Episode 18

5.4K 366 55
                                    



Evren hala bedenimi kontrol ederken, kontrolü almak için çabaladım. Hera'yı duvara yapıştırmak istiyordum. Gözlerinden altın rengi kan akana kadar boğazını sıkmak istiyordum! Bu yaptıklarının hesabını teker teker verecekti!

Son bir kuvvetle kendimi zorlayıp evreni geri plana ittim. Şu anda içimde ki öfkeyle tüm Olimpos'u yok edebilirdim!

Gözlerimde ki yanma geçtiği anda masayı bir kenara ittim ve Hera'nın üzerine atladım. Onu tapınağın sütununa sertçe yapıştırdığımda tapınak temellerine kadar sallandı.

'Sen nasıl buna cürret edersin!? Elimden aldığın benim çocuğum lan!?'

Ona bir şey yapmış olduğu düşüncesi ruhumu paramparça ederken çıldırmak üzereydim. Hera elimin altında çırpınırken onu bir böcekmiş gibi tapınaktan dışarı fırlattım.

Kendini durdurup tapınağın dışında merdivenlerde konuşmaya başladı.

'Amelia! Bak beni dinlemen lazım! Bu gerekli bir şeydi! Bebeği Hades öğrense ne olurdu sanıyorsun! Seni göreve göndermeden önce verdiğim iksir sayesinde bebek hala hayatta! Hades öğrense ikinizde yaşamazdınız! Ben her şeyi Olimpos için-'

Hera'nın konuşmasına tahammülüm yoktu bağırarak kestim sözlerini.

'Senin bunu yapmaya hakkın yoktu! Bana bunun yokluğunu hissettirmeye hakkın yoktu! Anlıyor musun beni!? Sen lanet bir kaltaktan başka bir şey değilsin! Olimpos'un iyiliğiymiş! Ben canımı vermeye razıyken sen benim arkamdan iş çevirip nasıl canımdan can alırsın! Bunun hesabını vereceksin Hera!'

Sinirim git gide artarken bulutlar üzerimizde toplanmaya başladı. Bir kaç zayıf şimşekten sonra güçlü bir şimşek çakarken etraftaki gözlerin korku ile baktığını görmüştüm. Bir an için Zeus'un geldiğini düşünsem de bunu yapan benden başkası değildi.

O kadar sinirliydim ki zor kontrol ettiğim bir güç içimde git gide büyüyordu. Evrenin bedenimi ele geçirmeye çalıştığını hissedebiliyordum ama beni geri plana itemezdi! Ben Hera'ya gününü göstermeden bu hayatta olmazdı!

İlk yıldırım Hera'nın ayağının dibine düşerken sadece şanslıydı! Bu ilk denememdi ve kesinlikle ikincide onu kül yığınına dönüştürecektim!

İkinci yıldırım yere, tam olarak Hera'nın üzerine düşmek üzereyken havada başka bir yıldırımla çarpıştı. Sinirli bakışlarımı yıldırımın geldiği yere çevirdiğim anda Zeus'u gördüm. İki yıldırım havada birbirlerine meydan okurken, Zeus'da gözleriyle bana meydan okuyordu.

'Ne halt dönüyor burada!? Savaş öncesinde yapılacak iş mi bu!? Amelia yok et şu yıldırımı!'

'Biliyor muydun!?' Zeus anlamadığını belli eden bakışlarla bana bakarken bu olanlardan haberi olmadığını anlamıştım.

'Neyi? Tüm bunların sebebi ne!?'

Yıldırımlar birbirlerine karşı gelmeye devam ederken Olimpos'ta bir yerlere bu çarpışmadan çıkan yıldırımlar düştü. Bir kaç ağacın alev aldığını hissederken sinirim gram azalmıyordu! Arkamdan iş çevirilme düşüncesine dayanamıyordum.

'Hera'nın benim çocuğumu aldığını bilmiyorsun tabi ki! Kendi kafasına göre işler yapan karın! Çocuğumu alıp büyücünün eline vermiş! Kim bilir ona ne yaptılar!? Benden canımı almış haberim yok! Gizlice, tıpkı bir yılan gibi sinsice arkamdan iş çevirmiş! Bir de haklıymış gibi Olimpos için yaptığını söylüyor! Bana tek bir neden ver onu öldürmemem için! Tek bir neden!'

ELEMENT OKULU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin