2.bölüm:"Ama"

34.4K 896 20
                                    

Sonunda birimizden biri ölecekti.Bu fikir aklıma gelmemeliydi ne o ne ben ölmemeli idik.Bu yüzden evlenip Onur Ağayı sevmeye çalışmaktan başka bir çözüm yolum yoktu.

Sessizliğimi bozup peki seninle evleneceğim ve seni seveceğim.Yani en azından deneyeceğim diyebildim.''Ama bak, eğer kardeşime bir şey olursa o zaman başka bir Beril'le karşılaşırsın Onur Ağa!


Onur Ağa sadece sessizlik le beni dinlemişti.

"Öyle olsun Beril Hanım ya da karıcığım mı demeliyim ? ''

O son söz karıcım insanin içini parçalamasına yetmişti, en azından ben paramparça olmuştum.

"Artık odadan çıkabilir miyim ?"

"Gecenin bu saatinde nereye?"

"Mardin Kalesine gitmek istiyorum ,orayı gine görmek istiyorum. "

Onur Ağa bu teklifime başını sallayarak ;

'' Olur ama bende geleceğim tabii .''diyerek cevap vermişti.

Sesinin iğneleyici olması bir yana onunla gidecek olmam bir yana idi.Onun yüzünü görmek istemiyordum ama çarem yoktu hep şu 'amalar' her şeyde engel olan "amalar".

Arabaya binip yola çıkmıştık bile otel ile kalenin mesafesi uzaktı bu yüzden yol boyunca dışarıyı izlemek kalıyordu .Yıllarımı Muş'ta geçirdiğim için Mardin'i az da olsa biliyordum .Ama karnımın açlığı ortamın sessizliğini bozmuştu.


Onur yavaşça "Aç mısın?"dedi.

Evet, neredeyse 2 gündür doğru düzgün bir şey yememiştim .

O zaman kaleye gitmeden çiğ köfte yemeye ne dersin? Bunu söylerken gözünün içi gülüyordu.

"Olur."diyebilmiştim.

Ama burada çiğ köftenin içine en az beş avuç pul biber koyarlar .Başka türlu bu tatlıdır diye yemezler .Bu yüzden burada çocukluktan acıya karşı bir sınama var 2 yaşındaki çocuk- tombul olan- acı biberlerden yer buna göre yaşlıların yediklerini siz düşünün.

Lokanta ya varmıştık ,burasına lokanta demeye bin şahit ister orası ayrı mesele ,aceleyle Onur Ağa en acılısından 2 çiğ köfte istemişti .Çiğ köfteler geldiğinde biz hariç gece turistleri çok şaşırmışlardı çünkü yediğimiz çiğ köftenin içinde -tahminimce altı avuç- pul biber vardı.Bense sadece güle bilmiştim, biz buranın çocuğuyuz elbette acıyı yeriz hemde bol bol ... ama turistler hayatlarında yemedikleri miktarda acıyı bizim 5 dakikada bitirmemize hayran kalmışlardı.

Onur Ağa kulağıma fısıldadı "Bak şimdiden el aleme nisbet yapıyoruz , evlenince dahada yaparız. '' demişti . Böyle saçma bir yemek konusunda bile mutsuzluğum üzerimdeydi, dalgındım.Dalgın olduğum o an beni öptü turistler alkışlarken ben şaşkınlık içindeydim.Gülümseye bildim, bana neler oluyordu?Düşmanıma gülmem normal miydi ?

******

Sonunda kaleye varabilmistik.Birden o an aklima nasil bir kurban gibi satilisim geldi. Sadece gozum dolmustu.Aglamayacaktim.

Ben bunları düşünürken Onur Ağa "Beril! " demişti ama o arada ben uçurumdan yuvarlanmış idim bile önümdeki çalıları fark edememiştim Onur ise beni uyarmaya çalışmıştı ama nafile uçurumdan son hız yuvarlanıyordum .


''BERDEL''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin