KATH | 20

728 90 37
                                    

"Neden bu kadar uzun sürdü anlamadım."

"Başım çatlıyor."

Gözlerimi araladığımda gözüme vuran güneş uykusuzluktan can çekişen gözlerimi acıtmıştı. Kirpiklerimi tekrar birbirine kenetlediğimde arabanın içinden kopan çığlıkla açıp olduğum yerde doğruldum. Merakla etrafıma bakınıyordum. Kollarımı havaya kaldırıp başımı hafif yana yatırdım. Cameron şaşkın gözlerle bizim oturduğumuz tarafa bakıyordu.

"Günaydın," başımı yavaşça Elvie'ye doğru çevirdiğimde evime varacak olmamın verdiği huzur birden kesilmişti. Elvie'nin ağzı yaralar içinde, gözleri daha önce gördüğümden daha kanlı ve koyuydu. Ellerim yavaşça aşağıya inerken J'ye baktım. Kaşlarını çatmış ellerini önünde birleştirip hissizce oturan Elvie'ye bakıyordu.

Arabanın ön kapısı açıldığında içeriye giren rüzgar içimi üşütürken dün geceki adam keyifsizce hepimize tek tek baktı.

"İnin." Elvie kucağındaki çantasını alıp gıcırtıyla açılan kapının yanına gitti. Yüzümüze bile bakmadan aşağı inerken camdan dışarı baktım. Okuldaydık. Yüzüme yerleştirdiğim şaşkınlıkla J'nin yanındaki cama çevirdim bakışlarımı. Etrafa toplanan bir sürü öğrenci vardı. Üstümüz başımız kötüydü ve bu halde okula gelmiştik.

J ile gözlerimiz birbirine değdiğinde keyifsizce yerinde hareketlenip çantasını eline aldı. Ardından Cameron aşağı inince ayaklarıma düşen çantamı yerden alıp onlar gibi otomatik kapıya doğru ilerledim.

Açık kapıdan içeri giren rüzgar dinç kalmamı sağlıyordu. Merdivenleri atlayarak inip etrafıma bakındım. Arabanın arkasında Elvie'nin dağılan saçlarını görmüştüm. Üzerinde okul kıyafeti vardı. Gözlerimi üzerime çevirdiğimde hala kamp formasıyla olduğumu fark ettim. J ve Cameron da öyleydi. Elvie'nin bir gecede böyle değişmesi çok tuhaftı.

"Hoş geldin Elvie." Müdürün tok sesini duyduğumda çantamı omzuma takmadan sapını yerlerde sürükleye sürükleye Elvie'nin yanına doğru ilerledim.

J ve Cameron da yanıma gelince dördümüz tüm okulun çevrelediği halkanın içinde kalmıştık. Karşımızda müdür vardı. Herkes bize bakıyordu.

"Umarım eğlenmişsinizdir." Etraftan gülme sesleri yükseldiğinde gözlerimi devirerek Elvie'ye çevirdim. İstifini bozmadan karşı tarafa bakıyordu. Baktığı tarafa gözlerimi çevirdim, onun şeytan gibi baktığı yerde bir şey göremiyordum. Gözlerini kısa süreliğine bana çevirip yanımızdan ayrılmaya başladı.

Gözlerimi kısıp onu takip ettim. Müdür başka bir şey dememişti. İmalı bakışlar üzerimizden bir dakika olsun ayrılmazken Elvie'nin ardından okula girdim.

"Konuşmayacak mısın?" Hiçbir şey demeden boyunda asılı duran kravatını genişletti, şimdi eski haline geri dönmüştü.

"Elvie!" Sesim tüm okulda yankı yaparak tekrar kulaklarıma ulaştığında Elvie beni duymamış gibi yapıp yoluna devam etmişti. Odasın gidiyordu. Merdivenlere dönünce bir an olsun durup başını bana doğru çevirdi. Kanlı gözleri siyah göz bebeğiyle birleştiğinde nereye baktığını anlayamıyordum.

"Nereye gidiyorsun?" dedim sanki nereye gittiğini bilmiyormuş gibi. Başını tekrar yere çevirip merdivenleri aynı hızla inmeye başladı. Ona doğru bir adım attığımda kolumda hissettiğim sertlikle olduğum yerde durup arkamı döndüm.

"Biraz yalnız bırakalım." J merdivenlere bakan gözlerini bana çevirip elini kolumdan çekti.

"Neden o halde öğrenmek istiyorum."

KATHWhere stories live. Discover now