KATH | 21

800 86 38
                                    

"Kendine geliyor." Kafamın altındaki yumuşak yastığı hissettiğimde biraz daha bastırdım. Ensemdeki sargıyı hissedebiliyordum, ilginç şekilde canımı acıtıyordu.

Uzaktan duyduğum ağlama sesiyle gözlerimi aralayıp acıyan kirpiklerimi kırpıştırdım.

"Tanrım Kath iyi misin bebeğim?" Başımı aşağı yukarı sallarken annemin elini tutup yavaşça yanağıma getirdim.

Anne kokusu...

Bahsetmeme bile gerek yok, o mükemmeldi.

"Ensem..." dedim uzun zamandır konuşmadığım için çatallaşan sesimle. Arkadan gelen ağlama sesleri hala devam ediyordu. Başımı hafif kaldırdığımda annem kenara çekilip önümü görmem için yardımda bulundu.

Elvie elinde valiziyle dışarıdaki koltuğa oturmuş ağlıyordu, o ağlıyordu. Annemin elini sıkıca tutup destek alarak oturdum.

"Ona gitmek istiyorum." Anneme yalvaran bakışlar atarken hemen kabul etmesine şaşırmıştım. Serumu demire asıp ayaklarımı sallandırmama yardım ettiğinde yavaşça ayağımı betona bastım. Terlik giymeyi istememiştim. Ayağımda gri çoraplar vardı ve buz gibi betona basmak iyi gelmişti.

Kapıdan çıkıp Elvie'ye doğru ilerlerken kafasını kaldırıp kanla boyanan yanaklarını elinin tersiyle sildi. Ayağa kalkıp çantasını oturduğu koltuğa bıraktı.

"Benim yüzümden," dediğinde elimi omzuna koydum. Hala neler olduğunu anlayamamıştım.

"Neden senin yüzünden olsun? Ne olduğunu hatırlamıyorum bile." Dediğimde omzundaki elimi tutup bana daha çok yanaştı. Başını boyun çukuruma yasladığında aklıma kampa gittiğimiz ilk gün gelmişti. Başımı onun boyun çukuruna yaslamıştım, çiçek kokusu...

Tanrım çok masum kokuyordu.

Elimi beline sarıp onu kendime çektim. Ağlaması şiddetlenirken yan taraftan gelen hemşireler ve doktorlar durup bize bakıyorlardı. Başımı hafif yana yatırıp başının üzerine bıraktım.

"Bu hallerine hiç alışkın değilim, yapma alışırsam hep ağlamak zorunda kalırsın." Kafasını kaldırıp göz yaşlarını sildi.

"Bende senin bu hallerine alışkın değilim. Biraz daha böyle olursa kendime beni sinir edecek başka arkadaş bulacağım."

"Arkadaş," dedim sessiz çıkan sesimle. Elimi avuçlarının içine aldı. İlk defa fark ediyordum elinde sargı vardı.

"Evet arkadaş." Dedi kısa keserek, hafif gülümsemişti.

"İki güzel hanımı bugün taburcu edebiliriz." Başımı çevirip yanımıza yaklaşan doktora baktım. Annemin arkadaşının çalıştığı hastanede olmalıydık. Etraf gözüme tanıdık gelmişti.

Annem yanımıza gelip ikimizinde başına birer öpücük kondurup kollarının arasına aldı.

"Sonunda kavuştuk."

"Çok eğlenceliydi." Elvie'nin ağzından sitemli bir kahkaha çıktığında ona eşlik ettim.

"Ben işlemleri halledeyim bayanlar."

"Ne zamandan beri buradayız anne?" Odaya doğru ilerlerken aklımdaki ilk soruyu sordum.

"Bir gün oldu bitanem." Arkamı dönüp yavaşça yatağa oturdum, ellerimi iki yanıma sabitleyip ayaklarımı yerden kestim.

"Hiçbir şey hatırlamıyorum, okuldan çıktık beraber gidiyorduk. Sonra, sonra biri aradı beni." Yüzlerine baktım. İkisi de kaşlarını çatmıştı.

KATHWhere stories live. Discover now