17.Bölüm

51K 3K 3.2K
                                    

Instagram: askadususofficial / missfirat

17.BÖLÜM

Playlist: Yeni Bir Hayat - Simge Pınar

''Yeni bir hayat bul şimdi bana.

Bir iki güzel söz yeter kandırmaya...''

Acı, insanı olgunlaştırır, büyütür derler. Zamanla yaşadığı kalp kırıklıkları sayesinde kimseye tutunmadan ayağa kalkmayı öğrenirmiş insan. Kırılan kalbin her bir odasında biriken yaralar onu kendi benliğine kavuştururmuş.

Bunca zaman boyunca öğrendiğim tek gerçekler bunlardan ibaretti. Ailem gittiğinde bir tarafımın yarım kalacağını en başında iliklerime kadar hissetmiştim ama çocuk aklı ya işte tutunacak bir dal arayıp, kalbimdeki karşılıksız sevgiye tutunmuştum. Denizin dalgalarında savrulup giden kırmızı kapaklı defterimin içine boşaltmıştım tüm acımı, tüm yalnızlığımı, gün geçtikçe bir türlü başa çıkamadığım kalbimi.

Murat'a beslediğim derin bağlılık sayesinde defalarca ümidimi yitirmemiş ve her düştüğümde bir kez daha ayağa kalkma cesaretini kendimde bulmuştum ama artık o cesaret yoktu. O cesaret bir alev içinde tutuşan kâğıt parçası gibiydi. Geride sadece üzeri hayallerle örtülmüş külleri kalmıştı. Canım daha ne kadar bu acıya dayanabilirdi? Bilmiyordum. Tek istediğim artık bu acıyla büyümek, olgunlaşmak istemediğimdi. Oysa aşkın getirdiği her şeyin güzel ve büyüleyici olması gerekirdi, tabii adı aşk ise bunun adı. Bizi uyutan masallarda işler böyle yürümüyor muydu? Ne yazık ki aşk sadece insanı daha da bencil birine dönüştürüyordu. Eski Melek bu aşka sığınacak iken şimdiki Melek sadece bu sızının son bulmasını istiyordu. Sanırım artık masal dünyasında yaşamadığımı kabullendiğim zaman diliminin içine usulca giriş yapıyordum.

Dün akşam üstü dudaklarımdan taşarak Murat'ın yüzüne bir tokat gibi savrulan cümlenin hayreti vardı üzerimde hâlâ. Onun bir adam olmadığını söyleyecek cesareti kendimde bulabildiğim için şaşkınlığı bir türlü benliğimden atamıyordum. Yaptıklarına, yaşattıklarına karşı çok kırgındım, öfkeliydim ama yüreğimin darmaduman olmuş tarafı hâlâ küçük bir ümit besleyip, onunla olmak isteyecek kadar aptaldı. Kendime çok kızıyordum. Selen'in karşısına geçip konuşmanın bana iyi geleceğini düşünürken, Murat'ın da bebeği aldıracağını öğrenmesiyle birlikte aniden benim karşımda belirmesi aklımı çok karıştırmıştı. Bana neden bunu dile getirdiğini bile anlamıyordum ama artık böyle ikilemde kalarak hayatımı sürdüremezdim. İçimdeki acının baki kalıp beni yıpratmasına daha fazla izin veremezdim. İyileşmek, tökezlemeden ayağa kalkmak istiyordum artık. Sabahın bu erken saatlerinde aynanın karşısında hazırlanarak tıpkı dinlediğim şarkıda geçen nakaratlardaki gibi yeni bir hayat bulmak istiyordum.

''Melek!''

Odamın kapısı pattadan gürültülü bir ses çıkararak aniden açıldığında elimdeki gül kurusu rengindeki ruj parmaklarımın arasından kayarak yere düştü. Aynadaki yansımama bakıp dudağımın kenarına yanlışlıkla çizdiğim ruj lekesine gözlerimi devirirken vakit kaybetmeden komodinin üstünden ıslak bir mendil alıp dudağımın kenarını sildim. O sırada yanıma iyice çatılmış kaşları ve üstündeki Mickey Mousle'lu pijama takımıyla yaklaşan Eda'ya aynadan gözlerimi kısarak baktım. Ayıp ya! İnsan biraz düzgün açar şu kapıyı.

''Allah'ın cezası, daha saat sabahın altısı. Kapat şu müziği ya!''

Yatağımın üstündeki telefonuma uzanıp da son ses açtığım müziğin oynatma tuşunu aniden durdurduğunda kısılmaktan iyice kaybolan gözlerimle ona ateş açmak istedim. Sabah sabah müzik dinleme şevkimi öldürmek zorunda değildi. Ayrıca işe dinç bir şekilde gidebilmem için ayılmam gerekiyordu ve böyle bir durumun içindeyken yüksek sesli müzikten daha makul bir çözüm yoktu.

AŞKA DÜŞÜŞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin