Olan şeylere bir anlam veremiyordum. Aklım düşünmeyi durdurmuştu. Algılayamıyordum ve battıkça batıyordum sanki.
Beni aldattığı kadının düğününe mi gidecektik?
O kadını beyaz gelinliğin içinde mi görecektim?
Düşmanımın düğününde mi bulunacaktım?
Gerçekten Zayn'in orada ne işi vardı?
Tek bir duruma ihtimal verebiliyordum. Kavga edip ayrılmış olabilirlerdi ve Chanel'da Zayn'e inat olsun diye biriyle nikâh kıyacaktı herhâlde. Zayn'de onu kıskandırıp gözüne sokmak için düğüne benimle gidecekti.
Hoş, oraya gitmeyecektim. Belki de gider ve Chanel'ın yüzüne pasta falan fırlatırdım ama içimde büyüdükçe büyüyen merakla olanlara anlam veremeyen tarafım bana gitmemi söylüyordu. Önce Zayn'den öğrenmeyi deneyecektim. Canımı yakacağını bildiği için anlatırdı.
Bilgisayarda bulduğum numaraya iyice baktım ve telefonumdan tuşlayıp aramak için biraz bekledim. Zayn az önce markete gitmişti, Isabella ise hâlâ tabletinden bir şeyler izliyordu. Ben yanında değilmişim, annesi hiç olmamışım, doğduğundan beri Chanel'ı tanıyormuş gibiydi. Birkaç defa o kadının adını sayıkladığını da duymuştum.
Son bir nefes verip numarayı aradım ve kulağıma koyarak açılmasını bekledim. Birkaç çalıştan sonra kulağıma dolan erkek sesi beni germişti. Yaptığım şeyden emin değildim. Yardım edilebilecek durumda mıydım, bunu da bilmiyordum.
"İyi günler, Chester Ricky'nin cep telefonu."
"Merhaba... Ben, şey, ben Mia Malik. Numaranızı internetten aldım."
"Merhaba Bayan Malik-"
"Bana öyle seslenmeyin." Sertçe konuşmamın ardından küstahlık ettiğimin farkına vardım ve "Lütfen." diye ekledim. Bay Ricky'nin kıkırtısını duyduğumda alınmamış olabileceğini düşünmek beni rahatlattı. Gerçi adam psikologdu, kim bilir nelerle uğraşıyordu.
"Sanırım evlilikle ilgili problemleriniz var. Sizi ilişki terapistine yönlendirebilirim. Böyle sorunlar için çokça telefon alıyorum. Hâlledilemeyecek şeyler değil."
Gözlerimden birkaç damla aktı.
"Kocam beni aldatıyor."
"Ah... Üzgünüm, Mia. Senin için Pazartesi gününe bir görüşme yazacağım."
"Görüşme istemiyorum. Size danışmak istediğim başka bir şey var Bay Ricky."
"Görüşme istemiyor musun? Mia, aldatma vakalarının çoğunda sonuç psikoloji bozukluğu ya da cinayet oluyor. Hatta intihar."
"Bunlardan korktuğumu mu sanıyorsunuz?" Kahkaha attım.
"Parayı mı dert ediyorsunuz? Ödeyebilecek durumunuz yoksa bu ciddi bir mesele. O sorun olmaz."
"Şirketimiz var, Bay Ricky. Size sadece siktiğimin bir meselesini danışmak için telefon ettim!" En sonunda dayanamayıp sesimi yükselttiğimde pes edercesine nefes aldı ve beni dinlediğini söyledi.
"Son zamanlarda uyanıkken hayaller görüyordum, tâ ki Zayn ve kızım eve birkaç gün için dönene kadar. O geldiğinden beri halüsinasyon görmüyorum."
Bazen Zayn bana iyi geliyor olabilir diye düşünüyordum ama o sorunun tam olarak kendisiydi. Bunlara anlam veremiyordum.
"Bazen bize zarar veren şeyler yanıbaşımızda olur. Zayn senin korkun, endişen... Kabusun tam olarak yanında olduğu için halüsinasyon görmüyorsun. O zaten senin için sana zarar veren her şey."
