~Cadı karı!/ 1. BÖLÜM~

26.8K 381 90
                                    

Dünya üzerindeki en şanssız kişi ben olabilir miyim acaba. Anlamadığım neden dünyadaki hatta ve hatta evrendeki en gereksiz insanlar beni buluyor? Hayır yani alnımda mı yazıyor ''git bu kıza bulaş'' diye... ondan mı hepsi bana dadanıyor

Şu an ne mi yapıyorum? Biricik yuvamda(!) Odamın içinde kiyafetlerimi topluyorum. Bilin bakalım neden...
Bilemediniz dimi. Tabi canım nerden biliceksiniz. Durun ben söyliyim. Okuldan bir sürtük adımı lezbiyene çıkardı diye. Hemde neden? Bana ettiği çıkma teklifini reddettiğim için. Tabi reddedilmeyi hazmedemeyince birden okulun ortasında bağırmaya başladı. Ya asıl sinirimi bozan ise bok gibi oyunculuğu olmasına rağmen okuldaki beyinsizlerin ona inanması.

Tabi sevgili(!) annem bunu duyunca kıyameti kopardı. Zaten kendisi aramızda kan bağı var diye bakıyor bana. Tabi buna bakmak denirse...

Ben 17 yıllık ömrüm boyunca annemin 1 kere olsun halimi hatrımı sorduğunu, bana sarılıp öptüğünü, yada sadece içtenlikle gülümsediğini hatırlamıyorum çünkü öyle bir an yok. Anne kokusu neye benzer hiç bir fikrim yok. En ufak bir sevgi cümlesini bırak 1 kez olsun kızım bile demedi bana. Ve bunun tek nedeni kaybolan ablam. Aslında sadece 10 dakikalık arayla büyük benden. İkizmişiz.

Biz daha bir kaç haftalıkken onu bizden çalmışlar. Babamın anlattığına göre annemle çok aramışlar onu. Tamı tamına 8 yıl... dile kolay. Ve annem o 8 yıl boyunca yüzüme bile bakmamış. Öyle ki emzirmemiş bile. Süt annem var benim. Öz annemden göremediğim sevgiyi şefkati onda buldum. Tabi babamın da hakkını yememek lazım. Bana hem annelik hem babalık yaptı sağolsun. Annemle benim yüzümden sürekli kavga etmişler. Tabi en sonunda olmicağını anlayıp boşanmışlar. Annemin bu yüzden de bana kin tuttuğunu düşünüyorum. Çünkü onu hala çok seviyor, biliyorum. Babam büyük bir iş adamı. Bu yüzden çok meşgul oluyor. Ama sık sık bana vakit ayırıyor da. Sürekli iş anlaşmaları, toplantılar derken yurtdışına gitmek durumunda kalıyor. Bu yüzden annemle kalıyorum. Babam için olmasa eminim izin vermezdi. Keşke 18'imde olsaydım da bu kadına muhtaç olmasaydım... Tabi keşke demekle de olmuyor. Zaten kurtuluyor şu an benden.

Lezbiyen olmadığımı adı gibi biliyor. Bu sadece... nasıl desem bir bahane. Başka birşey değil. İşine geliyor beni göndermek. Eminim babam beni yatılı kız lisesine gönderdiğini öğrendiğinde deliricek. Birde bu kadının bu halleri yok mu. Bana dediği şey yüzünden bir saat gülmüştüm ama sinirden. Bana resmen '' bu kıyağımı unutma. Ne güzel kız lisesine gidiyorsun. Artık orda harem kurarsın kendine'' dedi. Ya sabır...

Eşyalarımı toplamayı bitirdiğimde Niyazi abimi çağırdım. Indirmeme yardım etsin diye. Kendisi bizim şoförümüz olur. Ama soför dediğime bakmayın. Beni kızı gibi görür Büşra'dan (kızı) ayırmaz. Anlıcağınız annemden başka herkes beni kızı gibi görüp sahipleniyor.

Valizleri arabaya yerleştirdikten sonra veda etmek için eve geri döndüm. Tabiki o kadınla değil, beni seven ve benimde onları ailem olarak gördüğüm insanlarla vedalaşıcam. Mutfağa doğru ilerlediğimde ağlama ve burun çekme sesleri geliyordu. Yaa ama böyle yaparlarsa ben ağlarım ki. O kadının ağladığımı görüp mutlu olmasını istemiyorum. Çok lanet bir huyum var karşımda biri ağladı mı sebepsiz yere bende ağlarım. Bu kişi bir bebek olsa bile...

Içeri girdiğimde ağlamaktan gözü kızarmış bir Asiye abla ağlamamak için dolu gözlerini yukarı dikmiş eliyle yüzüne yelpaze yapan Büşra ve somurtan bir Niyazi abi vardı. Tam da tahmin ettiğim gibi.

Beni görmeleriyle Asiye abla birden daha fazla ağlamaya başladı. Büşra dolu gözlerini tutamayıp oda ağlamaya başladı. Benimde gözlerim doldu.

'' ya Asiye ablacım niye böyle yapıyorsunuz. Konuşmuştuk sizinle. Siz böyle karşımda ağlarsanız biliyorsun ki bende ağlarım. O cadının mutlu olmasını istemiyorum. Hadi ama yapmayın böyle. Büşra!''
Ben ona seslenince birden üzerime atladı.

''Ya Rüya! Gitmee'' benden 2 yaş küçük olmasına rağmen bana hep Rüya der. Asiye abla bu konu hakkında onu bir çok kez uyarmasına rağmen o hep kendi bildiğini okuyor. Ne kadar düşünmek istemesemde bana ilgilisi olduğu apaçık ortada. Sarıldım ona.

