~Ben Sana Ölüyorum/22. BÖL~

4.4K 164 97
                                    

Uzun zamandır bölüm atmıyordum. Bu yüzden herkesten teker teker özür dilerim. Bu bölüm telafi edicem diye düşünüyorum.
Iyi okumalar:)

*********************
Deniz'in Ağzından:

 Dediği şey ile kalakaldım. Cidden hicbirşeyim mi olmak istedi o?

''Sen benim herşeyim iken nasıl hicbirşeyim olmak istiyorsun anlamıyorum''

 Demek geldi içimden ama o cesareti bulamadım kendimde. Öylece bakıyordum ona. Arada gözlerini kaçırıp duruyordu ve bu hali öyle sevimliydi ki..

Derin bir nefes aldım. Artık içimde tutamıyorum bunu. Tam ağzımı açmıştım ki dışarıdan sesler gelmeye başladı. Kaşlarım çatılırken hızla ayağa kalktım. Buraya kimse gelemezdi. Yani çatı katının anahtarı birtek bende vardı. Tabi bir de müdürde.

Burdaki yerimi hiç kimse bilmiyordu bir kere. Derin bile..
İlk defa benden başka Rüya gördü burayı.

Arkami dönüp bana şaşkınca bakan Rüya'ya 'sus' işareti yaptım. Başını salladığında elinden tutup kalkmasına yardımcı oldum. Tabiki sadece yardım amaçlı tuttum elini! Yanlış anlamayın yani.

Elini bırakmadan önden yürüyüp onu da cekiştirmeye başladım. Zorluk çıkarmadan peşimden geldi. Elini tutmama birşey dememesi beni sevindirirken tuttuğum elime daha sıkı sarılması beni fazlasıyla mutlu etti.

Kapıyı açıp başımı çıkardım ve etrafa bir göz attım. Görünürde kimse yoktu. Tekrar Rüya'ya döndüm ve başımla  'gel' işareti yaptım. Birlikte çıktık. Kapıyı kilitleyip merdivenlerden inmeye başladık. Bu arada ellerimiz hala ayrılmamıştı. Bırakmaya da niyetim yoktu..

Son basamağıda inmiştim ki gördüm şeyle

''YUH!'' diye bağırdım. Rüya'da benim ile birlikte bağırmıştı. Allah'ım ne kadar da uyumluyuz. Bence evlenmeliyiz.

Bu aralar biraz fazla saçmalıyorum çok da şey etmeyiverin.

Gördüğümüz şey şuydu: Derin Büşra'yı baya duvarı sıkıştırmış, elleri belinde ve de dudakları birbirine değmek üzereydi.

Sesimizle ikiside hızla ayrılıp bize döndüler. Derin şaşırmışken Büşra kendinde değil gibiydi. Artık nasıl etkisinde kaldıysa.

'' Ya siz napıyorsunuz burda, ve ne iş?'' Diyip birleşik elimize baktı. Rüya fark etmemiş hala yarı şaşkın yarı güler bir şekilde kızaran Büşra'ya bakıyordu. Omuz silktim.

''Asıl siz ne iş? Lan her seferinde sizi böyle görmek zorunda mıyım ben ya? Kardeşim maden yapıyorsun bari basılma be!''  Bu dediğimle Derin başını eğip gülerken Büşra daha da kızarıp elleriyle oynamaya başladı.

'' Senin gibi mi ablacım!'' Dedi iğneleyici bir sesle. Ah bu kız!
O Rüya ile öpüştüğümüz günü boş bulunup anlatmıştım ona. Lan ama Rüya hatırlamıyor ki, neden bilmiyorum ama şu an öğrenmesini istemiyordum.  Rüya kaşlarını çatıp bir bana bir Derin'e baktı.

''Senin gibi derken? Deniz kimi öptü?'' Diye sorduğunda içimden kocaman bir 'siktir' çektim. Bu sefer Derin anlamadığını belli edercesine kaşlarını çattı.

''Deniz kimi mi öptü? Ciddi misin sen?'' Dediğinde Derin bana döndü. Ona susması için birkaç yüz hareketi yaptım. Kaşları havalanirken yüzünden hiç bir bok anlamadığını anladım. Elimle alnıma vurdum. Gerizekalı!

Elimin sıkılması  ile yüzümü  buruşturdum. Yanıma baktığımda Rüya kaşları çatık bir şekilde yere bakıyordu ve belli ki elimi sıktığının farkında değildi. O beni kıskandı  mı? Yoksa aklım bana bir oyun mu oynuyor?

Yatılı Kız Lisesi (Girl×Girl)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora