31

8.7K 661 9
                                    

*** Tayyip ***

Feyzanın yatakta debelenip durduğunu fark etsemde gözlerimi açmamak için direniyorum bu kız bu saatte nasıl uyanabiliyor acaba? Sahur vakti için kurduğum alarm Feyzan uyanmadan yetişemiyor bir türlü.

" Sevgilim hadi uyan, bugün büyük gün."

Huzursuzca yatağın diğer yanına kıvrılıyorum sanki gecenin beşinde gideceğiz doktora desem de içimden yinede kıyamıyorum karımın tatlı heyecanına...

Yatağın kenarına oturup saçlarımı karıştırırken ne kadar tatlı olduğunu bilsemde uyumak için direnmeye devam ediyorum.

" Uykucu baba seni, kalk hadi randevumuz var. "

" Ya Feyzan uykum var."

Oflayarak yanımdan kalkıp mutfağa doğru gidince el mahkum yatakta doğrulup ardından seslenmek zorunda kalıyorum.

" Tamam kızma kalkıyorum Feyzan hanım."

💕💕💕

Kahvaltının ardından hızla yerimden kalkıp bitanecik eşimin kapıda beni uğurlamasının ardından camiye koşuyorum. Her sabah koşarak geçtiğim yollar bu saateki telaşıma gülüyor belki de...

" Hayırlı sabahlar İmam oğlum."

" Sanada Feyzi amca, haydi camide görüşürüz. "

Cemaatte yavaştan evlerinden çıkmaya başlıyor haliyle. Cami mahallesinin de en güzel yanı bu olsa gerek, bahanesi olmadan camiye koşuyor genci yaşlısı her namaz vaktinde.

Sabah ezanının ardından cemaat ile namaz kılıyoruz. Çıkışta babam ve eniştemin yanlarında Ali ile beni beklediklerini görünce seviniyorum.

" Selamın aleyküm."

" Aleyküm selam oğlum, nasılsınız bakalım?"

" Elhamdülillah baba sizleri sormalı?"

" Çok şükür." diyor her ikisi bir ağızdan.

" Naber Ali?"

" Iyiyim Tayyip abi."

Saçlarını karıştırıyorum artık iyice delikanlı adam olan küçük Alimizin, o da biraz sitemkar baksa da abisine ses edemiyor haliyle.

" Bugün kontrole gideceğiz hastaneye."

" Öyle mi? Bizi de haberdar edin oğlum."

" Mutlaka enişte, aklınız kalmasın."

💕💕💕

Hastane koridorunda el ele oturmuş sıramızı bekliyoruz nihayet ama her geçen saniye sanki Feyzanın içindeki heyecan gittikçe daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kendi heyecanım ise onunki ile kıyasalanamayacak kadar sıradan doğrusu...

Bu durumu yadırgamıyorum baba olmak ve anne olmak başlı başına çok farklı olgular ne de olsa diye düşünüyorum. Bir kadın daha minicik bir kız çocuğu iken oynadığı bebeklerle anne olmaya hazırlanırken biz erkekler bu duygulara oldukça uzak kalıyoruz haliyle. Sonunda bir kadın çıkıp bizi kendine aşık edip ardından da o sevginin meyvesi olan küçük bir canı kucağımıza verdiğinde ancak jeton düşüyor.

Heyecanla sırasının gelmesini bekleyen karım tam yedinci kez tüm sevimliliği ile yüzüme bakıp sırayı sorunca bende tüm sabrımla eğilip bir kez daha bakıyorum doktorun kapısının üstündeki ekrana.

Ve nihayet aradaki son hasta da odadan çıkınca Feyzan önde ben arkada odaya giriyoruz. Doktor bayan henüz kırklı yaşlarında olduğu çok belli olan sevimli bir abla olduğunu fark edince içtenlikle gülümsüyorum.

" Buyrun Feyzan hanım bu ikinci gelişinizdi değil mi?"

" Evet İnci hanım." diyor benim dünyalar tatlısı Feyzanım.

" Buyrun siz şu arkada uzanıp hazırlanın, Müge sende yardım et anne adayımıza."

Genç hemşire Feyzanın uzanıp karnını açmasına yardım ederken bende elimde Feyzanın çantası ve pardesüsü ile dikiliyorum. Şimdi nasıl bir muayene olacak diye tedirginleşmiyor değilim ama doktorun bayan olması beni biraz plsun rahatlatıyor elbette. Hemşire jole kıvamlı sıvıyı Feyzanın karnına döktükten sonra doktoru çağırıp kendi kapının yanındaki masaya geçiyor. Bu kez doktor hanım bir sandalye çekerek monitörün önüne oturuyor ve düğmesine basıyor.

" Hazır mısınız?"

Heyecanla birbirimize bakıyoruz karımla ve bize bakan doktora yanlızca başımı sallamakla yetiniyorum. Elindeki küçük aleti Feyzanın karnına dokundurup birkaç dakika ekrana bakarak gezdiriyor. Ensesi bana dönük olduğu için yüz ifadesini göremediğimden ben de Feyzandan medet umuyorum ama o da en az benim kadar meraklı doktorun yüzünü inceliyor. Sanki o an dakikalar uzadıkça uzuyor ve geçmek bilmiyor. Nihayet doktor bizi daha fazla bekletmeden yüzünde bir tebessümle önce eşime ardından bana bakıyor be ve müjdeyi veriyor.

" Bebeklerimiz işte burada Feyzan hanım müjdemi isterim, ikiz bebekleriniz olacak."

Duyduğum sözle yerimde çakılıp kalıyorum. Ben ki Allahın garip bir kulu aynı anda iki bebeğin babası olma şerefine layık görüşmüştüm. Allah bana bir anda önce Feyzanı sonra da bu iki meleği emanet ediyordu. Duyduklarıma inanmak güçtü...

" Ne diyorsunuz doktor hanım doğru mu bu?"

" Evet beyefendi hazırlanın ikiz babası oluyorsunuz."

Doğruydu, Feyzanım karnında iki can taşıyordu. Bense iki kez baba oluyordum. Bu nasıl bir mutluluk Allahım. Sevinçle elimdekileri Feyzanın ayak ucuna bırakıp elini tutup defalarca alnına kondurduğum öpücükler ile ona ne kadar minnetar olduğu göstermek istiyorum. O ise göz yaşlarına boğulmuş bu mucizevi anı iliklerine kadar yaşıyor. Çevremde kimin olduğunu umursamadan ellerimi semaya kaldırıp dilimden dökülen dua arşa yükseliyor.

"Yarabbim sen beni ve eşimi çocuklarımıza, çocuklarımızıda bize bağışla."

" Amin." diyor doktor hanım, " ne güzel dua ettiniz öyle mutluluğunuz daim olur inşallah."

İMAM (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum