fırsatları değerlendirmek

9.7K 1K 306
                                    

Bölüm 1835 kelime tuttu...
Hepinizden özür dileyerek iyi okumalar diliyorum ;;)

____

İlk günün yorgunluğunu bir kenara atmaya çalışarak eve girer girmez Jimin, eve çoktan gelmiş olan Taehyung'un yanına kendini attı. Yüzüne bakılırsa onun da durumu Jimin'den pek farklı değildi. Jimin ilk gün bu kadar zorlanacağını kesinlikle düşünmemişti, daha bu sektörde ismini ilk kez böyle duyuracaktı bu yüzden de çok fazla müşterisi olacağını düşünmüyordu ama eskiden çalıştığı yerde karşılaştığı birkaç kişi onun kendi ofisini açtığını duyar duymaz Jimin'i birilerine önermişlerdi ve Jimin'in şu an halletmesi gereken nereden baksan üç dava vardı. Tabi üç dosya çok değildi, Jimin eski çalıştığı yerde daha fazlalarina şahit olmuştu fakat aklını kurcalayan başka şeyler oluşu odaklanmasını zorlaştırmış, her şeyle daha fazla ilgilenmek zorunda kalmıştı.

"Taehyung, bir şey anlatmam lazım." Taehyung onaylayan mırıltılar çıkarırken Jimin biraz daha onun üstüne yayıldı. Tek başına kendini yiyip bitirdiği olayı Taehyung ile paylaşmak belki bir nebze iyi gelirdi ve aklını birkaç saniyeliğine de olsa boşaltmasına yardımcı olurdu. "Jungkook yarın buluşabilir miyiz diye sordu. Akşam yemeğine gideceğiz."

"Bu güzel bir haber değil mi? Ama bir şey söylemem gerekiyor sana-"

"Jungkook nişanlı." Jimin boş gözlerle tavana bakarak konuşmuştu. Taehyung ise söyleyeceği şeyin Jimin tarafından biliniyor oluşu sayesinde biraz rahatlamıştı. Gün boyunca herkes Jungkook ve nişanlısı hakkında konuşmuştu ve Taehyung bu durumu Jimin'e nasıl açıklayacağını düşünmüştü. Şimdi ise Jimin'in zaten bu durumu biliyor oluşuna mı sevinse yoksa durumun berbatlığına mı üzülse bilmiyordu.

"Ne yapmayı planlıyorsun?"

"Açıkçası hiçbir fikrim yok ama başka bir şey daha var." Taehyung hareket etmeden ve cevap vermeden Jimin'in devam etmesini bekledi. "Sanırım ondan hoşlanıyorum."

"Jimin-"

"Biliyorum. Çok saçma değil mi? Onu tanımıyorum bile. Muhtemelen görüntüsüne tutuldum ama Tae, bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum." Jimin'in sesi sonlara doğru daha hüzünlü bir hal almıştı ve Taehyung bundan hoşlanmamıştı. Aslında bugün Jungkook hakkında çok iyi şeyler duymuştu. Bir insanın bu kadar iyi olması bir yerden patlak vermesine sebep olurdu ki aynen öyle de olmuştu. Jungkook kusursuz bir sevgili adayı olabilirdi fakat harkes gibi onunda kusurları vardı.

Jungkook, mükemmel bir aileden geliyordu ve doğduğunda ağzında altın kaşıkla doğmuştu. Yine de bu kişiliğine hiç etmemiş ve çok iyi biri olarak büyümüştü. Denilene göre paragöz bir insan değildi, sadece bir şirket nasıl yürütülür veya nasıl paramızı koruruz konularında iyiydi. Herkesin arzulayacağı biriydi. Hem zengin hem de mükemmel bir kişiliğe sahipti. Şirketteki çoğu erkek bile arkasından onu süzerek bakıyordu ve Taehyung, arkası sağlam olduğu için artı bir puan daha vermişti. Tek sorun Jungkook'un nişanlı olması ve yakında evlenecek olmasıydı. Jimin olayın içine girerse olay aldatmaya kadsr gidecek ve bir sürü skandalla uğraşmak zorunda kalmaları işten bile değildi.

Jimin'in bu kadar bağlanacağını tahmin etmişti ama bu kadar kısa sürede olması onu korkutmuştu. Normalde olsa Jimin'i kesinlikle desteklerdi bu ilişki için hatta onunla beraber planlar kurardı ama lanet olsun Jungkook nişanlıydı. Başka bir kız ile dünya evine girecekti. Jimin'in tekrar üzülmesini istemiyordu. Daha yeni toparlanmaya başlamışken bir kez daha düşsün istemiyordu.

"Özür dilerim, Jimin." Jimin ilk önce histerik bir gülüş saldı ama sonradan sesi titremeye başladı. Ağlamak istemiyordu. Jungkook'a bu kadar bağlanmış olması imkansız ve yanlıştı. Nasıl biri olduğunu dahi bilmiyor, onu gördüğü saatleri toplasak bir gün bile etmiyordu. Şimdi gelip burada hoşlantıdan bahsetmek oldukça aptalcaydı.

✓ Fated | kookmin Donde viven las historias. Descúbrelo ahora