ufak bir misafir

12.7K 1.2K 316
                                    

"Pekala mantıklı düşünecek olursak-"

"Bunun mantıklı bir açıklaması yok." Jeon denilen gıcık herif revire geldiklerinden beri bir o yana bir bu yana giderek hem hemşirenin işini zorlaştırıyor hem de Jimin'in başını döndürüyordu.

"Sanki seni evlendirmeye ben zorlamışım gibi davranmayı keser misin?" Jimin artık Jeon denilen herifin saçma davranışından o kadar bıkmıştı ki hemşirenin çok sevimlisiniz lafına bile göz devirmişti. İşte beyefendinin minnoş ve düşünceli hali burada son buluyordu.

"Senin zorlamadığını nereden bileceğim? Sonuçta zengin bir aileden geliyorum ve tanınan bir şirket sahibinin çocuğuyum."

"Senin kim olduğunu bile bilmiyorum ahmak ve kimin çocuğu olduğun zerre bir tarafımda değil." Jimin'in en nefret ettiği şey parasıyla övünen tiplerdi ve bu çocuk kesinlikle o tiplerin başını filan çekiyordu. Bir an önce işi bitsin de gitsin istiyordu. Depresyon tatili onu daha çok strese sokmaktan başka hiçbir işe yaramamıştı.

"Gidip evliliği geri çekmek istediğimizi söyleyelim."

"Geçerli bir nedenin olmadığı sürece bu mümkün değil." Jimin kalbinin kırıldığını hissediyordu. O kadar hakarete katlanması yetmiyor gibi bir de herif çok kolay bir şeymiş gibi evliliği çekeceğini söylüyordu. Hiç olmazsa Jimin gibi bu evliliğin birazcık tadını çıkartamaz mıydı? Hem sonuçta tatildelerdi ve Jimin biraz olsun stresinin geçmesini istiyordu. Hem bu saçma pansuman neden bu kadar uzun sürmek zorundaydı ki?

"Geçerli bir sebep derken?"

"İkimiz de birbirimizi silah zoruyla evlendirmedik ya da ikimizin de bir sorunu yok. Kabul etmeyeceklerdir ve boşanmaya gitmemizi söyleyeceklerdir." Jeon ismini bilmediği gıcık, Jimin'e bunları bilmesini beklemiyormuş gibi baktıktan sonra kafasını iki yana sallayarak kendini topladı.

"Boşanma olmaz, ismim hemen duyulur."

"Seninle evli kalmak istediğimi sanmıyorum." Jimin sonunda bittiği pansumana teşekkür bakışları atarken hemşireden en güçlü ağrı kesiciyi yapmasını istedi. Yoksa bu acı çekilecek gibi değildi. Hem Jeon herifinin yaptığı saçma konuşma sonrasında başına bir ağrı girmişti geri kalan ağrıları yetmiyor gibi.

"Sapık taklidi filan yapsan? Sonuçta ben zenginim ve ismim var. Beni zorladığını filan söylesek?"

"Kusura bakma hapse girmek de istemiyorum."

"Senden şikayetçi olmadığımı söylerim?" Jimin tek kaşını kaldırarak karşısındaki telaşlı bedene baktı. Pekala evli olmayı kendisi de istemiyordu sadece birazcık tadını çıkarmak istemişti, sonuçta kimse bu  şekilde  evlenmiyordu her gün, fakat karşısındaki beden de durumu aşırı dramatize ediyordu.

"Sence bu aptal yalana inanırlar mı? Şu tipten nasıl bir sapıklık bekliyorsun?" Yavaşça ayağa kalkarak kollarını iki yana açtı. Boy konusunda konuşmayı pek sevmese de şu an işe yarayacağını umuyordu. Kimse minyon tipli birinden böyle psikopatça şeyler beklemezdi, belki bekleyebilirlerdi ama karşısındaki kişi aşırı güçlü duruyordu. Tek yumruğu ile Jimin'i düşürebilir en kötü korumalarına filan söylerdi. "Ayrıca sakatım bilmem farkında mısın ama?" Jeon gıcık bey Jimin'i baya bir süzerek gözlerini kaçırdı. Jimin ise gözlerini kısmakla yetindi sadece.

"Pekala, pekala." Jimin gelen hemşireye sıcak bir gülümseme sunarak kolunu iğne için hazırladı. İğneden korkuyordu fakat şu an en son istediği şey karşısındaki ego yığınına rezil olmaktı ki yeterince rezil olduğunu düşünüyordu.

"Lütfen haberim olmadan yapın ve bitsin." Jimin kısık sesle söylese bile Jeon onu duymuş ve Jimin'in nasıl bir anlam yüklemesini bilemediği bir şekilde gülümsemişti. Ani giren iğne ile birlikte Jimin ilk önce gözlerini sımsıkı kapatmış ve başını geriye atarak çenesini sıkmıştı. İğne olmak kadar stresli bir iş yoktu ona göre. Ah bir de şu evlilik meselesi çıkmıştı. İğnelerden korktuğu gibi artık şu çocuk yüzünden evlenmekten de korkacaktı.

✓ Fated | kookmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin