~Ufaklık! / 11. BÖLÜM~

5.3K 226 115
                                    

Aslında yeni bölüm atmıcaktım ama kraliçemin isteği Üzerine atmak istedim.
BLINK-PINKPANDA-ARMY umarım beğenirsiniz kraliçem💕💕

*****************

Derin'in Ağzından:

Deniz uyuyana kadar bekledim. Saçını okşayıp kendi kendime konuşup durdum. Aklım fikrim almıyordu ki. Kim üzdü, kim canını yaktı da bu hale geldi bu kız.

 Deniz buraya ilk geldiğimde tanıştığım ilk kişiydi. İlk başta benden pekte hoslanmasa da sonradan bana bir abla gibi davranıp dert ortağım, ailem oldu. Buraya babam ve annemin kavgalarından, anlaşmazlıklarından, bağrışmalarından kaçmak için geldim.

   Tabi birde gerçeklerden ve kendimden.  Gerçekler de şu ki: babam annemi aldatıyor. Kimle biliyor musunuz? Sürpriz isim.
ŞOK ŞOK ŞOK
Annemin ablası, yani  teyzem olucak insan evladıyla. Insan evladı dediysem insan demedim yani yanlış anlaşılma olmasın.

  Neyse anneme üzülücek değilim. Çünkü o da babamı ortağıyla aldatıyor zaten. Herşey karşılıklı yani. Asıl midemi bulandıran şey ise ikisinin de durumlarından haberdar olup birbirlerini salak yerine koymaları ve bunu sorun etmemeleri. Bu nasıl bir genişliktir arkadaş.

   Sizde nasıl bir mide var ya, hiç mi '' ben bu dünya için gereksizim, zaten bok gibi olan bu dünyaya benim gibi biri fazla gelir, gidip öliyim'' demiyorsunuz.  Aşk-ı memnu mu çekiyoruz amk napıyorsunuz siz demek gelse de içimden, onları siktir edip buraya geldim. İyiki de gelmişim yani. 

  Deniz'in yaşadıklarından, ailesinden (ki aile denirse buna) kısacası çektiği tüm acılardan haberdarım. O da benimkilerden tabi. Ama şimdiye kadar onu hiç ağlarken görmedim. Hep idölüm olmuştur bu yönden. O çok güçlü, yenilmez, akıllı, olgun, abla gibi abla olmuştur hep benim için. Şu an da öyle tabi.

  Onu bugün öyle mahvolmuş bir şekilde gördüm ya bu işin peşini bırakmam arkadaş. Deniz'i üzen şeyin ne olduğunu öğrenip mutlu edicem onu. Bir nevi kardeşlik görevim yani.

  Hızla ayağa kalkıp fazla ses çıkarmadan odadan çıktım. Ne olduysa ben gittikten sonra Deniz bahcedeyken oldu. Merdivenlerden inip bahçeye çıktım. Aklıma Deniz'in bir türlü gözlerini üzerinden alamadığı kız geldi. Deniz'in eşcinsel olduğunu biliyordum. Bir ihtimal... O kız yüzünden bu hale gelmiş olabilir mi?

Ha bu arada, ben eşcinsel değilim!

  Kapıdan çıktığımda gözüm o kızı aradı. Bir süre etrafa bakındığımda yanında 4-5 tane kızla çardakta oturtmuş sohbet ediyordu. Benim kardeşim yukarda acı çeksin bu burda kakara kikiri sohbet etsin ohh ne ala.

''Kızım bir sakin ol. Belki kızla ilgisi yok, günahını alma hemen'' diyen iç sesimi takmadan onlara doğru seri adımlarla yürüdüm. Çardağa vardığımda masanın önünde dikilip bakışlarımı o kıza diktim. Hepsinin bakışları bana döndü. Hepsine bir göz attığımda gözüm birinde takılı kaldı. Bu kızı da daha önce görmemiştim. Neyse diyerek tekrar o kıza döndüm.

 ''Yürü, Konuşalım!'' Dedim sert tutmaya çalıştığım soğuk sesimle. O kız kaşlarını çatarken az önce gözümün takılı kaldığı kız konuştu.

''Noluyor be, Rüya ile ne konuşucakmışsınız siz? Ayrıca o hiç bir yere gelmiyor.'' Dedi. Sinirle gözlerimi kapatıp dudağımı yalayıp ardından da ısırdım. Genelde sinirlenince bunları yapıyorum istek dışı. Gözlerimi açıp kıza baktığımda gözleri bir kaç saniyeliğine dudaklarıma dalıp ardından hemen gözlerime bakmıştı.

  Ona küçümser bir bakış atıp alayla sırıttım.  Sinirle derin bir nefes aldım

''Öncelikle ne konuşacağım seni alakadar etmez ufaklık. Ayrıca gelir misin, konuşalım mı? Falan demedim. Yürü, konuşcaz! Dedim. Anladın mı bücür? ''

 Kaşlarını çatarak öfkeli bakışlar atmaya başladı bana. Şu an ne kadar sevimli durduğunun farkında mı! Eğer hep böyle olacaksa sanırım onu sürekli sinir edicem...
 
 Hızla ayağa kalkıp dibime girdi. Boyu kısa olduğundan ona tepeden bakıyordum. Parmağını burnumun ucunda sallamaya başladı

''1.si Rüya ile ilgili herşey beni ilgilendirir, 2.si ne Rüya'ya ne bana nede başka birine emir verme gibi bir lüksün yok, son olarak da bana bücür veya ufaklık demekten vazgeç! Benim adım Büşra!''

  Bu sefer kaşlarını çatan taraf ben olmuştum. Bir kaç adım üzerine doğru yürüdüm. Reflex olarak geriledi. Üzerine eğildim. Soğuk çıkan sesimle

''Sevgilini yemicem. Bir konu hakkında konuşup sana geri iade ederim. Ayrıca kime emir verip vermiceğime ben karar veririm! Son olarak da, adının Büşra veya başka birşey olması umrumda bile değil ufaklık! Şimdi çekil önümden''

  Açıkçası Rüya denen kızın, onun sevgilisi olduğu düşüncesi beni rahatsız etmişti. Yanlış anlaşılma olmasın Büşra denen ufaklıkla alakası yok. Deniz bir ihtimal Rüya'dan hoşlanıyor olabilir. Ve bu hiç iyi olmaz.

  Ufaklık tam konuşucakken Rüya  araya girdi. Çok şükür. Yoksa bu tartışma sonsuza kadar sürebilirdi ve ben değerli vaktimi bu bücürle uğraşarak geçirmek istemiyordum!
 
  ''Hey hey! Tamam ikinizde susun. Büşra otur güzelim şuraya. Sende peşimden gel'' dedi beni göstererek. Ve arka bahçeye doğru yürümeye  başladı.

  'Bişri itir gizilim şiriyi' güzelimmiş peh!  Göz devirmeme engel olamadım. Sonra bu yaptığım saçma geldi ve başımı iki yana salladım. Ufaklığa son bir bakış attığımda bana pek te ölümcül olmayan bakışlar atıyordu.

   Sinir bozucu bir şekilde sırıttım. Yumruklarını sıkmasıyla gözüme daha da sevimli gelmeye başladı. Arkadan seslenen Rüya'ya döndüm

''Ee seni mi beklicem ben. Konuşmak istemiyor muydun!''

 ''Geliyorum çatlama!'' Diyip göz devirdim.  Son bir kez Büşra'ya dönüp

'' sonra görüşürüz ufaklık!'' Dedim. Göz kırpıp Rüya'nın peşinden giderken arkamdaki sinir krizlerine giren bücürü düşünüp gülümsememe engel olamadım...

*******************
-Bölüm Sonu-

İlk defa Derin'in Ağzından yazdım. Bir daha ki bölüm belki Büşra'nın ağzından olur. Yada Rüya'nın bilemiyorum.

Derin'i sevdiniz mi?

Bir çok kişi Derin ve Büşra'nın beraber olabileceklerini, güzel olacağını falan söyledi. Bu fikre katılmayan yada destekleyen var mı?

Son birşey daha bölüm okumaları düştü. Hikaye sevilmiyor mu artık? Eğer yanlış yada sevilmeyen birşey varsa lütfen bana iletin. Hikayeler çok mu kısa oluyor veya fazla mı hızlı ilerliyor?

 
 

Yatılı Kız Lisesi (Girl×Girl)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum