«24»

152 7 0
                                    

Playist: The Vamps- Somebody To You

°Rüzgar'dan°

Hayatıma gereksiz yere girmiş birisi karşıma geçmiş verdiğim kararı sorguluyordu.

-Sen hiç bir zaman Nazlı'ya tam olarak veremeyeceksin kalbini. Eminim adın gibi biliyorsundur.

Beni deli eden kelimeleri özenle seçiyor gibi duruyordu şu an.

-Değeri ne kadar Nazlı'nın senin için? Cevap verebilir mısın?

Kendimi tutmakta hiç iyi değildim. Bunun için çabalardım ama becereceğimi hiç sanmıyordum.

Sol gözünün altına ben daha ne yaptığımı anlamadan yumruk atmıştım.

-Kusuruma bakma. Sesin insanı fazlasıyla rahatsız ediyorda.

Sırıtarak yüzüne bakarken konuşmaya başladı.

-Senin gibi bir piç için Nazlı'dan hayatta vazgeçmem.

Zorlukla nefes aldığı belliydi. "piç" kısmında az da olsa gerçeklik payı olsada son kelimelerde nedense takılı kalmıştım. Böyle söylemesi beni çok sinirlendirmişti.

-Nazlı benim olduktan sonra istediğin kadar sevebilirsin. Önemli olan Nazlı'nın bana ait olması.

Bunları söyledikten sonra belki  pişman olacaktım. Sonuçta bir her zaman Beril'i aramıştı. Onsuz nasıl nefes alınır öğrenmiştim bir şekilde. Berkay'la araları çözemediğim bir şekilde yakındı. Ne zaman kavga etsek Berkay'ın onu rahatlattığını geç öğrenmiştim. Aklıma o gün gelmişti birden. Uzun zamandır düşünmediğim o gün.

28 Temmuz 2012

Karşımda saatlerce sessiz bir şekilde oturmuştu. Beril'e bu sessizlik yakışmıyordu.

Ona kızamıyordum bile. Yaptığımız kavgalar son zamanlarda ardarda oluyordu. Hiç bir işi yoluna koyarak düzeltemiyorduk.

-Cevap vermiyecek misin Beril?

Sabırla sorduğum sorular artık gerçekten beni yoruyordu. Ona sesimi yükseltmekten nefret ediyordum. Ama o bunu severcesine tekrarlatıyordu.

-Sorularımı görmezden gelerek mi çözüceksin bu meseleyi? Her tartışmamızdan sonra Berkay piçinin yanına gitmeyi daha ne kadar sürdüreceksin?

Kafasını nihayet bana çevirmişti.

-Seçimlerime hiç bir zaman karışamazsın Rüzgar. Berkay olmasada bana yardım edecek birileri hep olacak.

-Altında sürünmeye yardım mı diyorsun?!

Sanki herşey normal bir olaymış gibi sakindi. Sanki abartan benmişim gibi.

Bakışlarını tekrar yere dikti.

-Böyle yapmaya devam edersen sana acımaktan başka seçeneğim yok.

Sabrımda tükenince ağzımdan bu kelimeler çıkmıştı.

Gözlerindeki son siniri ve kızgınlığı görmeme yetecek kadar bana baktı ve bir anda ayağa kalktı. İşaret parmağıyla kapıyı gösterdi.

-Dışarı çık!

Bağırması gereken kişi bendim ama sesi oldukça yüksek çıkıyordu.

-Vereceğin cevap bu mu yani? Böyle yapmaya devam edersen daha ne kadar katlanabilirim ki?

-Rüzgar! Sözlerine dikkat eder misin?

-Benden bundan sonra susmamı bekleme Beril. Berkay meselesini halletmemiz gerekiyor. Böyle bir ilişki de yer almak istemiyorum.

-Sen çıkmazsan ben çıkıyorum.

Kombinin üzerindeki krem tonu çantasını alıp çıktı. Şaşkınlıkla bir kaç adım uzağımda ki kapıya baksam da uzun sürmedi.

Evin bahçe kapısını açıp dışarı fırladı. Ben o sırada ev kapısının hemen dışındaydım. Bahçe avlusunu geçip evden uzaklaştım.

Şansımı deneyip sağ tarafımda kalan sokağa saptım.

Beril'i uzun sarı saçlarıyla ilerlerken buldum. Hızlı adımlarla değil de büyük adımlarla arkasından ilerledim.

Beni fark ettiği an koşmaya başladı. Bende koşmaya başlayınca ana yolun sağındaki sokağa girdi. Daha hızlı koşarken ne planladığını merak ediyordum.

Dar bir sokağın sonu geniş bir alanla caddeye açılıyordu. Kaldırıma çıkıp bir an duraksadı. Ama ardından yola atladı. Ona çok yaklaşmıştım. Önüne bakmadan, durmadan arkasına bakarak koşuyordu. Ters yönden başını çevirdiği için yolada bakamıyordu.

Siyah çelik bir kamyon hızını azaltamadı ve Beril'e vurup bir kaç kilometre uzağa fırlattı. Onu izlemekte, hiç bir şey yapmadan beklemekte işkence gibiydi.

Hastaneye varınca doktorlar ameliyat sonrası %18 şansı olduğunu söylediler. Çok az olsa da bizim için bir ümit var olduğunu düşünmüştüm.

Ameliyatta da işler ters gidince Beril'in beni gerçekten ne kadar sevdiğini kafama takmaya başladım.

...

Ama şimdi Nazlı vardı. Beril'i çok sevsem de unutuyordum.

Belki de Gitmelisin..Where stories live. Discover now