~En Güzel Rüya'm! / 17. BÖLÜM~

4.7K 214 73
                                    

Bir gün ara ile 2 bölüm attım. Yok mu bana bir alkış...
Uzun bir bölüm yazdım, ilk defa beğeneceğinizi düşündüğüm bir bölüm oldu. Yorumlarınızı bekliyorum.
Iyi okumalar:)

******************
Deniz'in Ağzından:

Onunla böyle diyaloglar kurmak beni mutluluktan havaya uçuyordu. Kalbimin sesini duymaması için verdiğim çabayı uzaya çıkmak için verseydim şimdiye orda ülke kurmuştum.

O çardakdaki konuşmamızdan sonra gece karnımdaki karıncalanmadan dolayı uyuyamamıştım. Sabah uykusuz olmama rağmen erkenden kalkıp giyindim. Derin'i de zar zor sürükleyerek kaldırıp hazırlanmasını söyledim. Ondan önce yemehaneye gittiğimde görevlinin kapıyı daha yeni açtığını gördüm.

  Bana garip bakışlar attığında bu halime gülüp elimi boynuma attım. Gergin olduğumda, sinirlendiğimde, bazen de utandığımda -ki hayatımda sadece birkaç kez utandım o da çocukkendi- elim sürekli reflex olarak boynuma gider. Böylede bir huyum var ışte.

Büyük bir masaya geçip oturduğumda insanlar daha yeni yeni doluşuyorlardı yemekhaneye. Gözüm kapıda olduğundan beni görenler garip bakışlar atıyorlardı. Hayır yani neye bakıyorsunuz kardeşim. Ne var  gülümseyerek kapıya bakıyorsam ve her girenin Rüya olmadığını gördüğümde suratım düşüyorsa. Bu düşünceme de gülmeden edemedim.

Başımı çevirdiğimde bana hayran bakışlar atıp âdeta ericekmiş gibi duran kızları görünce gülüşüm soldu ve kaşlarımı çattım. Anında kendilerini toparlayıp önlerine döndüler. Bende önüme döndüm. Noluyor kızım sana. Napıyorsun sen? Bu insanlar senin doğru düzgün tebessüm ettiğini bile görmemişken ne bu haller. Aptal aşık gibi.. evet aşık!

Omzuma değen el ve çekilen sandalyeler ile geldiklerini anladım. Onlara bir göz attığımda Rüya'nın ve o kızın olmadığını gördüm. Kaşlarım çatılırken

''Rüya nerde? Gelmicek mi?'' Diye sordum. Tuğba ile Nisan denen kızlar bana imâlı bakışlar attıklarında tek kaşımı kaldırdım.

''Noldu, merak mı ettin yoksa?'' Diye sorunca bizi shipleyen kız, düz bir sesle

''Evet!'' Diye cevapladım. Utanmadığımı söylemiştim. Umrumda değildi ne düşünüp dicekleri. Yine dünki gibi garip sesler çıkardıklarında en aklı başında olan Tuğçe'ye döndüm. Mayıs' da aklı başında biri gibi duruyordu fakat o şu an o manyak ikiliyi susturmaya çalışmakla meşguldü.

Tuğçe'ye baktığımda anlamış olucak ki cevap verdi.

''Dün sanırım pek uyuyamamış ondan bir türlü uyanamadı. Ama zor da olsa kaldırdık onu,birazdan gelirler.'' Başımı salladım. ''-ler'' Dedi. Bu demek oluyor ki Büşra ile aynı odada ve tek başlarınalar.  Bu düşünce beni cidden rahatsız etmişti.

Kızlar gülüşerek kahvaltı yaparlarken ben etrafa bakınıyordum. İştahım kaçmıştı birden. Ben biraz daha bakınırken kızlar konuşmayı kesince nolduğuna baktım. Rüya ve elini omuzuna attığı bir âdet cüce kız. Kaşlarım istemsiz çatılmıştı. Rüya onu oturttuktan sonra gelip aramıza oturdu. Böyle ufak birşey de bile kalbimi hızlandırmayı nasıl başarıyordu...

 Bir süre ortam sessizleşti. Herkes mal mal birbirine bakıyordu be ise yere. Çünkü ne kadar Rüya'nın yanıma oturması beni sevindirmiş olsada o kızın da yanına oturmuş oldu ve bu canımı sıkıyor. Nisan sessizliği bozdu.

''Rüya, vallaha iyi ki gelebildin. Deniz seni sorup durdu. Kahvaltısını da edemed-'' bakışları Büşra'da durunca sustu. Rüya elini alnına vurunca derin bir nefes aldım. Bu konu canını mı sıkmıştı??

Yatılı Kız Lisesi (Girl×Girl)Where stories live. Discover now