✓ Fated | kookmin

sevilen tesadüfler

Jimin evinin önüne geldiğinde derin bir nefes verdi. O kadar çok şey olmuş gibiydi ki bu birkaç günde; dinlenmeye gittiği tatilden daha yorgun geldiğini düşünüyordu. Ah bir de az sonra Taehyung faktörü de işin içine girecek ve dinlenmeye fırsat bulamadan yarın babasının bulduğu ofise gidecekti. Pazar günü olmasına rağmen çalışmaktan çekinmeyen bir aileye mensup olduğu için yüzünü buruşturdu. O kadar da çalışma yanlısı olduğu söylenemezdi hatta birkaç hafta içinde davalara girecek olması başını ağrıtmaya yeter bir düşünceydi.

Anahtarını geri çektiğinde evin içine adım attı. Hem Taehyung'un burada olmasını istiyor hem de olmamasını istiyordu. Onu özlemişti. Sonuçta çok yakın arkadaşlardı ve üniversiteden beri aynı evde kalıyorlardı. İkisinin de evlenme gibi bir planı olmadığı için şu anlık bulundukları durum uzun bir süre gidecek gibiydi. Taehyung, Jimin aksine şimdiye kadar sadece kızlarla sevgili olmuştu fakat biseksüel olduğunu iddia ediyordu.  Bu verilmesi gereksiz bir ayrıntıydı gerçi.

Evin içinden büyük bir çığlık yükseldiğinde Jimin kaşlarını çatarak ve biraz da korkarak sesin geldiği yöne doğru ilerledi fakat ilerlemesi üzerine doğru koşan bir Taehyung tarafından kesilerek yere düşme tehlikesinden son anda kurtuldu. Kollarını tutarak Taehyung'u durdursa bile Taehyung o kadar telaşlıydı ki Jimin faktörünü önemsemeden onu da peşinde sürükleyerek geniş oturma odasına girdi. 

"Burada neler olduğunu söyleyecek-" Jimin kafasına yediği biblo yüzünden boğuk bir sesle bağırırken Taehyung korkuyla işaret parmağını geldikleri yöne yöneltti.

"Bu canavar peşimi bırakmıyor. Zorla eve girdi."

"Nişanlımın beni aldatmasına sebep oldun Kim Taehyung!" Jimin kaşlarını çatarak ve sızlayan başını önemsememeye çalışarak kadına doğru bir bakış attı. Bu kadın gözüne bir yerlerden tanıdık geliyordu ama kesinlikle kim olduğunu hatılamıyordu.

"Pardon ama siz kimsiniz?" Kadın alayla gülerken kollarını önünde bağladı ve Taehyung'a ölümcül bakışlar atmaya başladı.

"O beni gayet iyi tanıyor." Jimin göz ucuyla Taehyung'a baktığında Taehyung'un tanımadığını söylediğine şahit oldu. Gözlerinde çözemediği bir korku vardı ve bu Taehyung'a inanmasına sebep oluyordu. Taehyung bir iğrençlik yaptığında bunu kesinlikle saklamazdı ve cezası neyse çekerdi. Bile bile ateşe körükle gittiği bile olmuştu.

"Seni tanımadığımı kaç defa söylemem gerekiyor!" Kadın sinirle saçlarını karıştırırken telefonunu cebinden çıkartmaya çalıştı. "Başka bir Kim Taehyung ile karıştırıyor olmayasınız?" Kadın burnundan solurken elindeki fotoğrafı Jimin ile Taehyung'un gözüne soktu. Gösterdiği fotoğraftaki kesinlikle Taehyung'du fakat fotoğrafta masumca kahve içiyordu.

"Nişanlımın telefonunda bu fotoğrafları buldum. Bence kesinlikle sensin!" Taehyung saçlarını geriye atarak Jimin'den bir adım öne çıktı ve takınabildiği en ciddi halini takındı.

"Asıl bu fotoğraflar sizin nişanlınızda olduğu için ben size dava filan açmalıyım. Bu bildiğiniz özel hayata saygısızlık ve şu an evime izinsiz giriş yaptığınız için de dava açabilirim!"

"Taehyung sakin ol." Jimin fısıldayarak söylese bile Taehyung onu duymuştu yine de ciddi duruşuna devam ederek kadına karşı bulduğu bu kozu bozmamaya çalışıyordu.

"Yani senin hiçbir şeyden-"

"Tabiki de hiçbir şeyden haberim yok!" Kadın boğazını temizleyerek üzerini düzeltirken gözü Jimin ve Taehyung dışında her yerde dolaşıyordu. 

"Özür dilerim." Bir mırıltıdan farksız olan sesi Taehyung'a ulaşmış ve alaycı bir kahkaha atmasına sebep olmuştu.

"Özür mü dilersin? Evimin geldiği hale bak! Ah neden uğraşıyorum ki? Gider misiniz artık yoksa zor kullanacağım." Kadın başıyla selam verirken Jimin derin bir nefes aldı. Ne zaman başı bir olaydan kurtulacaktı merak ediyordu. Taehyung'a göz ucuyla bakarak kollarını önünde bağladı. Kadının evden çıktığını görür görmez Taehyung kaşlarını havaya kaldırdı ve boynunu yana eğdi. "Sence de çok çabuk pes etmedi mi?"