Yatılı Kız Lisesi (Girl×Girl)

~Derin ile Büşra? / 18. BÖLÜM~

Bölümü uzun yazmaya çalıştığımdan bu kadar geç paylaştım. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar:)

**********************
Deniz'in Ağzından:

Kulağıma gelen kıkırtılar ve de gözümü 'bipleyen!' güneş yüzünden uyanmak durumunda kaldım. Yine de o kadar huzurluydum gözlerimi açasım yoktu.

''Kim açtı şu perdeyi ya. Kapatın güneşi.'' Diye mırıldanıp kollarımın arasında mışıl mışıl uyuyan Rüya'ma daha sıkı sarıld-

Bir saniye..

Ne dedim ben?
Kollarımda uyuyan RÜYA MI?

Gözlerim hızla açılırken, onun yüzü ile karşılaştım. Tanrım, o çok güzel!

Nolur her sabah böyle uyansam. Dünya mı yok olur? Sınav sistemi mi kaldırılır? Hiç sanmıyorum. Ee o zaman..

^^^^^^^^^^^^^^

Cennet..

Sizce cennet nedir veya neresidir?

Çocuklar için bazen cikolata şelaleleri olan, istedikleri oyunu oynayabilecekleri yerlerdir.

Bazı erkekler içinse, kızların bulunduğu, iğrenç ihtiyaçlarını giderebilicekleri herhangi bir yer.

Her insan için farklıdır. Kim nerede huzurlu, mutlu ve özgür ise, onun için cennet orasıdır.

Benim için ise cennet..
Sanırım ben şu an tam olarak cennetteyim.

Rüya şu an bana koala gibi sarılmıştı, kokusunu içime çekebiliyordum, ona istediğim gibi dokunabiliyor ve onu istediğim kadar izleyebiliyordum. Tanrım, hazırım tam şu an canımı alabilirsin. Yoksa kalbim durucak.

Yüzümdeki tebessüm ile istemsizce elim, güzel yüzüne düşmüş olan bir kaç tel saçına gitti. Onları yavaşça kulağının arkasına sıkıştırdım. Elim tekrar yüzüne doğru hareket edince duraksadım.

Ya uyanırsa diye tereddüt etsem de bu fırsat bir daha elime geçmez diyip boş verdim. İşaret parmağım yavaşça pürüzsüz teninde gezerken gamzesinin olduğu kısmı okşadım. Bir gün o gamzeleri kesinlikle öpücektim.

Bunu hayal etmem ile yüzümdeki tebessüm büyüdükçe büyüdü. Rüya birden kıpırdanınca korkuyla elimi çektim. Belime daha sıkı sarıldı ve başını boynuma gömüp derin nefesler almaya başladı.

Boştaki elim her an yerinden fırlayacakmış gibi atan kalbime giderken başımı masmavi göğe kaldırıp gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.

''Sanırım ölücem!'' Diye mırıldandım. Gözümü alan flash ışığı ile gözlerimi kıstım.

''Hass- troloji. Flashı kapatmayı unutmuşum.'' Diyip 'ben bir bok yedim' gülüşü atan Nisan'a döndüm.

''Dedim ben sana uyanırlar diye. Al bak şimdi kızıcak. Iyi bok yedin Nisan'' bakışlarım bu sefer de Nisan'ın omzuna vurarak ona çemkiren Tuğba'ya döndü.

Ben onlara öylece bakarken ikiside ellerini önlerinde bağlamış, başlarını eğmiş benim onlara kızmamı bekliyorlardı. Sessizliği Nisan bozdu.

'' Ya Deniz. Bak ister kız, ister bağır, ister küfret. Ama ben bu fotoğrafları silmem bilmiş ol. Bu tabloyu görmek için ne kadar bekledim haberin var-''

''Nisan!'' Diyerek sözünü keserken anında ağzını kapatıp ''hm?'' Gibi bir ses çıkardı.

''O fotoğrafları istiyorum.'' Dediğimde ikisinin de gözlerini kocaman açıldı.