✓ Fated | kookmin

kötü tesadüfler ve hatalar

"Pekala dur orada Kim Taehyung. Ufak bir hata yapmış olabilirim ama bu bana küfretmen gerektiği anlamına gelmiyor." Taehyung sanki bu söz üzerine daha fazla sinirlenebilirmiş gibi yanlarında duran masaya vurdu. Pekala bu canını fazlasıyla acıtmış ve işin gerçeği Jimin üzerine bir santim bile etki bırakmamıştı.

"Sen buna ufak bir hata mı diyorsun?" Jimin omuzlarını silkti. Belki de o kadar ufak sayılmazdı. Jungkook'u takip etmesi ve iyi olduğuna emin olana kadar geceyi onun yanında geçirmesi pek de ufak bir hata sayılacak cinsten şeyler değildi. Ama hangi insanoğlu sevdiği kişiyi o durumda görse arkasını dönüp gidebilirdi ki. Özellikle de gece gördüğü o masum hallerden sonra Jimin böyle bir şeye ihtimal dahi vermiyordu.

Sakinleştirici iğneden sonra arada sırada uyanmış olan Jungkook bir şeyler mırıldanıp geri uykuya dalmıştı. Nedenini hala bilmiyordu ama Jungkook'un bu durumu pek iyi gelmemişti gözüne. Sabaha karşı da artık cidden uyanacağını düşündüğü ve kendisini orada görmesinin büyük bir karmaşaya yol açacağı düşüncesi ile hastaneden ayrılmıştı. Aslında nişanlısının veya başka birinin gelmesini bekliyordu fakat  hiç kimse gelmemişti. Bu ise Jimin'in aklını karıştıran diğer bir etkendi tabiki de. "Jimin, Tanrı aşkına. Çocuğu tanımıyorsun bile. Bir haftalık bir heves olup kalması gerekiyordu. Saçmalamaya başladın artık."

"Kimse bir haftalık hevesiyle evlenmez Kim Taehyung." Jimin'in bu sözü üzerine Taehyung sinirlerini yatıştırmak için dudaklarını kemirdi. Bu da başlı başına başka bir sorundu. Taehyung'a boşanma belgelerinin geldiğini söylemiş, fakat onları bir türlü imzalayamadığını dile getirmişti. Eh bu da Taehyung'u şu anın aksine biraz daha sakin bir şekilde çileden çıkarmıştı.

"Seni başka birisi için bıraktı Jimin! Bunu aklına sokman gerekiyor. O seni unuttu, sen de onu unut artık."

"Beni başka biri için bırakmadı, zaten başka biriyle birlikteydi. O nişanlıydı Taehyung. Gerçekleri saptırma." Taehyung sanki migreni tutmuş gibi elini başına dayadı. Ciddi anlamda katlanamıyordu duruma. En çok katlanamadığı ise Jimin'in ta kendisiydi. Daha önce bu kadar salaklaştığına, birine bağlandığına şahit olmamıştı.

"Bu gerekli noktayı dile getirdiğin için teşekkür ederim Jimin. Çocuk evlenecek!" Jimin dudaklarını büzerek dirseklerini masaya dayadı. Şu an üzülmüştü. Bu gerçeği başka birinin ağzından duymak onu üzüyordu.

"Bunu sürekli yüzüme vurmamalısın." Taehyung ağlamaklı bir ses çıkarsa dahi Jimin onu umursamadı. Taehyung belki onu dövebilirdi, belki de camdan dışarı dahi atabilirdi ama Jimin bunları önemseyecek durumda bile değildi. "Ona ne olduğunu merak ediyorum Taehyung."

"Etmemelisin." Taehyung'un az önceki sinirli bağışlarının yanında bu cümlesi o kadar kısık çıkmıştı ki Jimin bu nasiyete karşı ağlamak istemişti. Sadece ama sadece ağlamak. "Hemen depresyona girme tamam." Taehyung bıkkın bir şekilde söylediği şeyin ardından Jimin'e kaçamak bir bakış attı. Pekala gerçekleri yüzüne vurmak güzeldi, bir şeyleri fark ettiriyordu ama Jimin o kadar hassas davranıyordu ki bu durum karşısında Taehyung ağzı açık bir şekilde izliyordu Jimin'i. İkisi için de yeni olan bu duyguyu Jimin'in ayran gönüllülüğüne vurmak istese de Taehyung, daha önce hiç kimse için böyle olmaması onu korkutmaya başlamıştı. 

Pekala Jimin, ciddi bir ayran gönüllüydü. Önüne gelen herkese, ona öylesine ilgi gösteren herkese ya da göz ucuyla bakan birine vurulabilirdi hemen. Bazen de insanların hiçbir şey yapmasına gerek olmuyordu. Yakışıklı olması bile yetebiliyordu Jimin için. Bağlanması hızlı, kurtulması daha kısa bir zaman alırdı, fakat bu sefer ki çok ama çok farklıydı. Jimin'i daha önce kimse için bu kadar peri misali havalarda uçtuğuna şahit olmamıştı veya bu kadar uzun süreli acı çektiğine. Taehyung, Jimin'in daha tanımadığı birine bu kadar çabuk aşık olmasına anlam veremiyordu. O her zaman mantıklı taraf olmuştu zaten ve genelde mantığını Jimin üzerinde kullanırdı.