taş kalpli olmak

5.5K 487 73
                                    

Jimin burnundan soluyarak etrafta dört dönüyor, Taehyung'un söylenmelerine kulak asmıyordu. Şu anki tek amacı bu sinirini telefonun diğer ucunda bulunan kişiye belli etmemekti ki bu konuda pek başarılı olduğu konusunda bir takım endişeleri vardı. Geçen kendini ziyaret eden kadından sonra bu kadar paranoyaklaşmak belki de haklı bir isyandı.

Sonunda o çokça merak ettiği kadın ofisine gelerek Jimin'in içindeki bütün soruları yanıtlamış, yerine bambaşka binlerce soru bırakmıştı. Kadın geldiği anda konuşmaya başlamıştı ve bu Jimin'i bir miktar korkutmuştu. Etrafına yaydığı güç ise Jimin'in korkusunu biraz daha arttırmıştı. Daha önce görmediği o genç kadın bambaşka bir davadan bahsederken sanki Jimin'in yaşadığı şeyi anlatıyor gibi bir izlenim bırakmıştı ortamda. Hem bakışlarıyla hem de sivri dili ile Jimin'den sadece akıl almaya geldiğini söylemiş, muhtemelen kendisini avukat olarak tutmayacağını söylemişti. Jimin yine de ne olursa olsun içindeki merak duygusunu bastırmak adına o konuşmayı sürdürmüştü ki bu şu an pişmanlık duyduğu bir ayrıntıdan ibaretti.

Kadın, bir arkadaşını anlatır gibi anlatmıştı olayları. Arkadaşının nişanlısı, arkadaşını aldatmıştı. Üstelik kızın hamile olduğu gerçeğini de vurgulayarak sözlerine devam etmiş, her kelimesinde Jimin'in kalbini biraz daha hızlandırmıştı. Anlattığı olay tamamiyle Jungkook ile yaşadığı olaya benziyordu fakat kadını daha önce görmemiş veya ismini hiçbir yerde duymamış oluşu Jimin'in kafasını karıştırmıştı. En sonunda sadece boşu boşuna telaşa kapıldığına inandırmıştı kendini. Genç kadın ise en sonunda nasıl bir tazminat davası açabileceğini sormuştu. Aslında bu Jimin için zorlayıcı bir soruydu çünkü nişanlıyken, iki insan birbiri üzerinde parasal bir üstünlük kuramazdı bu yüzden de kadına tazminat davası açılamayacağını söylemişti.

Konuşmalarının sonunda kadın oldukça hoşnutsuz fakat bir o kadar da öğrendiği bilgilerden dolayı rahatlamış bir şekilde Jimin'in elini sıkmıştı fakat Jimin o el sıkışma anında bile bir şeylerin yanlış gittiğini hissetmişti. O kadınla ilgili her şey yanlıştı. Elbette kadın gittikten sonra adına kendince büyük bir araştırma yapmıştı fakat elde ettiği sonuç yine sıfırdı. Tüm bu kafa karıştırıcı olay bir yana Jungkook durumu da patlak verince Jimin iyice gerilmişti.

Jungkook, son görüşmelerinden bu yana eve uğramaz olmuştu. Birden bire ne olduğunu anlamayan Jimin, tek kadim dostu olan Taehyung'a sığınmıştı fakat Taehyung'un ben biliyordum böyle olacağını nidaları kafasını iyice bozmuştu. Jungkook'a karşı bir tepki göstermek istemiyordu aslında, anlayışlı bir insan olmaya çalışıyor, onu sıkmak istemiyordu. Hele ki Jungkook'un kendini kötü hissettiği bu dönemde Jimin ne kadar iyi davranabilirse o kadar iyi davranmıştı.

Aradan geçen beş günün sonunda Jungkook'un bugün de gelmeyeceğim aramaları dışında tek bir iletişimde bile bulunmamışlardı ve Jimin'in sabrı indirime giren ürünlerden daha hızlı tüketiyordu şu sıralar. Jungkook'u görmek istiyordu sadece. Bu isteği üzerine şirketine gitmek dahi istemişti ama Jungkook çok meşgul olduğunu, gelmemesini söyleyerek Jimin'in kalbini kırmıştı. Şimdi ise telefonla konuşurken Jungkook gayet sakin bir tavırla bu gece de gelmeyeceğini hatta büyük bir ihtimalle yarın eski eve geri döneceğini söylüyordu. Jimin ise kendisine bir açıklama yapılmadığı için içten içe ölüyormuş gibi hissediyordu. Neden böyle davrandığına hiçbir anlam veremiyordu.

"Tamam, Jungkook görüşürüz." Ardından telefonun kapanma sesi geldiğinde Jimin gözlerinin dolduğunu hissetmişti. Uzunca konuşmaya, birlikte vakit geçirmeye zamanı olmayabilirdi ve Jimin bunu anlayışla karşılayabilirdi lakin Jungkook tamamen uzaklaşmıştı. Belki biraz olsa yan yana zaman geçirseler bir şeyleri çözebilirlerdi.

✓ Fated | kookmin Kde žijí příběhy. Začni objevovat