İMAM (Tamamlandı)

38

*** Hatice***

Saat akşamın sekizi olmuştu çoktan ama Ibrahim hala eve gelmemişti. Oysa bu saate kadar çoktan gelmiş olurdu. Istemsizce tedirgin olsamda bunu dilime dökemiyordum. Belki de işi uzatmıştı. Ama işi uzadığı zamanlarda mutlaka haber verirdi. Tedirgince oturduğum koltuktan kalkıp vestiyer doğru yürüyorum. Telefonun avizesini kaldırıp manavın numarasını çeviriyorum. Bir kaç kez çalmış olmasına rağmen açan olmayınca yolda olduğunu düşünerek pencerenin önündeki berjere diz çöküyorum.  Perdenin ardından yolu izlerken bir yandan da gözüm duvarda asılı olan saati takip ediyor.

Saatler ilerlemeye devam etse de İbrahim ne ses veriyor ne de görünüyor. Panik tüm vücudumu sararken, daha fazla dayanamayarak alt kata inip zile basıyorum. Kısa süre sonra kayinvalidem güler yüzle kapıyı açıyor.

" Hoşgeldin kızım, geç içeri hani Ibrahim nerde inmedi mi o?"

" Şey anne..."

Tedirgin halimin farkına varınca bana doğru atılıp ellerimi tutuyor.

" Birşey mi oldu yoksa kavga falan mı ettiniz kızım, ne bu halin yüzün bembeyaz?"

" İbrahim eve gelmedi, haber de vermedi."

" Allah Allah yapmazdı ama bir işi çıkmıştır belki kızım. Dükkanı aradın mı?"

" Evet ama açan olmadı."

" Sen geç içeri kızım şimdi ben bakar gelirim."

🎈🎈🎈

*** Feyzan***

" Tayyip hadi sofra hazır, ikizler uyanmadan yesek iyi olur."

" Geldim hatun."

Yemek masasında yerini alan kocama tarhana çorbasını katıp uzatıyorum.
Besmele çekip bir kaşık aldıktan sonra bana bakıp gülümseyince bende ona tebessüm ediyorum.

" Ellerine sağlık karıcım, çok güzel olmuş."

" Afiyet olsun canımın içi."

" Bugün neler yaptın bakalım uğrayamadım affet beni."

" Önemli değil hem yanlız değildim."

" Hatice mi geldi?"

" Yok başka bir misafirimiz vardı bugün."

Muzipçe gülümseyip cevap vermesini bekliyorum ama Tayyip anlamsızca yüzüme bakıp dudak büzmekle yetiniyor.

" Kim olduğunu söylemeyecek misin?"

" Nida."

Ağzına koyduğu çorbayı zorla yutarken telaşla genzine kaçırınca öksürmeye başlayan kocama ilk müdahaleyi yapıp kalkıp önce sırtına vuruyorum ardından da bir bardak su veriyorum. Kıpkırmızı olan suratı biraz olsun düzeliyor nihayet.

" Canını sıkmadı değil mi?"

" Aksine sevgilim, Nida değişmiş bambaşka bir Nida geldi bugün kapımıza."

" Nasıl yani?"

" Şöyle yani kapıyı açtım ki başı örtülü etekleri yere inen bir kız var karşımda."

" Hadi canım."

" Bende şaşırdım başta ama baya değişmiş sohbet ettiğimiz sırada artık eskisi gibi olmadığını gördüm. Babannesi ile yaşamak yaramış."

" Çok şaşırdım anlattığın gibi biri olması Allahin bir mucizesi olsa gerek."

" Üstelik evlenmeye karar vermiş, buraya da onun için gelmiş."