07 Nisan 2004
Hollanda – Amsterdam / Amsterdam Üniversitesi
Oldukça eski gözükmesine rağmen halen pervaneleri çalışıyor olan bir yel değirmeninin önünde durdular. Kendi arabalarından başka yaklaşık dokuz, on tane daha farklı araba vardı burada. İkisi de ayrı ayrı geldikleri ve değirmenin önündeki otoparka park ettikleri arabalarından indiler. Angelika'nın yanına gelmesini bekleyen Seiji onun beline elini dokundurarak diğer eliyle açtığı tahtadan yapılmış yel değirmeninin eski kapısından geçip içeri girmesini sağladı.
Yel değirmeninin kapısındaniçeri girdikleri andan itibaren şaşkınlığını gizleyemeyen Angelika büyülenmişgibi yel değirmeninin içini inceliyordu. Pervaneleri döndüğü için halen değirmengörevi gördüğünü sandığı bu eski yel değirmeninin içi aslına uygun olarak restoreedilip bir kafe restorana dönüştürülmüştü. Bu büyülü ortamı ilk defa gören Angelikadaha fazla şaşkınlığını gizleyemedi ve "olağanüstü" dedi fısıltıdan biraz daha yüksek bir sesle. Yel değirmeninin içinieskitilmiş görünümlü ahşaplarla üç kat olarak tasarlamışlar ve yine ahşapmerdivenlerle kat aralarını birleştirmişlerdi. Aydınlatma olarak eskiçiftçilerin kullandığı gaz lambalarının içi ampul ile tasarlanmış olan yeni modernversiyonlarını kullanmışlardı ki yine de eski görünümünü bozmamışlardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/134635372-288-k934869.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANGELIKA
General FictionDeğerli okurlar... ANGELİKA - BEGONVIL isimli kitabım dü itibariyle satışa çıkmıştır. İlginize şimdiden çok teşekkür ederim. Dünyanın en iyi ilk üç bilgisayar korsanından birisi Angelika. Belkide en iyisi o. Kirli dünyaların korkusu. Bazen bir me...