you're so beautiful

4.2K 219 188
                                    

Zayn'in neden böyle yaptığını bilmeye ihtiyacım vardı.

Devam etmek o kadar zordu ki, nefes alamıyor gibi hissediyordum. Güçlü bir kadın değil de, pamuk şekeri elinden alınmış bir kız çocuğuydum şu an. Tüm bunları birine anlatmalıydım, Zayn'i boşamalıydım ama yapmak istemiyordum. Kocamı seviyordum ve koca bir aptallık abidesiydim.

"Isabella, anneciğim, şu an değil. Bekle." Kızım ağlarken masanın mumlarını yerleştiriyordum. Daha tabakları koyacak, yemekleri dağıtacak ve mumları yakacaktım. Ağlayan bir bebekle ilgilenmek en son işimdi.

Yarım saat kadar sonra masayı sonunda hazırladığımda Isabella'nın ağlayışı kulaklarımı tırmalıyordu ama buna biraz daha katlanabilirdim. Telefonumu alıp mesaj kısmına girdim ve Zayn'in yazdığı mesajı tekrar okurken gülümsedim.

Gönderen: Zayn

Bu akşam iş arkadaşlarımla bir toplantı yapacağız, güzel bir akşam yemeği hazırla, karıcığım.

Ve bir gülümseme daha.

Gönderilen: Zayn

Her şey hazır, sizi bekliyorum.

Galeriye girip yemek masasının resmini atacağım sırada gözüme çarpan Chanel'ın fotoğrafı beni durdurdu. Sosyal medyada biraz gezinip fotoğraflarını bulmuştum ve o çok güzeldi.

Yine de güzelliği bir sürtük olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Masanın resmini atmaktan vazgeçip telefonumu kapattım ve Isabella'nın yanına gittim. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu, göz devirdim.

"Of."

Kucağıma alıp uyuması için sallamaya başladım. Onu sürekli uyutuyordum çünkü uğraşacak zamanım yoktu. Ben sadece bir bebek istemediğime karar vermiştim.

Bu kulağa delice gelebilirdi ama hayır, alâkası bile yoktu.

"Uyu." Sert sesimle konuştuğumda onun da gözündeki ifade değişmişti artık. İlk doğduğunda bana sevgiyle bakarken artık bana bir yabancıymışım gibi bakıyordu. Eh, benim de onu pek sevdiğim söylenemezdi.

Beşiğine bırakırken kendimce söylendim.

"Aynı babana benziyorsun." Yüzümü buruşturup odasından çıktım ve çalan kapıyı açmaya gittim. Üstüme düz, kırmızı, mini bir elbise giymiştim, yüzümde bir fondoten ve elbisemin renginde bir ruj vardı. Dalgalı saçlarımsa salıktı ve belimi geçiyordu. Esmer tenime uyan elbisem ve siyah topuklu ayakkabılarım beni oldukça seksi gösteriyordu. Öyle ki kapıyı açtığımda Zayn birkaç saniye duraksamıştı.

Bu görüntü beni gülümsetirken aklıma bir anı gelmişti.

Geçmiş:

Koşar adımlarla kapıya gittim, heyecandan ölecek durumdaydım. Elim ayağıma dolaşıyordu ve topuklu ayakkabılarım sağ olsun birkaç kez düşme tehlikesi atlatmıştım.

Kapının yanındaki aynadan kendime bakıp elbisemi düzelttim ve kulpu çevirip açtım.

Bugün evliliğimizin birinci ayıydı.

Elindeki koca kırmızı gül demetini tutan Zayn, beni görünce sarsıldı ve ağzı aralandı. Sanırım bu kadar hazırlanacağımı düşünmemişti.

"Sen..." dedi zorlukla konuşurken. "Çok güzelsin."

Gülümsedim.

"Beni güzel yapan sensin."

-

Günümüz:

Üstümde birinci ayımızdayken giydiğim elbise vardı. Zayn içeri geçtiğinde yanındaki dört beş kişiye daha sırasıyla bakıyordum ki gözlerim birinde kaldı.

Yaşlarım akmaya hazırlanırken dudaklarımı ısırdım.

Herkesle bir bir selamlaştığımda sıra ona gelmişti. Önümde durdu, yüzüne meydan okur bir gülümseme yerleştirdi ve elini uzattı.

"Merhaba, Mia."

"Merhaba, Chanel."

Şu an düşmanımın elini sıkıyordum.

Şu an yuvamı yıkan kadının elini sıkıyordum.

Şu an ölüyordum.

Chanel, diğerleri gibi salona geçtiğinde ben de içeri giriyordum ki Zayn kolumu tuttu ve iş arkadaşlarına gülümsedi.

"Bize birkaç dakika müsade edin."

Beni Isabella'nın odasına çekip kapıyı kapattığında sertçe duvara yaslamıştı, diğerleri duymasın diye tıslıyordu ama sesi sertti.

"Bu hâlin ne?"

"Ben... Beraber yemek yiyeceğiz diye..."

Kaşlarını çatıp güldü.

"Beraber mi? Beraber yemek mi yiyecekmişiz?"

Bu defa kaş çatma sırası bendeydi.

"Ama sen öyle demiştin."

Başını olumsuz anlamda salladı ve sırtımı bir defa daha duvara çarpıp konuştu.

"Beraber yemek yiyeceğiz demedim, iş arkadaşlarımla yemek yiyeceğiz dedim, Mia. Şimdi bu masada otur ve gece boyunca sakın çıkma. Ben de misafirlerimize bir bahane bulayım."

Yüzüne karşı bağıra bağıra Chanel burada ne arıyor? demek istedim ama göz yaşlarım hızla akarken yavaşça başımı salladım.

"Teşekkür ederim, karıcığım. Gecemi mahvetmeyeceğini biliyordum."

Odadan çıkıp kapıyı üstümüze kilitlediğinde yavaşça yatağa uzanmış ve Zayn'in "Mia bu gece fazla hâlsiz, bu yüzden bize katılamayacak." bahanesini dinlemiştim.

Gece boyunca kulağıma dolan kahkahalarına ağlayarak eşlik etmiş, hıçkırıklarımı kimse duymasın diye de başımı yastığa bastırmıştım.

Ben gerçekten âşıktım ve sevdiğim adamın gecesi mahvolmasın diye kendi hayatımı mahvediyordum.

***

melodies and memories • zaynHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin