Episode 19

6.1K 367 219
                                    

Büyük Tapınakta'ki taht odasına girdiğimde Zeus'da en az benim kadar düşünceli duruyordu. Savaştan önceki son konseyi yapacaktık. Bebeğimi geri almamın üzerinden sadece bir kaç saat geçmişti.

Taht odasında ki kimsenin tam olarak neler olduğundan haberi yoktu. Odaya Argon'la el ele girdiğimiz anda Hera başını önünden kaldırdı. Anlamış olmalıydı. Bir süre sonra bakışlarını tekrardan yere eğerken Zeus'un yanında ki tahtta oturmaya devam etti. Her zaman gülen yüzünde hüzün kırıntıları vardı ama bu hiç bir şeyi değiştirmezdi. O hüzün kırıntılarının üzerini kapatan kibir ve hırs beni tekrardan zıvanadan çıkarabilirdi.

Zeus'un tahtının önünde durduğumuzda boğazını hafifçe temizledi ve konuşmaya başladı.

'Bir kaç saat önce olan olaylardan hepinizin bilgisi var. Hera haddi olmayarak kendi başına bir karar vermiş ve savaştan sonra bunun cezasını çekecek. Amelia, yarın büyücüyü getirmeleri için adamlarımı göndereceğim. En kısa zamanda bebeğin sana geri verilecek.'

Suratıma minik bir gülümseme yayılırken elimi hafifçe karnımda gezdirdim. 

'Buna şimdilik gerek yok. Savaştan sonra onu büyücüden kendim alacağım. Büyücüyle konuştum çocuğum şu anda daha güvenli bir yerde. Sadece benim bildiğim bir yerde.' 

Zeus'a bebeğimi aldığımı söylemememin bir sebebi vardı. Eğer düşüncem konusunda haklıysam ve Emrys'in söylediklerini doğru anladıysam içimizde bir hain var demekti. 

Bu hain, savaş sırasında canımızı oldukça sıkabilirdi. 

'Bebeği nereye gönderdin?' 

Zeus tahtında dikleşip başını eline doğru yasladı. 

'Büyücü onu yarın benim belirlediğim güvenli bir yere götürecek. Endişen olmasın, ona hiçbir şey olmayacak. Argon, Hera'yı hallet.'

Argon bana hiç bakmadan Hera'nın aklından bebeği aldığımı anladığı kısımları silerken bende Zeus'a bakmaya devam ettim.

'Savaşla ilgili herhangi bir bilgi var mı?' 

Sağ tarafımda kalan Poseidon elini sakallarında gezdirirken konuşmaya başladı.

'Duyumlara göre Hades bebeğini öğrenmiş ve savaş esnasında bununla ilgili bir planı varmış. Bebeği başka bir yere göndermen ne kadar güvenli?' 

'İnan bana Poseidon fazlasıyla güvenli. Bebeğim güvenli bir yere gidince her şey daha iyi olacak.' 

Yarın büyücü belirlediğim yere geldiği zaman bize saldıracak kişi ya aramızda ki hainin adamı olacaktı ya da hainin tam kendisi olacaktı. İki türlü de ondan o anda kurtulacaktım. Savaş esnasında sırtımdan bıçaklayacak bir insana ihtiyacım yoktu benim. Tabi insansa.

Konseyde planın üzerinden bir kere daha geçildikten sonra müttefiklerimiz hakkında bilgiler verilmişti. Toplamda on bine yakın askeri olan bir ordumuz vardı. Bunların yaklaşık 500 devdi. Kronos'un bize karşı pek bir şansı yokmuş gibi gözüküyordu. Ama işin içine diğer Titanlarda girince ne olacağını kestiremiyorduk. Çünkü tam olarak Titanların gücü bilinmiyordu. On iki Olimposlu, Titanlardan çekiniyordu. Zamanında gerçekleşen savaş sonucunda çok büyük kayıplar verilmişti şimdi de Titanlara karşı ikinci bir savaş söz konusuydu. 

Bu sefer yanımızda evreninde gücü vardı belki de bu savaşın ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu. Evren sadece büyük savaşlarda gücünü birisine verirmiş. Aynı şekilde dört element de sadece önemli durumlarda ortaya çıkıyordu. İyice ne yapacağımı, ne hissedeceğimi şaşırmış bir durumdaydım. 

ELEMENT OKULU (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon