar hızlı attığını bilse hemen gitmek isterdi.

-Gerçekten farklısın,dedi.

-Biliyorum,dedim.Bu cevabım onu tatmin eder miydi emin değildim.

-Neler oluyor?Yani, etrafta rol yapmamızı gerektirecek kimse yok. Ve sen şuan bana sarılıyorsun.

-Sende bana.

Kollarını boynundan çözüp mesafeyi çok az açtı.Ellerim hâla belindeyken yüzüme bakmaya devam etti.

Uzun bir süre baktıktan sonra sıkıldığımı fark etmesi için derin bir nefes aldım. Hiç tetiğini bozmadı.

-Böyle bakmaya devam edersen, nazar değecek,dedim.

-Neden sana bakınca kalbim hızlı atıyor?,diye sordu.

Kendimi sendelenmiş gibi hissedip ellerimi belinden çektim.Boğazımı temizledim.

-Genelde kızlar böyle sormazlar değil mi?,diye başka bir soru sordu.

Ben cevap veremezken o konuşmaya devam etti.

-Yanlızca yüzüne bakınca bile heyecanlanıyorum.Basit bir hayranlıkla karşı karşıya olmak isterim.Sarılınca kalbimi hissetmiş olabilirsin.Yani diyorum ki neden? Neden böyle? Bir sorun mu var?  İçinde olmak gibi bir isteğim yok.Kesinlikle yok. Ben sadece merak ettim.Neden?

Fazla konuştuğu bir gerçekti.Konuşmayı pek sevmeyen ben için acımasız bir gerçekti.Ellerim hâla belindeydi.Sonunda onlardan da kurtulup arabanın içine geri bindi.Ben önden dolaşıp koltuğa oturdum.

Sessizce dışarısını izlemeye başladı.Yaptığı itiraftan sonra utanmış olabilirdi.

Geldiğimizde arabayı durdurdum.

Etrafına bakanıp nereye geldiğimizi anlamaya çalıştı.

-Neredeyiz?

-Ben senin ailenle tanıştım.Sıra sende.

-Ne?

Kapıyı açıp arabadan indim.Nazlı'nın da inmesini bekledim.Ama o araba camından bakınmaya devam etti.

°Nazlı'dan°

Geldiğimi ev 4 katlı yazlık bir yer gibiydi.Kahve tonunda dış boyası olan hoş bir evdi. Giriş kapısı geniş bir siyah demir kapıydı.Evin çevresi oldukça uzun olan bir krem betonla çeviriliydi. Rüzgar'a olan itirafımdan sonra elbette utanmıştım.

Kapıyı açıp girmem için kenara çekildi.Girişten ev kapısına kadar tuğlalarla yol vardı.Yan tarafta ailecek oturulabilecek bir bölüm vardı. Ben daha yolun yarısında takılıp kalmışken, Rüzgar kapıya kadar ulaşmış zili çalıyordu.Dikkatimi toplayıp yanına ulaştım.

Yanına ulaştığımda elimi tutup biraz daha yakın durmamızı sağladı.Garip bir şekilde hoşuma giderken yüzüme bakıp,

-Ne gülüyorsun?

-Ne?

Yok canım.Farkında olmadan gülmemi sağlıyorsa, ben ne yapmalıyım bilmiyordum.

Kapı açılınca daha bir ciddi ifade takındım.Rezil olmak istemezdim.

Kapıyı son derece zarif bir kadın açtı. Üzerinde kiremit rengi dar dizlerde elbise ve ayağında beyaz ince topuklu bir ayakkabı vardı.Saçı omuzlardan salınmıştı.Aynı zamanda anne olamayacak kadarda gençti.Hani derler ya iltifat amaçlı ablası sandım diye, aynı o şekil.

-Rüzgar, dedi karşımdaki kadın.

-Abla.İçeri geçmemiz için müsade eder misin?

-Ah!Pardon canım.Dalgınlık.Alışık değilim bu tip süprizlere,diyerek elimizi gösterdi.Ardından hafif tebessüm etti.

Geçmemiz için yoldan çekildi.Yanından yavaşça geçerken hâla gülümsüyordu.İçeriye gelince orada bekleyen küçük bir kız vardı.Kumral saçlı belki seven fazla 7 yedi yaşında.

İçeri 2 adım attıktan sonra küçük kız bana eliyle sol tarafını işaret etti. Kafamı çevirip gösterdiği yere bakınca anlam veremediğim güzellikte bir kadın mor,geniş bir yatakta ölü gibi yatıyordu.

Belki de Gitmelisin..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin