23

9.9K 704 5
                                    

Evet karşımda gördüğüm Nidadan başkası değildi. Ne işi vardı burda bu kızın, üstelik adımı sokak ortasında bu kadar rahat zikretme hakkını nereden buluyordu acaba? Daha sabah haddini bildirmemiş miydim ben bu kızın? Görünen o ki bildirememiştim.

" Ne oluyor azizim, bu kızın seninle derdi ne?"

Bize doğru neredeyse koşar adım yaklaşan Nidaya gözlerimi dikmiş sinirle bakıyordum. Fatihin sorusunun cevabı az sonra tüm mahalle ortasında cevap bulacak gibi duruyordu.

" Şimdi öğreneceğiz kardeşim."

Nida aramızdaki mesafeyi kapatıp yanıma geldiğinde neredeyse orada bulunan herkes de bize bakmaya devam ediyordu.

" Tayyip seninle konuşacaklarım var."

" Senin benimle konuşacak neyin olabilir ki? "

" Ne olur bir kere de dinlesen beni nedir bu ön yargın bana karşı?"

" Sana karşı bir ön yargım yok bacım sadece uy..."

" Bana bacım diyip durmandan çok sıkıldım Tayyip seni sevdiğimi anlaman için daha ne yapmam gerek?"

Tüm mahalle duymuştu değilmi şimdi bu sözleri. Bu kız gerçekten zıvanadan çıkmıştı. Benim için önemli değildi ama artık kendini bir de mahallelinin diline düşürmüştü işte.

" Kendine gel, evine git hemen saçmalıklarınla daha fazla rezil etme kendini."

" Saçmalık öyle mi? Feyzan sevince büyük aşk ama Nida severse saçmalık. Neden Tayyip? Eteğim kısa diye mi? Yoksa yüzümde makyaj var diye mi?"

Ne yapacağım Allahım ben bu kızla şimdi? Ne söylesem de bitse şu an yaşadığımız saçma sahne? Tüm mahalle dönmüş onu izlerken bu denli rahat davranması onun ar damarının ne kadar çatladığınında göstergesi oluyor.

" Ezan okumam lazım." diyerek hızla caminin bahçesine girmeye çalışıyorum. Ama heyhat bu kızın pes etmeye niyeti yok anlaşılan ki hizla önüme geçip yolumu kesiyor. Tutup ittirip atmak istesem de edebim buna müsade etmeyeceği için olduğum yerde kalıp ayak uçlarıma dikiyorum gözlerimi. Fatih de en az benim ladar sabırsız kalmış olcak ki bir yandan kolumu tutarken bu kez cevap vermek için atılan o oluyor.

" Kadın, derdin ne senin kendini nasıl rezil ettiğinin farkında mısın? Git buradan hemen."

" Hayır, hayır." ayağını bir çocuk gibi yere vuruyor.

" Gitmeyeceğim beni dinleyeceksin İmam, bende seni seviyorum hem belki de Feyzandan daha çok ben seviyorum seni. O kadar yobazsın ki bir kez olsun kaldırıp başını, yüzüme baksaydın her gün senin etrafında döndüğümü geçtiğin yollardan geçtiğimi görürdün. Ben Feyzan gibi korkak değilim seni perde arkasından izleyecek. Bak burdayım bütün cesaretimle söylüyorum işte ben sana aşığım imam aşık anladın mı o kadar seviyorum ki süt kardeşimi ihbar edec... "

Ne söylediğini son anda fark ederek susuyor Nida ama iş işten geçmiş oluyor çoktan. Korkuyla gözlerime bakarken dişiyle dudağını kemirmeye başlıyor. Hey Allahım ben şimdi ne yapayım bu kıza? Sinirle kalkan elimi tutan Fatihe inatla direndiğim sırada yeniden adımı zikreden bu kez eniştem oluyor.

" Tayyip dur oğlum, bırak değmez bu kız için. Haydi git ezan okuman lazım."

Havaya kalkan elimi aynı hızla aşağı indirirken korkuyla yerinden sıçrayan Nidaya aldırmadan hızla camiye giriyorum. Ya Sabırlara sığınıyorum sessizce.

Sen yardım et Rabbim.

İMAM (Tamamlandı)Onde histórias criam vida. Descubra agora