2.Bölüm

71.1K 3.5K 1.6K
                                    

Instagram: askadususofficial  / missfirat

2.Bölüm

(Melek Güçlü)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Melek Güçlü)

Yirmi bir yıllık hayatımı gözler önüne serdiğimde o kadar da sürprizlerle dolu geçtiğini düşünmüyordum. Hatta sürprize dair bir kalıntıya rastladığımı bile hatırlamıyordum. Hayatımdaki en büyük mucize ailemin yurt dışına çıkıp da beni zor da olsa burada bırakmalarıydı ya da ben en azından birkaç dakika öncesinde yaşadıklarıma dek böyle düşünüyordum. Fakat anladım ki mucizenin nerede ve nasıl beni bulacağı hiç belli olmuyordu. Üzerinden dakikalar geçmesine rağmen hâlâ şahit olduğum saniyelerin gerçekliğinden şüphe duyuyordum. Yaşanıp yaşanmadığını bile kestiremiyordum.

"Güzelmişsin."

Kulaklarımda yankılanan o tek kelimelik cümle bende tarifi olmayan duygular uyandırırken koridor boşluklarında aval aval yürüyüp sağ kolumu iki parmağımın arasına alarak iyice çimdikledim çünkü rüya ya da hayal olmasını istemiyordum. Hissettiğim acıyla ise gerçek dünyaya dönmüş, hayallerden sıyrılmıştım. Her bir saniyesine kadar gerçekti.

Kaç yıl geçmişti üzerinden? Dört? Belki de beş yıl? Belki de çok daha fazlası... Bunca zaman boyunca sadece resimlerine bakarak hasret giderirken şimdi yeniden onun var olduğunu ve benimle aynı çatı altında bulunduğunu bilmek güzel hissettiriyordu. Kalbimin her bir odacığı yılların özleminden dolayı hüzünle dolarken, içimdeki tüm tırtıllar da kelebek olup sabahlara kadar dans etmek istiyordu. Çünkü kabul etmek istemiyordum belki ama Murat'la sadece aynı şehirde değil, aynı zamanda aynı üniversitedeydik. Mucize gibiydi!

Mühendislik Fakültesi'nden çıkmayı başarıp da sonunda kendi fakültemi bulup içeri adım attığımda aklım hâlâ hayal dünyasında yüzdüğümü zannettiğim o dakikalarda asılı kalmıştı. Derse geç kaldığım yetmiyormuş gibi kalbimde çırpınan her bir odacığı da Mühendislik Fakültesi'nin koridoruna hapsetmiştim.

Öğrenci işlerinden aldığım belgelerde yazan ikinci kattaki sınıfı sonunda bulduğumda derin bir nefes çekip kapıyı tıklatmak üzere bir elimi havaya kaldırdım fakat daha ben kapıyı tıklatamadan kulaklarımın zarı bana seslenen bir kızın çığlıklarıyla neredeyse patlamak üzereydi.

"Gir! Gir! Çabuk gir! Son bir dakika kaldı! Vallahi kitler kapıyı Akrep Sadık!"

Başımı bana seslenen kıza doğru çevirdiğimde onun nefes nefese merdivenlerden çıktığını gördüm. Kızıl, düz saçlarına hayranlıkla bakarken elindeki dosyayı neredeyse düşürmek üzereydi. Aynı zamanda omzundaki çantasını da zar zor tutuyordu.

"Kızım, ne bakıyorsun? Girsene içeri! Aaaa!"

Yanıma hızlı bir şekilde ulaştığında daha ağzımı açıp da bir şey dememe izin vermeden önce kapı kolunu kavradı ardından ise daha ben ne olduğunu anlayamadan kolumdan tutup ikimizi de bodoslama bir şekilde koca sınıfın içine soktu.

AŞKA DÜŞÜŞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin