22 Ağustos 2009 (Sabaha karşı günün ilk saatleri)
Belçika - Brüksel / Hava limanı
Artık neredeyse adamlarla burun buruna gelecek kadar mesafeye yaklaştılar. Angelika nasıl olduysa hiç istemeden adamlardan bir tanesi ile göz göze geldi. Artık yolun sonuydu ona göre. Bu iri yarı Rus adamın kesinlikle kendisini tanıdığını düşünmeye başladı. Bir saniye önce göz göze geldiği bu Rus adam kendilerine doğru birkaç adım yaklaştı.
"Af edersiniz. Moskova uçağından indiniz değil mi?"
"Evet" dedi Raimond.
Angelika'nın gözleri kararır gibi olmuştu. Dili damağı kurumuş hatta dudakları ve çenesi biri birine kenetlenmişti. Çok karanlıkta ara sıra flaş çakıyor gibi hissediyordu. Her flaş çakmasında karanlığın içinden karşısına bir hayvan figürü çıkıyordu. Vahşi bir sırtlan, devasa bir timsah, öfkeli bir goril, iğrenç komodor ejderi, kaya kartalı, fok balığı, Bengal kaplanı, köpek balığı ve bir puma. Karanlığın içinde simsiyah bir pumanın flaşta parlayan tüylerinin içinden pumanın gözleri çok ürkütücü gözükmüştü ona.
![](https://img.wattpad.com/cover/134635372-288-k934869.jpg)
YOU ARE READING
ANGELIKA
General FictionDeğerli okurlar... ANGELİKA - BEGONVIL isimli kitabım dü itibariyle satışa çıkmıştır. İlginize şimdiden çok teşekkür ederim. Dünyanın en iyi ilk üç bilgisayar korsanından birisi Angelika. Belkide en iyisi o. Kirli dünyaların korkusu. Bazen bir me...