ANGELIKA

Bölüm 2 - Kısım 9 "Curtis Olayı"

08. Haziran. 2015
Somali - Berbera
Berbera kırsal bölgesinde bir çiftlik evi

Danny öylesine bağırmış öylesine kükremişti ki ağzından artık tükürükler değil neredeyse salyalar saçılıyordu. Yüzü kıp kırmızı kesilmişti ve gözleri de bir o kadar kızarmıştı. Boynundaki her damar müthiş şişmişti ve neredeyse patlayacakmış gibi gözüküyorlardı. Sinirden ellerinin ne ara Karl'ın boynuna yapıştığını bile kestirememişti. Ta ki ellerinin Karl'ın boğazını sıkmaya başladığını hissdene kadar ki eğer Karl boğazının sıkılmasıyla nefessiz kalarak öksürüp tepinmeye başlamasaydı kendini kaybedebilirdi Danny. Bildiği tek şey geleceğinin Karl'ın ellerinde olduğuydu. Mutlaka bulunmalıydı bunu yapanlar. Bulunmalıydı ve hatta cezalarını bizzat kendisi vermeliydi. Ölmeden evvel bunu mutlaka yapmalıydı. Hem zaten yapamazsa eğer bir daha bunu yapmaya vakti kalmayabilirdi. Hazır elleri halen Karl'ın boğazındayken onun dikkatini bir an evvel toparlayabilmesi için onu iyiden iyiye sarstı. Karl bu sarsıntıyla biraz kendine gelir gibi oldu ve zaten Danny'nin gözlerinin içindeki şiddeti görememesinin imkânı yoktu o an için.

Sarsıntının da etkisiyle artık iyice kendine gelen Karl'ı ölmek fikri daha da korkutmuştu. Hem de pisi pisine ölmek. Çok gençti ve hayatının kalan kısmında yapacağı daha o kadar çok şey vardı ki. İlerde belki bir gün iyi bir kızla tanışıp sevgili olacaklardı. Belki de biri birilerini çok seveceklerdi ve evleneceklerdi. Sonra da çocukları olacaktı mesela. Yoksa ne bir kadının kocası ne de dünyalar tatlısı bir ya da birkaç çocuğun babası olamadan ölüp gidecek miydi pisipisine. Ayrıca, Karl'ın babası epeydir yatalak bir hastaydı ve annesi bakıyordu babasına. Annesi ve babası evlendikten çok uzun yıllar sonra doğmuştu Karl. Ancak tedavi olarak bir çocuk sahibi olmuşlardı ve Karl onların tek çocuğuydu. Evinden kilometrelerce uzakta istemeyerek de olsa geldiği bu Somali'de çalışarak kazandığı parayla babasının tedavi masraflarını karşılıyordu ve annesi de oldukça yaşlıydı artık. Annesi ve babası bu durumdayken ölemezdi Karl, ölmemeliydi de. Yoksa nasıl geçinirdi annesiyle babası. Tedavi masraflarını kim karşılardı o öldükten sonra.

Bütün bunları kafasından geçirmekle meşgul olan Karl boynu bükük düşünceli bir şekilde araştırmaya devam etmek için kolları sıvadı. Her ne kadar oldukça başarılı bir sistem yöneticisi olsa da ve her ne kadar o da sayılı bilgi işlemcilerin arasında yer alsa da bu korsanlık girişimi Karl'ın boyunu oldukça aşıyordu. Dünyanın en ücra köşesinde gizledikleri bu ana sunucu sistemini her kimler kırdıysa bunu bulması gerektiğini çok iyi kavramıştı ama sistemin kırılması aşamasında çetenin çalışma şeklinin ve yaptıklarının ne algoritma yapısına ne de izine bakabiliyordu. Sadece göstermelik bir "IP" adresi vardı ve o da büyük ihtimalle sahte olarak gösterilen BangKok'tan bir "IP" adresiydi. Bunun dışında hiç ama hiçbir iz yoktu.