29 Mart 2004
Hollanda - Amsterdam - Şehir merkezi
Kitapçının içi cıvıl cıvıldı. Gencinden yaşlısına, çiftinden tek dolaşanına ve hatta hiçbir şey almadan sadece göz atmaya gelenine kadar epey insan vardı kitapçının içinde. Amsterdam'da hiç arkadaşı yoktu Angelika'nın ve neredeyse yalnızlığa alışma evrelerindeydi artık. Ama neden olduğunu anlayamadığı bir şekilde yalnız olduğunu hissetti bir an. İnsanlar beraberindeki kişilerle sohbet edip gülüşürlerken bir anda iç geçirdiğini hissetti ve anılarına dalıp gitti o anda. Alışverişini tamamlamıştı ve anılarıyla meşgul olan zihniyle dalgın halde kasaya ilerlemişti. Tam da kasanın önüne geldiğinde aniden arkasından bir erkek sesiyle irkildi. Farklı aksanda konuşmasından Hollandalı olmadığı kesinlikle anlaşılan bu erkek sesinin kendisine seslendiğini biraz geç de olsa anlamıştı,
"Hanımefendi..."
"Efendim" Diye irkildi Angelika ve adam devam etti,
"Hanımefendi, lütfen sıranızı bekler misiniz?"
Dalgınlığından bir anda sıyrılan Angelika bir yandan arkasını dönüp sesin geldiği kişiye bakarak,
"Af edersiniz, dalmışım." Dedi.
"Önemli değil." Dedi adam.
YOU ARE READING
ANGELIKA
General FictionDeğerli okurlar... ANGELİKA - BEGONVIL isimli kitabım dü itibariyle satışa çıkmıştır. İlginize şimdiden çok teşekkür ederim. Dünyanın en iyi ilk üç bilgisayar korsanından birisi Angelika. Belkide en iyisi o. Kirli dünyaların korkusu. Bazen bir me...