''Güzelim yapma böyle. Söz hep gelicem yanına tamam mı? Ağlama!''

''Ya banane banane gitme sen. Bak söz gitmezsen sana abla dicem. Ne istersen yapıcam. Seni rahatsız falan da etmicem. Yeter ki gitme''

''Şşt o nasıl laf öyle rahatsız etmek falan. Canım benim sen beni rahatsız etmiyorsun. Sadece gitmem gerek.'' Bir süre durdum.

'' hem belki sende yanıma gelirsin. Lise öğrencisisin. Aynı yerde kalırız ha?!''
Benden ayrıldı. Gözleri pörtlemiş bir şekilde bana bakıyordu. O nasıl bir surat ifadesidir ya. Çok tatlı. Gülmemek için dudağımı ısırdım.

'' NE?! na-nasıl yani gelebilir miyim?''

''Eğer Asiye ablam izin verirse neden olmasın''
Hızla annesinin bacaklarına sarilmasinın şaşkınlığıyla kaşlarım havalandı. Bu kız işini biliyor. Zeki çocuk

'' ANNE! ANNE, ANNE, ANNEEE NOOOLUR GİDİYIM YA. ALLAH NE MURADIN VARSA VERSİN. ALLAH TUTTUĞUNU TAŞ ETSİN. ALLAH RIZASI İÇİN GÖNDER BENI RÜYAYLA''
az önce zeki mi demiştim. Unutun onu...
'' kız ne edeysun ha sen orda kalk çabuk. Bak hele bak. Allahum ne diye tuttuğumi taş edeymuş. Deli misin ula!''
Evet anladığımız üzere Asiye abla karadenizli.

'' ya anne taş derken o anlamdaki taş değil'' diyince benim jeton yeni düştü. Ama Asiye abla için aynısı pek söylenemez. Allah tan anlamadı yoksa kırardı bunun bacaklarını. Böyle olmicağını anlayıp olaya el attım.

''Asiye abla Büşra'da benimle gelsin. Ben bakarım orda ona. Bana emanet merak etme''

''Kizum olur mu öyle da. Ne edecek ha bu yarim akillu. Başına dert olur. Turli türli işler açar başuna. Yok olmaz öyle''
Anlaşıldı taktik aynı taktik. Başlıyoruz. Derin bir nefes aldım.

''Olur da olur niye olmayacağmuş. Hem o nasıl laf öyle da yük olmak falan. O benimle gelecek o kadar Asiye abla. Hem orda tek başıma mı kalayım. Ya başıma birşey gelirse. Ya hastalanırsam. Seni nasıl arayıp haber vericem. O her hastalandığımda yaptığın çorbanın tarifini nasıl alıcam senden. Hadi tarifi şimdi aldım. O halimle nasıl yapıcam çorbayı. Yakarım yeminle okulu. Tamam tamam anladım sen öliyim istiyorsun. Ta-'' birden bağırarak sözümü kesti. Ay allah razı olsun. Biraz daha konuşursam nefessiz kalıcaktım be. Derin derin nefesler almaya başladım.

''Aaay! Yeter da yeter. Riv riv etma. Başumun etinu yedun da. Birde baha çok konuşiysın diyiler. Tamam ula tamam gelsun senle.''
Büşra sevinçle zıplayıp yine üzerime atladı. Biri bu kıza çocuk olmadığını hatırlatmalı. Tamam ağır değil ama ya boş anıma denk gelirde tutamazsam. Yine de sarılışına karşılık verdim.

Bize gülerek bakan Asiye ablama kaydı gözüm. Büşra'nın kulağına doğru eğildim. Nefesim boynuna çarpınca titrediğini hissettim. Boynumdaki kolları daha da sıkılaştı. Ahh bir ara onunla konuşmalıyım. Resmen etkileniyor benden. Onu üzmek istemiyorum. O gerçekten çok güzel bir kız. İlerde hayatına bir çok kişi girebilir. (Kız veya erkek bilemicem) bunu etkilemek istemiyorum. O daha küçük. Duyguları sadece bir hoşlantı olabilir. Kulağına fısıldadım.

''Büşra..!''
Cevap vermedi.
''Büşra..?!''
''E-efendim?'' Kekeledi mi o??

'' hadi annene sarılalım.''
''Ha?''
''Annene diyorum sarılalım''
''haa ta-tamam.'' Boynumdaki kolları gevşeyince rahatça nefes aldım. Nasıl sıkmıştı öyle ya.
İkimizde birden Asiye ablaya sarılıp öpmeye başladık. Bize gülerek bakan Niyazi abiye yöneldik bu sefer. Ona da sarıldık.

'' ee o zaman ben gidiyim şimdi. Sende kayıt işlerini hallet. Ama geleceğin zaman bana haber ver tamam mı?''
Başını salladı. Resmen gözleri parlıyordu. Nedenizce kötü hissettim. Gülümseyip vedalaştım hepsiyle. Niyazi abi ile evden çıktık. Bakalım okul nasıl olucak. Hadi hayırlısı...
...........
Herkes merhabalar. İlk bölümden 1120 kelime falan yazdım. Umarım beğenmişsinizdir. Bir dahaki sefere karakterlerin bazılarını tanıtıcam. Yeni bölümde görüşmek dileğiyle hoşçakalın 😘😘❤

Yatılı Kız Lisesi (Girl×Girl)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora