19

16.2K 771 86
                                    


" Hem ne demiştik, istediğini almak değil verilene razı olmaktı imtihan."

İftira...

Söylemesi bile çirkin geliyordu insana ama tam da böyle bir zilletin içinde kaybolmuştu Feyzan. Hiç aklına gelmeyecek olan başına gelmişti, düşündükçe yüzü kızarıyor utançtan yerin dibine giriyordu adeta.

Yirmi ikisine yeni girmişti henüz, daha gençliğinin baharında taze mi taze de bir gelindi. Çocukluk sevdası gençlik duası Tayyibine yeni kavuşmuştu. Onun kalbinde kendine ait bir sevda filizleneli aylar oluyordu. Çok da mutlu bir yuva kurmuşlardı nihayet Allahın izniyle.
Hayatları rutinini bulmuştu, sabah namazından sonra evine gelen Tayyibi mükellef bir kahvaltı sofrası bekliyordu. Mükellef dedimse öyle kuş sütüne varana kadar değil elbet, yinede evde olan gıdaları çok güzel değerlendiriyordu Feyzan. Sağlam bir kahvaltının ardında Tayyip sahaf dükkanında yerini alıyordu. Feyzan ise evine çeki düzen veriyor öğlenden sonra da mahallenin genç kızlarına Kuran dersi veriyordu. İlkokuldan sonra okumamış olmasına rağmen Feyzanın Kuran-ı Kerime ayrı bir düşkünlüğü olduğunu fark ettiklerinde ailesi en iyi hocaları bularak onun Hafize olmasına katkı sağlamışlardı. Elhamdülillah Feyzan bu emeğin hakkını veriyordu fazlasıyla. Akşam namazının ardından iki sevgili mutlu yuvalarında yine bir araya geliyorlardı.

Mutluydu Tayyip ve Feyzan bu yüzden elbette bu mutluluğu çekemeyen kıskanan insanlarda olacaktı, ve oldu da.

🔥🔥🔥

" Hayır durun bir yanlışlık olmalı."

" Yanlışlık falan yok hoca efendi, eşin hakkında ihbar var. Zorluk çıkarma."

" Benim eşim kime ne yapmış? "

" Çalınan altınlar sizin evinizden karınızın çantasından çıktı. Alın arkadaşlar bayanı."

Bayan polis memuru Feyzanın koluna girip çekiştirirken birbirimizin yüzüne umutsuzca bakıyoruz. Ne yapacağım Allahım, karımı koruyamazsam neye yararım ki ben? Uzaktan gelen teyzemin sesiyle yerimden sıçrıyorum. Sokağın başında önde teyzem arkada annem koşarak bize doğru gelirken Feyzanda çoktan araca binmiş oluyor.

" Anneme bak Tayyip merak etme suçsuz olduğum anlaşılacak, Allah bize yeter o ne güzel vekildir."

Feyzan haklıydı, onun için şu an bişey yapamazdım ama teyzemi sakinleştirmek bana düşüyordu. Ne de olsa Feyzanım biricik eşimin emanetiydi bana. Başımı hızla sallayıp teyzeme doğru dönerken arabanın kapısında kapanıyor. Yanıma ulaştığında teyzemin daha fazla takati kalmıyor ve kendini kollarıma bırakıyor.

" Feyzan, kızımı nereye götürüyorlar? Ne günahı var kızımın?"

" Dur teyzem etme eyleme bir suçu yok Feyzanın ben gidip getireceğim şimdi onu sen sakin ol kalk hadi eve geçelim."

Koskoca kadın bir çocuk gibi hıçkırıklara boğuluyor. Annemle beraber iki yanindan koluna girp teyzemi eve, Feyzan kokan evimizin salonuna getiriyoruz. O sırada babamlarında telaş içinde eve gelmesi ile herkes tamamlanıyor.

" Tayyip ne oldu neden götürdüler Feyzan kızımı?"

" İftira babam iftira."

Öyle kızıyordum ki kendime daha fazla konuşacak gücüm olmadığını fark ederek abdest almak için banyoya geçiyorum. Buz gibi akan suyu bir müddet izledikten sonra derin bir nefes alıp abdest alıyorum.

" Güç ver Allahım."

Abdestin ardından salona geçtiğimde meraklı gözlerin bana çevrilmesi ile olduğum yerde kalıyorum. Bu insanlar benden açıklama bekliyor bense ne yapacağımı bilmez bir halde dolanıyorum. Bunun farkına varmamla teyzemin yanına gidip dizlerinin dibine oturuyorum. Hıçkırıklarının arasında elini dizine koyduğum başımda gezdiriyor. Gözlerimi kapatıp bir iki saniye de olsa yaşananların bir rüya olmasını hayal ediyorum. Ne yazık ki gözlerimi açmamla gerçek bir kez daha çarpıyor yüzüme. Eniştemin daha fazla bu duruma tahammül edemeyeceğini yüz ifadesinde görebiliyorum. Sitemkar ve bir o kadar da korku dolu gözlerle bana bakıyor o ve diğerleri...

İMAM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now